Çeşitli alıntı, medyadan

Güncelleme Tarihi:

Çeşitli alıntı, medyadan
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2006 22:06

Haberin Devamı

Ön not: Arkadaşım-meslektaşım Faruk ESKİOĞLU seyahatte olduğundan bu hafta da alıntı yapamıyorum. Ama siz yeni de www.acikgazete.com adresindeki AÇIK GAZETE’ye bir göz atmayı ihmal etmeyin!

*

Brüksel’de Şeriat tehdidi mi var?

Brüksel’in Schaerbeek ilçesinde belediye meclisine seçilen iki türbanlı adaydan biri başını açmış, diğeri açmamış. “Ama ikisine de baskı veya tekpi gelmedi” diyor Yeni Şafak.

Başlık: İsteyen örttü isteyen açtı, kimse ‘Haddini bildirin’ demedi. (Yeni Şafak, 4 aralık)

İyi de Belçika’da irtica ve Şeriat tehdidi mi var ki?


*

VATAN’la SABAH arasındaki fark diyor başlık.

Vatan, ‘4 çapkının kurduğu internet sitesindeki ihale kumarını’ gözler önüne sererken, Sabah aynı haberi ‘özendirici’ bir biçimde vermiş.

Haberin Devamı

Eskiden gazeteler birbiriyle ‘ince ince’ rekabet ederdi. Biz de Amerikalılar gibi kabalaştık.

Vatan, 4 kasım


*

Trafik

1992 yılında Türkiye’de trafiğe kayıtlı 4.584.000 araç varmış. Bunun 2.400.000 kadarı kamyon, otobüs, kamyonet.

2006 yılının eylül ayında bu rakam 12 milyonu geçmiş. Yarısı ağır vasıta. İstanbul trafiğine çıkan araç sayısı ise 2,4 milyona yakınmış.

Bir mukayese daha:

2000 yılında 61.090 km karayolunda 8.320.000 araç seyrederken, 2006 yılında karayollarının uzunluğu değişmemiş (61.939 km) ama araç sayısı 12 milyonu geçmiş.

Buna denetimsizlik, kural tanımazlık ve Belediye ve Valilik’in yaptığı akıl almaz yanlışlıklar da eklenince... anamızın ağlamasına şaşmamak lazım!

Star, 4 aralık


*

Hem geç hem güç…

Geçen haftaki alıntılardan biriydi: Milliyet Papa’nın İngilizce elyazısının fotoğrafını kullanımış ‘Anıtkabir Özel Defteri’ni İTALYANCA yazdı’ diye başlık atmıştı.

Neyse ki okurlar uyarmış da, Okur Temsilcisi bu hafta özür diliyordu: Papa mesajı İngilizce yazdı (Milliyet, 4 aralık)

Demek ki yapanlar okumasa da alanlar okuyor en azından! J

*

Beş Türk’ten biri Orhan Pamuk’un Nobel’ini duymamış!

Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Tören ayın 10’unda.

Bir anket yapmışlar, katılanların % 26.4 ‘sevindim’ diyor, % 37.2 sevinmemiş. Ama asıl vehimi, Türkler’in BEŞTE BİRİ bu haberi duymamış bile.

Haberin Devamı

(Bu çemişler seçimde gidip oy da kullanacak!)

‘Fikri olanlar’ın üçte ikisi (% 66) ‘Orhan Pamuk Nobel’i hak etmedi, siyasi nedenlerle ödüllendirildi’ diyor, sanki edebiyattan ve romandan anlarlarmış gibi.

MHP seçmeninin % 74.2’si ‘Ödülü hak etmedi’ derken, DTP seçmeninin % 59.6’sı ‘Hak etti’ diyor.

Bu Türkler adamı deli ederler...

Milliyet, 4 aralık


*

Başbakan’a güven gelmiştir

Başbakan RTE resmi gezi için İran’a gitti. Tahran’da bizim başbakan, İran’ın dini lideri Ayetullah Hameney, İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecat, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Pervez Davudi, Uzlaştırma Konseyi Başkanı (eski Devlet Reisi) Haşimi Rafsancani ve Dışişleri Bakanı Monaçehr Mottaki ile görüştü. (Gazeteler, 4 aralık)

Haberin Devamı

Bu kadar itibar görmek bir Türk başbakanına iyi gelmiştir herhalde. Doğuya gitmeyi herhalde bu yüzden seviyorlar. Batı ülkelerinde bizimkileri pek adam yerine koymuyorlar da...


