Cerrah'tan veda gecesi

Çırağan Sarayı’nda düzenlenen veda yemeğinde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü. Geceye İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Basın ve Protokolden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı, Ergenekon soruşturmasını yürüten Organize Suçlarla Mücadeleden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aktaş, Terörden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder, Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Müdürü Mutlu Ekizoğlu’nun yanı sıra sanatçılar Orhan Gencebay, Selami Şahin, Ahmet Selçuk İlhan ve Berdan Mardini katıldı.

CERRAH DANS ETTİ

Cerrah, Selami Şahin’in söylediği şarkıda eşi Hülya Cerrah’ı dansa kaldırdı. Oldukça neşeli olduğu görülen Cerrah'ın zaman zaman eşinin kulağına eğilerek bir şeyler söylediği görüldü. Dansın ardından masasına geçen Cerrah bir süre masasında oturmayı tercih etti. Daha sonra sahneye çıkan şarkıcı Berdan Mardini söylediği türküyle Cerrah’ı halaya kaldırdı. Cerrah, yaklaşık 10 dakika kadar halay çekti.

DAVULCUYA 50 DOLAR

Berdan Mardini ile birlkte sahneye çıkan davulcu İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın yanına gitti Cerrah davulcuya 50 dolar verdi. Davulcu Berdan Mardini ile birlikte İstanbul Emniyeti'nde görev yapan müdürlerin yanına gitti. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürü Olcay Balaban’ın yanına giden davulcu, Balaban’dan 50 lira alabildi. Bunun üzerine Berdan Mardini, ''Ben Bakırköy’de oturuyorum. Bir şey göremedim'' diyerek Balaban’ı şakayla Cerrah’a şikayet etti. Cerrah’ta Balaban’a bakarak eliyle denize atla işareti yaptı. 

ERGENEKON MASASI

Ergenekon soruşturmasını yürüten polis müdürlerinin aynı masada oturduğu görüldü. Emniyet Müdür yardımcıları Mustafa Aktaş ile Tufan Ergüder, emniyet müdürleri Mutlu Ekizoğlu ve Ali Fuat Yılmazer bir arada oturdu. Ancak müdürler gecenin başlamasından yaklaşık 2 saat sonra geceden ayrıldı. Ergenekon savcıları ile İstanbul Valisi Muammer Güler geceye katılmadı.

'VEDA KONUŞMALARINI SEVMEM''

Gecenin sonuna doğru Cerrah sahneye çıkarak konuşma yaptı.1968 yılında polis kolejine girdiğini, 2009 yılına kadar sürdürdüğü polislik mesleğini pazartesi günü sonlandıracağını belirten Cerrah, “Ama polislikten kopmak çok zor. Teşkilata 15 yaşındayken başladım. Hayatım bu üniformanın içinde geçti. Üniformayı çıkarttık. Pazartesi gününden itibaren siviliz. İstanbul’a geldiğimde davul zurnalarla, halaylarla karşılandım. Basında kim geliyor, emniyet müdürü niye böyle karşılandı diye çok merak etmişti’ diye konuştu.

''24 SAAT ÇALIŞTIK''

Göreve geldiği zaman meslektaşlarıyla birlikte yoğun bir çalışma temposuna girdiğini ifade eden Cerrah, ‘O günden itibaren yoğun bir şekilde çalışmaya başladık. Öyle yoğunduk ki bütün arkadaşlarım 24 saat çalıştı. İstanbul’un huzur ve güvenliği için. Bazı günler oldu Vatan Caddesi’nde makam odasında uyudum. Bazı günler oldu terör ve istihbarata bakan müdürlerim sandalyelerin üzerinde uyudu. Tek bir sebebi var. İstanbulumuz'un biran önce huzur ve güvenliğini sağlamak için. Bu kada uykusuzluk, bu kadar çabayla geldiğimiz yerde her gün sürmanşet olan kapkaç, gasp, hırsızlık ve narkotik olayları bu çalışmalarımızın sonrasında azaldı.

CERRAH BABA

‘Sokakta gezdiğimiz de çocuklar yanımıza geldi. Cerrah baba lakabı İstanbul’da da devam etti. Bunu sağlamak çin her türlü teknolojiden de faydalandık’diyen Cerrah, ‘İstanbul'dan ayrılan müdür olan arkadaşlarım var. Onları da unutmamız mümkün değil. Onların da çalıştığımız dönem de büyük katkıları oldu’ şeklinde konuştu.

3 BİN ARAÇ YENİLENDİ

Cerrah göreve geldiği zaman hırsızların kapkaçcıların altında lüks otomobillerin olduğu ancak kendilerinin Renault Toros gibi eski otomobilleri kullandıklarını ifade etti. Araçların Emniyet Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi tarafından yenilendiğini ifade eden Cerrah, ''Araçların büyük çoğunluğunu halkımızın katkılarıyla yeniledik. 4 bin araçtan 3 binini yeniledik'' dedi.

