Güncelleme Tarihi:
Star Gazetesi’nde yayınlanan dilekçesinde Bir, dilekçesinde şu iddialarda bulunmuştu:
“28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonrasında da Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Genelkurmay Başkanı Karadayı’dan aldığı emir ve direktiflere göre mutad çalışmayı başlatmış, yönergeler, usul ve prensipler çerçevesinde hazırlıklarına başlamıştır. Bugün tutuklu bulanan çeşitli rütbelerdeki tüm personel, BÇG çalışmaları ile ilgili tüm sıralı komutanlarının emir ve talimatları çerçevesinde BÇG’de görevlendirilmiştir.”
KOMUTAN HER İŞLEMDEN HABERDARDI
“Komutanın emir ve oluru alınmadan işlem yapılamaz” denilen dilekçede tüm BÇG yazışmalarında “olur”u alınan Karadayı’nın emir ve direktifleri ile kurulan ve çalışmaya başlayan BÇG ile ilgili tüm yazışmalar, TSK’nin ast birliklerine, konusuna göre MİT’e İçişleri Bakanlığı’na ve noksansız MGK Genel Sekreterliğine gönderildiği bildirildi. “Karadayı’nın, BÇG ile ilgili tüm çalışmalardan malumat sahibi olduğu olayların dışında kalmasının imkansız olduğu”na dikkat çekildi.
EŞİT VE ADİL DAVRANIN
Dilekçede, “Bir darbe teşebbüsünün bulunmadığı, buna ilişkin TBMM’nin lağvı, bakanlıklara atama yapılması, milli güvelik konseyi benzeri bir yapının oluşturulması, sıkıyönetim ilanı, kamu yöneticilerin değiştirilme planlarının mevcut olmadığı ortadadır. Tüm bunlara rağmen suçun varlığında ısrarlı olunuyorsa eşit ve adil davranılmalı, Karadayı da soruşturma kapsamına alınmalıdır” denildi.
BÇG GEÇİCİ ÇALIŞMA GRUBUDUR
BÇG’nin geçici çalışma gruplarından biri olduğu aktarılan dilekçede “Kurulan diğer çalışma grupları sorgulanmazken, BÇG ve ilgili askeri personel (üstelik en üst düzeydeki komutanın bundan ayrık tutularak) ‘neden bu karargah çalışması yapıldı’ diye suçlanmaktadır” denildi.
BÇG’nin kurulması ve yayınlanan emirlerle ilgili Başbakan, Cumhurbaşkanı ve MGK’ya bilgi verildiği belirtilen Suç duyurusunun sonuç kısmında ise “Çevik Bir, 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararı ile başlayan Genelkurmay karargahına konu ile ilgili emir ve direktifleri veren TSK’nın en üst düzey komutanı olan dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın da soruşturma kapsamına alınmasını, soruşturmanın selameti açısından yasal bir zorunluluk ve vicdanı bir görev kabul etmektedir” denildi.
“Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın Genelkurmay Karargahında çalışmalarından ve BÇG’den habersiz olması mümkün değildir” denilen dilekçede “Karadayı’nın, Darbe Komisyonunda söylediği, 28 şubat 1997 tarihli MGK toplantısı sonucunda, Genelkurmay karargahında kurulan ve BÇG olarak bilinen çalışma grubundan ‘haberinin olmadığı’ ifadesi doğru olamaz” denildi.
HABERİ OLMADIĞI DÜŞÜNÜLEMEZ
Dilekçede “En üst düzeydeki komutan sıfatıyla bir Genelkurmay Başkanının komutası altındaki kendi karargahında ve kendisinin oluru alınarak kurulan ve kuruluş tarihi itibariyle tüm yazışmaları ilgili adresler yanında MGK Genel Sekterliğine bilgi olarak sunulmuş, özel çalışma grubundan haberinin olmadığı düşünülemez ve de kabul edilemez. Çünkü her emir ve kuruluş kendisinin olur ve onayı alınarak gerçekleştirilmiş ve yayınlanmıştır” denildi.
KARADAYI KANITLARI
Çevik Bir, resmi yazışmalar dışında Karadayı’nın BÇG’yi bildiğinin açık kanıtlarını da madde madde sıraladı
-Hasan Celal Güzel’in BÇG ve müvekkilimiz ile ilgili YDP Genel Başkanı olarak yaptığı şikayet dilekçesinde Ankara DGM başsavcılığının takipsizlik kararı ve İstanbul 4. Nolu DGM’nin kararı ile ilgili Karadayı’nın duymamış, bilmemiş olması olanaksızdır.
-Haziran 1997 tarihinde medya mensuplarına verilen birifingte, BÇG adının geçmesi ve bunun o tarihteki basın organlarında çıkmış olmasının duyulmaması imkansızdır.
-Genelkurmay Başkanlığı kuruluşuna, teşkilat yapısı olarak Genelkurmay Başkanı Karadayı’ya doğrudan bağlı Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin Genelkurmay 2. Başkanı imzalı dört adet Hasan Celal Güzel konulu şikayet yazılarından Karadayı’nın haberinin bilgisinin olamayacağı imkansızdır.
-BÇG’nin bu yazıları, Deniz Kuvvetleri komutanlığında görevli deniz onbaşı Kadir Sarmusak tarafından Emniyet Genel Müdürlüğüne sızdırılması ile ilgili olarak Karadayı tarafından imzalı yazı ile başbakanlığa gönderilmiştir.
-MGK’nın 406 sayılı kararının 4b maddesi gereğince MGK Genel Sekterliğine tüm yazışmalar gönderilmiştir. Bütün yazışmalar Karadayı’nın emirleri ve bilgisi doğrultusunda gönderilmiştir.