Çevik Bir Cumhurbaşkanlığı’na aday olsun mu, olmasın mı?

Güncelleme Tarihi:

Çevik Bir Cumhurbaşkanlığı’na aday olsun mu, olmasın mı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 1999 00:00

Haberin Devamı

BASIN TARTIŞIYOR

HÜRRİYET

OKTAY EKŞİ

Demokrasinin kitabına sığmayan kararların adamı

...Gazeteciler hakkında dosya tutturma, beğenmediği gazetecilerin askeri tesislere girmesini yasaklama, kızdığı gazetecilerin kovulması için bazı işverenlere baskı yapma gibi, hiçbir demokrasinin ve hiçbir hukuk devletinin kitabında bulunmayan karar ve uygulamaların arkasındaki isim olduğunu uzun zamandır duyuyoruz...

Çevik Bir bizzat açıkladığı gibi bir siyasi parti kurar, hele bir de iktidara gelirse, ülkenin her tarafındaki duvarlara ‘‘Partiye (veya lidere) sadakat şerefimizdir’’ diye yazdıracak mı?

ERTUĞRUL ÖZKÖK

Seçimin çıtası yükseldi

...Orgeneral Bir'in cumhurbaş-kanlığına aday olduğunu açıklaması bence çok önemli...

Ancak Bir'in adaylığını açıklaması ile birlikte şimdi Meclis dışından iki ağırlıklı aday ortaya çıkmış durumda. Biri Cumhurbaşkanı Demirel, öteki Çevik Bir. Bu durumda Meclis kendi içinden birini seçmek istiyorsa, mutlaka en az onlar kadar ağırlıklı bir aday üzerinde birleşmek zorunda...

O nedenle kim ne derse desin, Meclis dışındaki iki aday, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçiminin çıtasını yükseltmiştir.

TUFAN TÜRENÇ

Aday olması bile uzak bir olasılık

...Paşa'nın Cumhurbaşkanı seçilme şansını bir yana bırakın, aday olması bile uzak bir olasılık.

Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilebilmesi için gerekli olan Anayasa değişikliğinin Meclis'ten geçmesi zor.

Böyle bir şey gerçekleşse bile seçime katılacak adaylar arasında Çevik Bir'in şansı ne olabilir?

Paşa'nın Meclis'te seçilmesi ise hemen hemen olanaksız.

İSMET SOLAK

Seçim istiyor, darbe değil

...Adaylık açıklamasına şaşıran, bunu Çevik Bir'e söyleyen benim. Üstelik, ben hep Demirel'in çok başarılı bir cumhurbaşkanı olduğunu savunuyorum...

28 Şubat sürecinin onuru ve kıvancıyla yaşayan bir emekli orgeneralin, devlet başkanı seçimine girmesi neden yadırganıyor? Adam, ‘‘Seçim yarışına girerim’’ diyor, ‘‘Darbe yaparım’’ demiyor ki!...

FATİH ALTAYLI

Bundan kötüsü Akbulut

...Tabii yine de Yıldırım Akbulut'un cumhurbaşkanı olmasındansa, Çevik Bir'in olmasını tercih ederim. Çevik Paşa öğrenir, Yıldırım Akbulut ise asla!

SABAH

GÜNGÖR MENGİ

Heyecanının sivilleşmesi lazım

Çevik Bir bizde, henüz tam projelendirilmemiş bir heyecanın, örgütlenmemiş, bireysel düzeydeki girişimcisi izlenimi bıraktı.

Çevik Bir'i sivil siyasete hazır görmedim.

Çevik Bir'in heyecanı takdir ve teşvik edilmeye değerdir. Ama bu heyecanının, sivilleşerek içerik kazanması lazım.

HINCAL ULUÇ

Kadıköy’e belediye başkanı seçilemez

Çevik Bir, ‘‘Cumhurbaşkanlığına aday olabilirim’’ demiş.. ‘‘Eğer halk seçerse..’’

Bu kararını açıklamak için seçtiği yere bakın..

Ali Şen'in yönettiği bir toplantı.

Paşam öyle bir yanlış yaptın ki, değil Cumhur, Kadıköy Belediye Başkanı seçilme şansın kalmadı. Sakın heveslenme..

CENGİZ ÇANDAR

Bu işe aklım ermedi

Yarım yıldan fazla süredir Çevik Bir'in örnek aldığı ve kurmayı tasarladığı ‘‘Stratejik düşünce üreten’’ merkezlerin en önemlilerinden ikisinde, Amerika'da bulunuyor, daha önce de belirttiğim gibi ‘‘Türkiye ve 21. yüzyıl’’ üzerine çalışıyor ve çeşitli konferans ve panellere katılıyorum; önümüzdeki günlerde bana Çevik Bir'in son çıkışına ilişkin sorulara cevap veremem.

Çünkü olay karışık.

Acaba, Çevik Bir tongaya mı bastırılmak isteniyor?

