<B> Rezzan HASANBEŞEOĞLU</B>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2002 14:47
'Çevre geleceğimizin garantisidir... Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirastır... Fillerimiz, güllerimiz, tüm canlılarımızdır... Kültürümüz, insanımız, uygarlığımızdır' söylemlerini gölgeleyen bir gerçek 2000'li yıllara damgasını vuruyor: Çevre, şirket politikasıdır. Çevre konusunda en göz önünde olan, en çok eleştiri alan şirketler ise akaryakıt sektöründe yer alıyor. Shell Derince Tesisleri akaryakıt sektöründe TS-EN-ISO 14001 Çevre Yönetim Belgesi'ni almaya hak kazanan tek kurum oldu. Derince Madeni Yağ Harmanlama ve Gres Müdürü Ahmet Ülger ile Endüstriyel Satışlar Pazarlama Müdürü Osman Seval ile 'çevreyi' konuştuk.
Son 30 yılda en fazla işittiğimiz, tartıştığımız iki önemli kelime 'sürdürülebilir kalkınma'. Çevre literatürüne girişi 1972'ye uzanıyor. İlk kez, Stockholm'de ilk yeryüzü zirvesinde telaffuz edildi. Kalkınmanın şampiyonlarıyla çevreciler bu iki kelime yüzünden fena kapıştı. Ekonomistler çok sevdi, ekoloji cephesi nefret etti. 1987'de ateşkes ilan edildi. Norveç Eski Başbakanı Gro Harlem Brundtland önderliğindeki komite, çevre ve kalkınmanın ayrılmaz bir bütün olduğunu benimsedi. 1992'de Dünya Bankası 'sürdürülebilir kalkınma ile hem ekoloji, hem ekonominin kazanacağını’ öngördü. 2002'ye gelindiğinde Dünya Bankası aşırı iyimser olduğunu kabul etti. Sürdürülebilir kalkınma 2002 Johannesburg Zirvesi ile taçlandı.
Sürdürülebilir kalkınma çokuluslu şirketlerin temel hedefi oldu. Deniz kabuğu ticaretinden doğan enerji ve kimya devi Shell, 'ezelden beri doğaya saygısının kurumsal bir sorumluluk olduğunu' hatırlatıyor ve Shell Derince Tesisleri'nin akaryakıt sektöründe TS-EN-ISO 14001 Çevre Yönetim Belgesi'ni almaya hak kazanan tek kurum olduğuna dikkat çekiyor.
Zirvelerin zirvesiydi Johannesburg... 26 Ağustos-4 Eylül'deki dev randevuda somut yardım bekleyen yoksullar yine hayal kırıklığına uğradı. Taahhütleri, eylem planını öven BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise umutluydu ve ‘‘Sürdürülebilir kalkınma artık bir gerçek‘‘ yorumunu yaptı. BM Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nde yeryüzünün tüm dertleri masaya yatırılırken, beş ana tema su, enerji, sağlık, tarım ve biyoçeşitlilikti.
Zirvede enerji sektörünün dünya temsilcisi Shell'dendi. İş Konseyi Başkanı Philip Watts, ‘‘İşletme faaliyetlerimiz aracılığıyla çevreye destek veriyoruz. Bu destek, sürdürülebilir kalkınma yolculuğunun bir kilometretaşıdır. Pratik çözümler olarak 'Güneş Enerjisi Kullanan Bir Milyon Ev' projemiz örnek gösterilebilir‘‘ mesajını verdi.
İşte o günlerde çevrenin, şirket politikalarının etkin bir halkası olduğunu Shell Türkiye hatırlattı. Derince Madeni Yağ Harmanlama ve Gres Müdürü Ahmet Ülger ile Endüstriyel Satışlar Pazarlama Müdürü, Shell Türkiye'nin ISO 9002 ile ISO 14001 konularındaki yönetim temsilcisi Osman Seval ile sohbet ettik.
2001 yıllık raporunuzda performansınızı aktaran dört başlıktan biri çevre. Çevrecilik, halkla ilişkiler meselesi mi? Ya da bu bir imaj olayı mı?
- Sağlık-Emniyet-Çevre politikası temel ilkelerimiz arasında yer alır. Çevreye gerçekten önem verip, yatırım yaptığınızda pazarda kalıcı olursunuz. Kurum politikalarınızı daha rahatlıkla ortaya koyarsınız. Tüketiciye karşı pazarlama gücünüzü artırır. Riskleri minimize ederken, şirket de uzun vadede kazanır. Ekstra para harcamış gibi görünürsünüz, ancak önlemler tükettiğiniz yakıttan, elektrikten, sudan tasarruf sağlar. Hissedarlarınız nezdinde saygın olursunuz. 2000'den bu yana Dow Jones sürdürülebilirliğe dair raporlar yayınlıyor ve şirketlerin çevreye yatırım paylarını dünyaya ilan ediyor. Global kriz zamanlarında bile çevrecilik artı değer oluyor.