‘MESLEKTAŞLARIMIN EŞLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM’

Yaklaşık 10 dakikalık bir konuşma yapan Cerrah, görev yaptığı sırada kendisine destek olan eşine,çocuklarına ve meslektaşlarının eşine teşekkür etti. Cerrah şöyle konuştu :

''Atılım zamanlarında meslektaşlarımın eşlerinin, bu süre zarfında rahat bırakmasalardı, görevlerinin bilincinde olmasaydı bu fedakar arkadaşları başarılı olmak için 12 değil 15 yerine göre 24 saat çalışmaları bilincinde olmasalardı bu başarıyı elde edemezdik. Meslektalarım eve gittiğinde asık suratlı hanımefendilerle karşılaşsaydı, eşleri meslektaşlarımızın kalplerini kırsaydı bu başarıyı yakalayamazdık. Ben özellikle hanımefendilere teşekkür ediyorum. Tabii esas teşekkür etmem gereken eşim Hülya hanım ve çocuklarım. Bazı günler 24 saat eve gitmedim. Bazı günler 19 saat gitmedim. Gece 3'de girdim sabah 7'de çıktım. Çocuklarıma bakıyorum hepsi büyümüş ve hiç fark etmedim. Ve fark etmedim çocuklarımın benden istekleri olacağını. Biz öyle bir iddialı girdik ki başarılı olacağız diye inatçı bir mizacım olduğu için eşimi ve çocuklarımı ihmal ettim. Eşim ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Bu başarının ardından büyüklerimizin beni valilikle onurlandırmasında en büyük pay eşim ve çocuklarımındır. Onlar bu görevim esnasında büyük destek olduar. Atalar boşuna söylememiş.Her başarılı erkeğin arkasında kadın vardır diye. Tekrar eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Pazartesi günü polislik görevimi sonlandırıyorum''

Cerrah’ın bu konuşması sırasında eşi Hülya Cerrah’ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

‘BASIN MENSUPLARINA KIZMADIM’

Cerrah görev yaptığı sürede basın mensuplarıyla olan ilişkilerine de değindi. ‘Basın mensuplarını unutmamak gerekir’ diyen Cerrah, ‘Onlara kızdığımı sanırlar. Onların görevleri haber yapmak.Biz nasıl suçluyu yakalıyorsak suçluyu yakalamaya çalışıyıorsak onlarda haber yapmak zorundalar. Bütün basın mensuplarına, köşe yazarlarına ve bütün ulusal medyaya teşekkür ediyorm. Çünkü onların yaptıkları tenkitlerle daha bir şevkle yaptık görevimizi. Hatalarımız olabilir. Onları düzelttik. Daha hatasız görev yapmamızı sağladılar. 24 saat görev yapıyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum’ diye konuştu.

OSMANİYE

İstanbul’da verdikleri hizmeti Osmaniye halkına da vermek istediğini ifade eden Cerrah, ‘Bu hizmeti Osmaniye halkına veririm ve uutulmaz bir valilik görevi yaparım. Uzun süredir açlmayan bir yolu açtığım gibi diğer müdürlerimin de vali olarak görevlerini devam ettirmelerini görmek en büyük hayalim. Hepinize teşekkür ediyorum ve arzu veda ediyorum’ şeklinde konuştu.

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ

Cerrah konuşmasını bitirdiğinde davete katılanlar ayağa kalkarak Cerrah’ı uzun süre alkışladı. Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cerrah, Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili olarak en kısa zamanda yakalanacağını belirtti. Cerrah, "Bu konuda arkadaşlar çalışıyor. Ayrıca Emniyet Genel Müdürümüzün ekipleri çalışıyor. Her ihtimale karşı yurt dışına kaçma ihtimaline karşı kımızı bülten çıkarıldı. Önümüzdeki günlerde bir görüntü alacağımıza inanıyorum. Arkadaşlarımızın kısa sürede yakalayacağına inanıyorum. Ben gidiyorum ama devlette devamlılık var. Polislikte dostluk devam eder. Arkadaşlar kısa sürede alıp arkadaşlara teslim edecekler. Suçlu da bir yere kadar kaçar. Sonunda yakalanacaklar" diye konuştu. 

REZİDANS CİNAYETİ

Hasan Heybetli'nin de karıştığı iddia edilen rezidans cinayeti ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Cerrah, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Failllerin büyük bir kısmını aldılar. Yakında adliyeye çıkaracaklar. Asayiş ve cinayet masası her türlü sonuca vardı. Sanırım bir iki gün içinde adleye çıkaracaklar.''

Cerrah, ''Tatlıların üzerinde altın parçaları vardı. Gördünüz mü?'' şeklindeki bir soruya ''Yok hiç fark etmedim. Bakarım o zaman'' diye cevap verdi.