MİLLİYET

GÜNERİ CIVAOĞLU

Henüz siyasi esnekliği yok

Cumhurbaşkanı'nı parlamento seçecek gibi görünüyor. Parlamento'nun beşte birinin dışarıdan Çevik Bir'i aday göstermesi ve Bir'in FP'ye, DYP'ye rağmen, Cumhurbaşkanı seçilmesi hiç olası görünmüyor. Çevik Bir, politikanın gerektirdiği esnekliği henüz kazanamamış.

DERYA SAZAK

Paşam dolduruşa gelme

Aceleye ne gerek var! Sivil yaşama alışmanın en zor yanı ‘‘kingmaker’’ların alkışlarına kulak tıkayabilmektir. Dolduruşa gelmeyin paşam!

HASAN CEMAL

Performansı iyi değildi

Çevik Paşa, emekli olurken buruktu! Onun için kendini bir köşeye atılmışlık duygusuna kaptırmış olabilirdi. Belki de o yüzden ansızın meydanlara çıktı. Hesaplı kitaplı mı yaptı bu işi? Yoksa iç fren mekanizması mı tutmadı? O toplantıdaki performansı, kendi iddiaları açısından iyi sayılmazdı.

CUMHURİYET

CÜNEYT ARCAYÜREK

Çevik Bir ışığı yaktı

Çevik Bir'in koşullu ve olası adaylığını ‘‘erken’’ açıklama cesaretini göstermesi kutlanacak bir olay. Zira Türkiye gibi genç bir toplumun devletin üst kademelerinde yeni yöneticiler bulamayacağını gösteren eğilimler insana ıstırap veriyor. Çevik Bir ışığı yaktı: Yeni liderlere yol açınız!

HİKMET ÇETİNKAYA

Gazeteci azarlamak olmaz

Genelkurmay Karargahı'nda brifing dinler gibiydiler; Bir paşa üst, onlar ast konumdaydılar. Ben, Çevik Bir'i izlerken bunları düşündüm... Meslektaşlarım adına da bir hayli üzüldüm... Eh, emekli paşalar gazeteciyi azarlarlarsa polisler de öğrencileri, memurları meydanlarda coplar, muhabirlerin fotoğraf makinalarını, kameralarını kırarlar...

RADİKAL

İSMET BERKAN

Vatandaşlık hakkını kullanıyor

Silahlı Kuvvetler, Çevik Bir'in girişimini desteklediği yolunda hiçbir işaret vermiyor. Çevik Bir de zaten girişiminin bireysel olduğunu belli ediyor. Cumhurbaşkanlığına adaylık, yeterliliğe sahip her Türk vatandaşının hakkıdır. ‘‘Çevik Bey’’ ya da ‘‘Sayın Bir’’ de bu hakkını kullanıyor. Seçilir ya da seçilmez, bu ayrı birşey.

STAR

FEVZİ HEPŞENKAL

Bir, işin farkında

Çok kişi , ‘‘Cumhurbaşkanlığına aday olabilirim’’ sözüne takılsa da Çevik Paşa'nın asıl ağırlığı, ‘‘Seçim ve Siyasal Partiler Yasalarının değiştirilmesi’’ gereğine verdiği açıkça görüldü. Çünkü, Çevik Bir, işin farkında. Türkiye'de siyaset gerçek zeminine oturmadığı sürece, halka dayalı bir sisteme geçilmedikçe şu veya bu makamda oturuyor olmanın fazla anlamı bulunmayacağını biliyor mutlaka.

POSTA

ÖMER TARKAN

Yeni bir aday özlemi yeşerdi

Genç, enerjik, lafını çiğnemeyen ve en önemlisi yeni bir aday özlemi daha şimdiden birçok yürekte yeşermiştir. Siyasette en çok prim yapan yeni yüzlerdir.

GÖZCÜ

KURTUL ALTUĞ

Yararlı bir iş yaptı

Bu Parlamento’ya Anayasa'nın 101'inci maddesini tümden değiştirerek Çankaya'nın kapılarını halkın seçimine açacaktır ya da ufak bir cümle değişikliği ile Demirel'i bir süre daha orada tutma kararını kolaylıkla alacaktır. Bana kalırsa Çevik Bir, son konuşması ile Parlamento'yu karar vermek için sahaya çekerek son derece yararlı bir iş yapmıştır.

TÜRKİYE

SEBAHATTİN ÖNKİBAR

Çevik Bir ıslanmayı göze almalı

Çevik Paşa, bugün maddi anlamda apoletsizdir ve kafasına koyduğu anlaşılan politikada mesafe almak istiyorsa, siyaset denizinde ıslanmayı göze almak durumundadır.

DAILY NEWS

İLNUR ÇEVİK

Demirel’in elini güçlendirdi

Türkiye Cumhurbaşkanlığı ciddi bir iştir. Bu ciddi işi Süleyman Demirel geçmişe sünger çekmek ve bazı dostlarını kenara itmek pahasına yapmış ve her şeye rağmen başarılı olmuştur.