Hatanız, günahınız hiç olmaz mı? Bunları nereden öğreneceğiz?
- Derhal haberdar olursunuz çünkü rakiplerimiz bunları hemen duyurur. O yıllık raporun kapağına dikkat edin. ‘‘İnsan, gezegen ve kárlar’’ yazılıdır sadece. Hepsinin aynı derecede önemsendiğinin mesajıdır bu sözcükler. Her yıl nisan ayında çıkar yıllık raporlar. Gerçekleştiremediğimiz hedeflerimizden de söz edilir. Petrol sızıntıları, sabotajlar dahil, sebepleriyle aktarılır. Bir hata yapılırsa sorumluluk üstlenilir ve gelecekte aynı hatadan kaçınmayı hedefler. Faaliyetlerin yasalara uygunluğu esastır.
Geçmiş zamanda Yeşil Barış örgütüyle çatıştınız. Siz çevreciyseniz neydi o çatışmalar?
- Yeşil Barış objektif değildir, hep negatiftir. Ama Yeşil Barış gibi örgütler de var olmalıdır. Protestolarının yanı sıra pozitif gelişmeleri de manşetlere taşımalıdırlar.
Derince Tesisleri'nin bütçesinde çevreye ayrılan pay nedir?
- Madeni yağ harmanlama ve gres tesislerinin yıllık yatırım tutarı bir milyon dolar olup, bunun yüzde 25'i çevre yatırımlarına ayrılıyor.
Çevre Yönetim Belgesi'ni nasıl aldınız? Neden 2002'yi beklediniz? Bu belge üç yıl geçerli, 2005'den sonra ne olacak?
- 1993'te madeni yağ sektöründe ilk kez TS-EN-ISO 9002 kalite belgesini aldık. Çevre Yönetim Belgesi için 2001'de başvurduk. Bu standart endüstri kuruluşlarının çevreye verebileceği olası zararların oluşmadan önlenmesini amaçlıyor. ISO 14001'i çok kolay aldık. Zaten gerekli sistematiğimiz vardı. Belgelenmesi için verileri aktardık. 30 Mayıs 2002'de hak ettiğimiz tescillendi. Türkiye'de sanayi tesislerinin denetlenmesi kolay değil. 1980 sonrası ilk endüstriyel arıtma tesisine sahip şirketiz. TÜBİTAK'dan denetim istemiştik. Bizler denetlenmeye gönüllüyüz. Global bir şirket olduğunuzda Çevre Yönetim Belgesi de bir ehliyettir. Türkiye AB üyesi değil, ama Derince Tesisleri bu belgeye sahip olan Avrupa'daki dokuz Shell şirketinden biri. TSE standartlarına göre her belge üç yıl için geçerli olup, bu süre içinde yıllık ara kontrollerle Çevre Yönetim Sistemi'nin uygunluğu denetlenmekte ve gerekirse uyarılar yapılmaktadır. 2005'te ISO 14001 belgesinin geçerliliğinin uzatılması için Shell tekrar TSE'ye başvuracaktır.
Krize rağmen kuruma bu belgeyi nasıl kabul ettirdiniz?
- Şirket politikalarına ve taahhütlerine bağlı kalarak faaliyet gösteriyoruz. Kriz geçici bir durum ve kurumsallaşmış şirketlerde geçici durumların planları etkilemesine müsaade edilemez.
Hangi kurumsal özellikler nedeniyle bu belge verildi?
- Yineleyelim. Tüm Shell şirketleri grubun sağlık, emniyet ve çevre politika ve taahhütlerine (Health-Security-Environment-HSE) bağlı kalmak zorundadır. Tüm operasyonlarımızda belgelenebilir HSE yönetim sisteminin uygulanması zorunludur. Örneğin 30 km. hızla virajı alırken tankerler kaza yapabilir. Bu nedenle hem çevre hem güvenlik açısından özel eğitim kursları düzenledik, 600 bayi ve LPG tanker sürücüsünü eğittik. Tüm tesislerimizin yüzde 95'ten fazlasında söz konusu sistemlerin çevresel unsurları güvence altına alınmış ve ISO 14001 gibi uluslararası standartlara uygunluğu belgelenmiştir. Derince de tüm bu politikalar ve taahhütler doğrultusunda faaliyet gösterdiğinden, dolayısıyla mevcut Çevre Yönetim Sistemi'mizin ISO 14001 ile örtüşmesi sonucunda da TSE tarafından bu belge verilmiştir.