Güncelleme Tarihi:
Abu İzzet, bölgede tam bir felaket yaşandığını, 30'dan fazla evin yıkıldığını, elektriklerin kesik olması nedeniyle insanların güvenli bölgelere kaçmaya başladığını belirtti.
İzzet, operasyonların aralıksız devam etmesi nedeniyle birçok yaralının kurtarılamadığını ve birçok kişinin enkaz altında kaldığını belirterek saat 04:00'dan sonra aralıklı bir şekilde silah seslerinin gelmeye devam ettiğini anlattı.
Operasyonların en fazla Halidiye ve Munşeat bölgelerinde gerçekleştiğini vurgulayan Abu İzzet, "Suriye Özgür Ordusu bu bölgelerde güçlü olduğu için buralara operasyon düzenlendi. Operasyonda çok farklı silahlar ve gazlar kullanıldı. Bazı insanlarda da zehirlenme vakaları baş gösterdi. Bazı insanlar kentin suyuna zehir katıldığını ileri sürdü, bu da halkta tedirginliğe yol açtı" dedi.
Abu İzzet sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanların bir kısmı enkaz altında ölürken bir kısmı da ilaç yokluğundan can verdi. Tam olarak bir sayı veremem ama 300'den fazla insan öldü, 1600'den fazla kişi yaralandı. Çok sayıda insan tutuklanırken çoğu da kayboldu. Yaralılar Halidiye bölgesinde güvenli bir bölgeye taşınırken buraya kentten gönüllü doktorlar gelerek yaralıları tedavi etti. Tutuklanma korkusundan dolayı hiçbir yaralı devlet hastanesine götürülmedi. Yaralılar bu hastanelere götürüldüğünde tedaviden sonra hemen tutuklanıp hapse atılıyorlar. Bu hastanelerde çalışanlar rejimin emri olmadan hiçbir yaralıyı tedavi etmiyorlar."
İzzet, cesetlerin kentteki cami avlularına ve hastane bahçelerinde toplatıldığını söyledi.
Operasyonlar boyunca, tüm Humus'un camilerinden tekbir seslerinin yükseldiğini, Mevlid kandili olduğu için kimsenin bir operasyon beklemediğini ve Hama olaylarının yıl dönümü olduğu için gece geç saatlere kadar gösteriler düzenlediklerini aktaran Abu İzzet, "Rejim Humus'u ikinci Hama yaptı, perişan olduk, dünya neden sesimizi duymuyor, yoksa dünya kör ve sağır mı olmuş" dedi.
Kentte toplam 9 saat elektrik kesintisi yaşandığını belirten Ebu İzzet, "Artık kentte hayat saat 10:30'da başlıyor, 13:00'da bitiyor. Halk bu zaman diliminde temel ihtiyaçlarını karşılıyor ve evine dönüyor. Saat 13:00'dan sonra sokaklar boşalıyor bundan sonra güvenlik güçleri sokakta gezenleri ya tutukluyor ya da keskin nişancıların hedefi oluyorlar. Birçok devlet dairesinin çatısında keşin nişancılar var. Bunlar belli saatte dışarı çıkanlara ateş açıyor" şeklinde konuştu.