Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2005 00:00
DAVETLİ oldukları halde, Türkiye’den tek bir belediye başkanı yok. Buna karşılık, Balkan ülkelerinde tüm önemli kentlerin belediye başkanları orada.Oysa, geçen hafta Sofya’da düzenlenen Sınırları Aşan İşbirliği Konferansı, bizim belediyeler için tam bir fırsat. Hele de, AB ile güç günler yaşadığımız bir ortamda.Balkan ülkelerinde önemli kentlerin belediyeleri çeşitli alanlarda, AB desteğiyle işbirliği yapıyor. Proje ve kaynak sağlıyor. Buna Türkiye’deki önemli belediyeler de davetli. Ne yazık ki, bu önemli konferansa hiç bir belediye başkanı yüz vermiyor.8. KONFERANSSofya geçen hafta bir başka konferansa daha ev sahipliği yapıyor. Balkan Siyaset Kulübü 8. Konferansı.Balkanlar’da eski Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri ve akademisyenler zaman zaman bir araya gelerek, dünya sorunları üzerinde tecrübelerini konuşturuyor. Bu konferansa bizden Süleyman Demirel ile Murat Karayalçın katılıyor.Geçen haftaki konferansın konusu, Balkan ülkelerini etkileyecek altyapı koridorları (projeleri). Ulaştırma, enerji ve su koridorları başta geliyor. Orada sade suya tirit bir tartışma yok. Tersine, bu koridorlar yoluyla, Balkan ülkelerinin birbirleriyle altyapı üzerinden bağlantıları ele alınıyor.KARADENİZ-ADRİYATİKÖrneğin, projelerden biri, Karadeniz ile Adriyatik Denizi’ni birbirine bağlayan bir su koridoru.Bunları teknik adamlar gelip orada anlatıyor. Her ülke bu projelerle ilgili. Tıpkı, belediye başkanları toplantısında olduğu gibi, bu projelerin tanıtımında da, yine davetli oldukları halde, Türkiye’den yine kimse yok.Ucuz nutuklarla olmuyor. Ülke yönetmek, aynı zamanda teknik bir iş. Bu gibi yerlerde olacaksın!.. Başkaları bizim gibi değil. Onlar fırsatı kaçırmıyor.PETROLCÜLERİN SUNUMUSiyaset Kulübü’nün toplantısında uluslararası petrol şirketleri de bir sunuş yapıyor. Enerji koridorları ile ilgili olarak.Petrol, rafineri, liman derken, petrol şirketleri bölgede üç limanın öne çıkabileceği görüşünde.Ceyhan, Durres (Arnavutluk) ve Aleksandrapolis (Yunanistan). Ceyhan, tam kilit noktada. Orta Asya ve Kafkaslar ile Balkanlar arasında bir merkez. Üstelik, bunu söyleyen uluslararası petrol şirketleri. Onların sadece bir talebi var, bu üç limanın yanına rafineri yapmak.Buradan hareketle, Murat Karayalçın bir soru yöneltiyor: ‘Amsterdam’daki gibi, Ceyhan’da bir petrol borsası kurulabilir mi?..’Hemen yanı başımızda bunlar tartışılıyor. Kimin haberi var?.. Kimin ilgisi var?..100 milyar dolarlık devlet varlığıÖNÜMÜZDEKİ günlerde Süleyman Demirel İstanbul’da bir üniversitenin davetlisi olarak, devlet üzerinde bir konferans vermeye hazırlanıyor.Bu amaçla, çeşitli kitaplar okuyor. Mithat Paşa’dan Fukiyama’ya kadar. Bu arada, Prof. Yahya Tezel Osmanlı’dan Cumhuriyet’e dönüşüm üzerine İngilizce yazdığı kitabı, Sofya’da Demirel’e veriyor.Devlet denilince, temel sorulardan biri, devletin işlevi ile devletin gücü arasındaki bağlantı. Devlet gücünü gösterirken, hangi işlevi yerine getiriyor ya da devletin hangi işlevi, ne gibi yaptırım gücüne sahip, gibi sorular.Bu teorik konuların dışında, Demirel’in yaptığı bir hesap var. Türkiye’de devletin sahip olduğu sanayi tesislerinin toplamı 100 milyar dolar.Hesabın devamı var: Bunun en az 20 milyar dolarlık bölümünü özelleştirmek mümkün.AKP’nin en büyük boşluğu burada. Teorik çalışma, yok denecek kadar az. Temelde ufuk zaten dar, teori olmayınca, ufuk iyice daralıyor. Sadece ılımlı İslam teorileriyle de gemi kolay yürümüyor.
button