MİLLİ GAZETE

ZEKİ CEYHAN

Çevik Bir’e yazık olacak

Halkın karşısına siyasetçi olarak çıkması ve halktan hakettiği cevabı alması bizi sevindirir... Halk Çevik Bir'i sevmişse destekler, sevmemişse desteklemez olur biter.

Ama siyasete özenen ve heveslenenlerin ilk yapması gereken iş sinirlerini aldırmak olmalıdır.

YENİ ŞAFAK

NAZLI ILICAK

Bu Demirel’in oyunu galiba

Çevik Bir, bürokratik vesayetçiliği, tepeden inmeciliği, laikçiliği, kemalizmi, medenileşmeden garplılaşmayı, temsil ediyor.

Sakın bu adaylık, Süleyman Demirel'in bir oyunu olmasın diye, düşünmüyor değilim: Hani ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek gibi birşey.

FEHMİ KORU

Spor tesisine gitsin

Düşünce çapsızlığını, televizyonla milyonlara yansıtılan katıldığı ilk toplantıda kamuoyu önünde sergileyen Çevik Bir, ülkenin önünü daha da kapatacak projeler geliştireceğine, eşinin temizlik gününde spor tesisine kadar uzanma zahmetine katlansın, çok daha iyi.

ÖNCÜ

CANAN BARLAS

Post modern faşizm

Çevik Paşa çok içtendi ama zengin kavramlar getiremedi... Dünyalılık konusundaki düşünceleri inandırıcı olmadı... Olmadı işte... Üstelik 28 Şubat'ı müdafaa da etti... Meğer militarist çok insan varmış medyada... Hala korkuyorlar...

ÖZDEMİR İNCE

Seçilirse meşru Cumhurbaşkanı olmayacak mı?

EMEKLİ Orgeneral Çevik Bir'in, halkın doğrudan seçmesi koşuluyla, cumhurbaşkan-lığına aday olabileceğini açıklaması, arı kovanına sokulan çomak etkisi yaptı.

Saydım, 1-5 Aralık tarihleri arasında, izlediğim on bir gündelik gazetede 60 kadar köşe yazısı yayınlanmış. Gözümden kaçanları ve öteki gazetelerde yayınlananları da hesaba katacak olursak, 120-150 dolayında yazı yayınlanmış bu konuda. Müthiş bir ilgi!

Çevik Bir seçmen-halka güveniyor. Halkın kendisini cumhurbaşkanı olarak görmek istediğine inanıyor. Bu güvenç ve inanç bir halkoyu araştırmasına dayanıyordur belki de. Belki de bir vehimdir. Olabilir.

Olumlu ya da olumsuz bir yığın yazı yazıldı, ama kendisine güvenilen halk bu konuda ne düşünüyor, bunu kimse merak etmedi.

Öfkeli İslamist basın, ‘‘Kıvırma, aday ol!’’, ‘‘Ali Şen başkan, Çevik bir şampiyon!’’ gibi başlıklar attı. Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, ‘‘Keşke adaylığını koysa, millet nezdinde nasıl tasvip gördüğünü anlar’’ dedi. Recai Kutan kendi partisine oy verenler adına konuşabilir. Ama, belki de seçmenin yüzde 85'ten fazlası bu adaylıktan memnun kalabilir ve bir bölümü de Çevik Bir lehinde oy kullanabilir.

Bence İslamist basının ortak düşüncesini FP Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün'ün şu cümlesi özetliyor: ‘‘28 Şubatçılardan Cumhurbaşkanı olmaz!’’ Neden olmasın? Anayasa değişir, halk cumhurbaşkanını doğrudan seçer, Çevik Bir aday olur ve seçimi kazanırsa meşru bir Cumhurbaşkanı olmayacak mı?

Basının ‘‘özgürlükçü demokratik’’ kesimi de bu adaylığa karşı. Asker kökenli bir Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin sivilleşmesini engelleyeceğini düşünenler var. Kimileri de bu adaylığı görev başındaki Cumhurbaşkanı'nın bir oyunu olarak görüyorlar.

İslamcı basın çılgınca saldırıyor Çevik Bir'e. Çünkü onu 28 Şubat olgusuyla özdeşleştiriyor.

Oysa, serinkanlı olak gerek. Çevik Bir'in adaylığına duygusal olarak karşı olanlar, bu emekli subay gerçekten cumhurbaşkanı olursa ne yapacaklar? Küçük bir olasılık bile olsa Çevik Bir'i Cumhurbaşkanı seçmiş halkı hangi sıfatla tanımlayacaklar?

Öfkeye kapılmanın, demokratik haklarını kullanan bir ‘‘sivil’’in olası adaylığına saldırmanın bir anlamı yok! Anlamak gerek: Din siyasetten elini çekmedikçe ordunun da siyasete karşı ilgisizleşmesi çok zor. Çünkü, ordunun temsil edildiği Milli Güvenlik Kurulu bir anayasal kurum.

Sedat Ergin'in önceki günkü (05.12.1999) Hürriyet'te yazdığı gibi, Helsinki sonrasında Türkiye'nin çözmek zorunda olduğu belki de en

önemli sorun bu!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!