*

Küçük bir haber spotu:

“Van Rektörü Aşkın’ın tutuklanmasına neden olan belgeleri veren Prof.Nurhan Akyüz Van’da büro kurdu. AKP’li belediyeden iş alıyor...”

Sabah, 5 aralık


*

CNN-Türk de IGNobel’e aday olmalı

Orhan Pamuk’un bir fotoğrafı ve şöyle bir reklam metni:

Yazdığı 7 romanı 1,4 milyon dolara ve bir altın madalyaya dönüştürmeyi başardı. Bizce gelecek yıl Nobel Kimya Ödülü’ne de aday olmalı. CNN-Türk

Bu ne kadar densiz bir ‘espri’ ?

(Mesela) Milliyet, 6 aralık


*

Mart kedisi misali

Haberin Devamı

AKP Hükümeti’nin Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Acaristanbul’u kastederek rezaletin 10 yıldır sürdüğünü söylüyor, “gereği zamanında yapılmadı” diyor. (Sabah, 7 aralık)

İyi de Cemil Bey, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 12 yıldır elinizde, 4 yıldır da hükümetsiniz... Gereğini yapmayan biri varsa…


*

Akşam, çok hayırlı bir yazı dizisi başlattı:

Artık şu mereti bırakma zamanı!

Sigaradan bahsediyoruz elbet. Anonsta şöyle bir bilgi vardı:

Akciğer kanserine yakalanma riski günde bir paket içende % 61, iki pakette % 217, içmeyende ise % 3...

Kansere yakalanma riski % 217 ne demektir?

Zaten % 100 olunca bile ona artık ‘risk’ demezler, ‘kesinlik’ derler de... % 217 risk ne demek?

Haberin Devamı


*

İran’a bikini garantisi diyor manşet.

“Ankara, daha fazla turist çekmek için Tahran’a resmi güvence verdi: bikini giyen İranlı kızlara paparazziler yaklaştırılmayacak!” (Akşam, 7 aralık)

Yani iki Müslüman bir olmuşlar, resmen takiye yapıyorlar!


*

Konuşması da Nobel’lik…

Orhan Pamuk beklenen Nobel konuşmasını, heyecandan titreyen bir sesle, Türkçe olarak yaptı. Çok güzel bir konuşmaydı.

Bu güzel konuşmanın tamamını yayımlayan gazeteleri tebrik ediyorum. Özellikle de ‘KONUŞMASI DA NOBELLİK OLDU’ diye manşet yapan kendi gazetemi…

Hürriyet, 8 aralık


*

Ama ‘Özel sektörün duayenlerinden’ başlığı yüzünden, kendi gazeteme bir eleştirim var.

Allah aşkına şu ‘duayen’ kelimesini olur olmaz kullanmayın.

Duayen ‘bir işte, bir meslek grubunda yaşça en eski, en kıdemli olan’ demektir.

Yani ‘duayenlerinden biri’ denmez.

Ayrıca vefat etmiş bir insana ‘duayen’ hiç denmez.

Hürriyet, 8 aralık


*

Ve Muhtar Kent

Bu arada, bir Türk yazarın, bir ‘Türkçe yazar’ın dünyanın en büyük edebiyat ödülünü kazanmasına sevinirken, göğsümüzü kabartan bir haber de iş dünyasından geldi. Yönetici Muhtar Kent, Coca Cola’nın İcra Başkanlığı’na getirildi yani Amerikan devinin iki numaralı adamı oldu. (Sabah, 8 aralık)


*

… bu arada Türk halkının aklı nerede?

Elalem Mars’a yerleşmeye hazırlanırken, Genom projesiyle uğraşırken… Türk milleti 2006 yılında aklını neye kullanıyor?

Diyanet İşleri Başkanlığı mü’minlerin sorusun üzerine fetva verdi:

- Yılbaşı gecesi kurban eti yenmesinde dinen bir sakınca yoktur!

