Cesedi parçalayıp poşetlere doldurduk
Güncelleme Tarihi:
Ali AKSOYER/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2007 00:00
Beykoz’da bir ay arayla poşet ve bavul içine bulunan ceset parçaları hırsızlıktan sabıkalı 15 yaşında bir çete üyesine ait çıktı. Suç ortaklarını öldürüp, cesedini banyoda parçaladıklarını itiraf eden biri kadın üç çete üyesi yakaladı.
İSTANBUL Beykoz’da iki çöp poşeti içinde bulunan iki erkek kolu üzerinde yapılan incelemede ceset parçalarının 2 ayrı hırsızlık olayından sabıkası olan Müslüm Kanyılmaz’a (15) ait olduğu tespit edildi. Soruşturma sürürken 15 Nisan 2007’de Küçüksu Deresi’nde bulunan siyah renkli bir bavuldan da ceset parçaları çıktı. Bavuldaki iki bacak, kaburga kemikleri gibi 5 parçanın da Kanyılmaz’a ait olduğu ortaya çıktı.
Dedektiflere göre, çevresinde "cep telefonu hırsızı" diye tanınan Kanyılmaz, son olarak Sinan Aracı (20) ve Nazım Yıldırım (46) ile birlikte hırsızlık yaptı. Araştırmalar sonunda Kanyılmaz’ın, birlikte hırsızlık yapmak istemediği için, öldürülmeden bir hafta önce Zonguldak’a kaçtığı, ancak Aracı ve Yıldırım tarafından geri getirildiği ortaya çıkarıldı.
Kan izleri bulundu
Polis, çete üyelerinin Çengelköy’deki evlerinde arama yaptı. Evin banyo bölümü ve salonuyla Nazım Yıldırım’ın otomobilinde bulunan kan izlerinin Müslüm Kanyılmaz’a ait olduğu belirlendi. Evde yaşayan Sinan Aracı ve Nazım Yıldırım ile dost hayatı yaşadığı Beyhan T. (45) gözaltına alındı, iki bıçak, bir balta ve tabancaya el kondu. Suç ortaklarıyla birlikte, Müslüm Kanyılmaz’ın aşırı derecede uyuşturucu alıp kendiliğinden öldüğünü iddia eden Nazım Yıldırım ifadesinde olayı şöyle anlattı:
Yarısını bavula koymuşlar
"Cesedi salondan banyoya taşıyarak evde bulunan baltayla parçalara ayırdık. Daha sonra yakındaki marketten çöp poşetleri alarak içine koyduk. Çöp poşetleri bitince kalan parçaları evde bulunan bir bavulun içine koyduk. Gece yarısından sonra torbaları ve bavulu otomobilin bagajına koyarak çevreye attık. Sonra geri dönüp evi ve otomobili temizledik. Cesedi parçalamak için kullandığımız baltanın sapını temizlemeyince onu mavi renkle boyadım." Çete adına hırsızlık yapmak istemeyen Müslüm Kanyılmaz’ın Ümraniye’de bir başkası adına çalışmak istediği iddia edildi.
Dedektiflere göre, çevresinde "cep telefonu hırsızı" diye tanınan Kanyılmaz, son olarak Sinan Aracı (20) ve Nazım Yıldırım (46) ile birlikte hırsızlık yaptı. Araştırmalar sonunda Kanyılmaz’ın, birlikte hırsızlık yapmak istemediği için, öldürülmeden bir hafta önce Zonguldak’a kaçtığı, ancak Aracı ve Yıldırım tarafından geri getirildiği ortaya çıkarıldı.
Kan izleri bulundu
Polis, çete üyelerinin Çengelköy’deki evlerinde arama yaptı. Evin banyo bölümü ve salonuyla Nazım Yıldırım’ın otomobilinde bulunan kan izlerinin Müslüm Kanyılmaz’a ait olduğu belirlendi. Evde yaşayan Sinan Aracı ve Nazım Yıldırım ile dost hayatı yaşadığı Beyhan T. (45) gözaltına alındı, iki bıçak, bir balta ve tabancaya el kondu. Suç ortaklarıyla birlikte, Müslüm Kanyılmaz’ın aşırı derecede uyuşturucu alıp kendiliğinden öldüğünü iddia eden Nazım Yıldırım ifadesinde olayı şöyle anlattı:
Yarısını bavula koymuşlar
"Cesedi salondan banyoya taşıyarak evde bulunan baltayla parçalara ayırdık. Daha sonra yakındaki marketten çöp poşetleri alarak içine koyduk. Çöp poşetleri bitince kalan parçaları evde bulunan bir bavulun içine koyduk. Gece yarısından sonra torbaları ve bavulu otomobilin bagajına koyarak çevreye attık. Sonra geri dönüp evi ve otomobili temizledik. Cesedi parçalamak için kullandığımız baltanın sapını temizlemeyince onu mavi renkle boyadım." Çete adına hırsızlık yapmak istemeyen Müslüm Kanyılmaz’ın Ümraniye’de bir başkası adına çalışmak istediği iddia edildi.