Çevre Bakanlığı'ndan hormon uyarısı

Güncelleme Tarihi:

Çevre Bakanlığından hormon uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2002 11:52

Çevre Bakanlığı, ''hormon'' olarak bilinen ve büyüme düzenleyici maddelerin, meyve ve sebzelerde insan sağlığı için zararlı olabilecek kalıntı bırakabileceği uyarısında bulundu.

Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, halk arasında ''hormon'' olarak bilinen büyüme düzenleyici maddelerin tarımsal üretimde, ''soğuğa dayanıklılık, erken olgunlaşma ve dış görünüşün iyileştirilmesi'' gibi ticari amaçlar için kullanıldığı bildirdi. Açıklamada ''Ancak bu maddeler, meyve ve sebzelerde insan sağlığı için zararlı olabilecek kalıntı bırakabilmektedir'' denildi.

Tarımsal ürünlerin üretilmesinden tüketilmesine kadar geçen süreçte kullanılan kimyasalların başında pestisitler (tarım ilaçları) geldiği belirtilen açıklamada, kullanılan pestisitlerin çoğunluğunun insanlara ve sıcak kanlı hayvanlara karşı zehirleyici olduğu kaydedildi. Açıklamada, ''pestisit kalıntıları ile uzun dönemde ortaya çıkan zehirlenmelerin kansere, ana karnındaki yavrunun oluşumunda biçimsizliklere ve anormalliklere, genlerde değişime ve alerjiye nedenolduğuna'' dikkat çekildi.

Tarımsal ilaçların ürünü belli bir seviyede korurken, ekolojik zincirdeki başka bir canlıyı yok edebileceği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Suni gübrelerin ve kimyasal ilaçların etkisi olarak asit yağmurları, toprak, hava ve su kirliliği gibi çevre sorunları ortaya çıkmaktadır. Verim artırıcı etkilerinden dolayı azotlu gübrelerin kontrolsüz ve aşırı dozda kullanılmaları, bazı bitki türleri ile yeraltı ve yerüstü sularında aşırı nitrat birikimine yol açmakta ve bubirikimin sonucu olarak gereken insan, gerekse hayvanlarda akut ya da kronik rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Suni gübreler aynı zamanda toprağın tuzlaşma ve alkalileşme ile çoraklaşmasına neden olmaktadır.''

YENİ TEHDİT: TRANSGENETİK

Son yıllarda ortaya çıkan en önemli tehditlerden birinin de modernbiyoteknoloji teknikleri ile elde edilen genetik yapısı değiştirilmiş tarım çeşitlerinin bilinçsiz kullanımı olduğuna işaret edilen açıklamada, ''transgenetik'' adı verilen tarım çeşitlerinin, güvenlik önlemleri alınmadığından insan sağlığına ve biyolojik çeşitliliğe önemli zararlar verebilecek nitelikte olduğu kaydedildi.

Açıklamada, henüz Türkiye'de transgenetik çeşitlerin üretimine geçilmediğine işaret edilerek, Birleşmiş Milletler Cartagena Biyogüvenlik Protokolü'nün TBMM'den onaylanarak yürürlüğe girmesiyle canlıların insan sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi yolunda önemli adımlar atılacağı da ifade edildi.

ORGANİK TARIM

Çevre Bakanlığı'nın açıklamasında organik tarımda toksik etkisi olan kimyasal girdilerin kullanılmadığı belirtilerek Türkiye'nin bu üretimde dünyada ilk sıralarda yer aldığı, ancak üretimin yüzde 95'inin ihraç edildiği kaydedildi.

Türkiye'de organik ürünlerdeki kalıntı analizlerini yapacak akredite laboratuvar olarak TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi bulunduğu da hatırlatılan açıklamada, hormonlu yiyeceklerin kontrolünün disiplin altına alınması açısından bu analizleri yapabilecek kuruluşların sayılarının artırılması istendi.

Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile içmesuyu havzalarında mesafelere göre değişen koruma alanlarında yapılacak tarımsal üretimlerde kimyasalların kullanılmasının yasaklandığı ve yaptırımlar getirildiği belirtilen açıklamada, bu alanların korunması için yaptırılan projelerin sonucunda hazırlanan koruma-kullanma planı hükümlerinde bu yaptırımların yer aldığı, böylece potansiyel organik tarım alanlarının oluşturulacağı bildirildi.

Pestisitlerin toprağa ve suya olan etkilerinin Çevre Bakanlığı tarafından izlendiği vurgulanan açıklamada, ''çevre referans laboratuvarları''nda kalıntı analizlerinin yapılabilmesi imkanlarının araştırılacağı kaydedildi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!