Sabah, 8 aralık


*

Mütalahapsus

AKP’li Seyhan Belediyesi’nin bedava dağıttı, Maalesef Eğitim Bakanlığı onaylı Türkçe sözlükte, “İrtica = İslami yaşam tarzına dönüş, gericilik” yazdığı ortaya çıkınca kıyamet koptu. AKP karşıtı dinci gazeteler kıyamet kopardı. (Milliyet, 8 aralık)

Psikolojide buna ne derler, bilirsiniz: LAPSUS


*

TRRRRRRRRRT

Vatan “İktidarın televizyonu’ haline gelmekle suçlanan TRT, Başbakan Erdoğan’ın 1 saat süren meydan konuşmasının tamamını canlı yayınladı” diyordu. (9 aralık)

Eee, boşuna Tayyip Radyo Televizyonu (yahut Tele Recep Tayyip) demiyorlar.

Not: Bu arada bir özel televizyonun on katı çalışana para ödeyen TRT, reytinglerde 7.sırada imiş.


*

Orhan Pamuk ve babası başlıklı yazısında Nazlı Ilıcak:

Orhan Pamuk'un Nobel konuşması, özellikle baba-evlât ilişkisi açısından son derecede etkiliydi. Anlaşılıyor ki, daha ilk gün den itibaren babası Pamuk'a hem cesaret verdi hem de umut…” diyor, sözlerini “Bir baba ve anne için de en büyük mutluluk, çocuklarının başarısını görmektir. Hele de bu başarıda ‘Benim de katkım oldu; oğlumu, kızımı iyi yetiştirdim’ diye düşünebiliyorsa” diye duygusal bir notla bitiriyordu. (Takvim, 9 aralık)

Nazlı Hanım duygulanmakta haklı. Ne de olsa o da bir anne. Mehmet Ali Ilıcak’ın annesi…


*

Mütezârif

AKP Hükümeti, düştüğü ‘Kıbrıs tuzağı’ndan kurtulmak için biraz da umutsuzca bir hamle yaptı, bir iki limanı açma önerisinde bulundu.

Önce Genelkurmay Başkanı, ardından Çankaya ‘Bize niye bilgi verilmedi?’ diye şikayet ettiler. Ettiler ama Başbakan’a değil, kamuoyuna.

Türkiye’nin sıkı bir pazarlık yaptığı hatta belki de blöf attığı bir anda Ankara’nın elini zayıflatan bu çıkış, Kıbrıs ve AB’den ziyade ‘Çankaya Savaşları’ olarak yorumlandı.

Bu arada Başbakanımız da tepkisini ‘Çankaya’ya mı soracağız?’ şeklinde gösterdi. (Hürriyet, 10 aralık)

Pek bir zariftir malûm!


*

Saç ektirenler milletvekili olamasın

AKP Milletvekili Mevlüt Akgün ’65 yaşını geçenler siyaset yapmasın’ diye bir teklif getirdi. RTE de destekliyor, dediler. Yaşı 65’e gelen veya geçen AKP’li milletvekilleri kızmışlar, Akgün’e bir oyun oynamaya hazırlanıyorlarmış ki… Cemil Çiçek’ten bir teklif gelmiş:

“Bu Mevlüt sizden ne istiyor? Bence siz de karşı teklif getirin. Estetik yaptıran ve saç ektiren milletvekili seçilemesin. Bu bir hiledir. Farklı bir yüzle oy isteyip sonra da kendilerini kamufle ediyorlar”. (Hürriyet, 10 aralık)

Mevlüt Akgün gözünü çizdirip saç ektiren takımından…


*

İçimden geldiği gibi…

Milliyet umutsuzca uyarıyor:

Adalet terazisi enkaz altında

“Yalova'da inşa ettikleri 218 daire, Marmara depreminde 316 kişiye mezar olan Yüksel İnşaat'ın sahipleri cezadan kurtuldu. Diğer müteahhitler de zaman aşımı için gün sayıyor”. (Milliyet, 10 aralık)

Bu işte, görevini yapmayan yahut (rüşvet alarak) kötüye kullanan ne kadar seçilmiş-atanmış ve saire varsa ALLAH TOPUNUN BELASINI VERSİN!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!