Çerkezköy fabrikamız dünya devi, güçlü yatırımlarla büyüyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2007 00:00
BSH Grubu Başkan Yardımcısı ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Colberg, Çerkezköy’deki fabrikanın dünya genelindeki en büyük üretim tesisleri olduğunu belirtirken, şu anda 3 milyon ünite olan üretim kapasitesini önümüzdeki yıl yüzde 10 artıracaklarını açıkladı.
BOSCH, Siemens, Gaggennau ve Profilo markaları ile Türkiye’de faaliyet göstermekte olan BSH Grubu Başkan Yardımcısı ve BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Colberg, Çerkezköy fabrikasının, şu anda BSH Grubu’nun dünya genelindeki en büyük üretim tesisi olduğunu belirtirken, Türkiye’deki yatırımlarını her yıl artırarak sürdürdüklerini belirtti.
KAPASİTE YÜZDE 10 ARTACAK: BSH ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle, İTÜ Gümüşsuyu Kampüsünde oluşturulan yeni Ar-Ge merkezinin açılış töreninde konuşan Colberg, Türkiye’deki her yıl artırdıkları yatırımlarına dikkat çekti. Şu anda 3 milyon ünite olan üretim kapasitesini önümüzdeki yıl yüzde 10 artırmayı hedeflediklerini belirten Colberg, Türkiye ekonomisine ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekonomi son derece güçlü bir durumda. YTL’nin giderek değer kazanıyor, piyasa gelişiyor, ev aletlerinde bu gelişme bu yıl biraz zayıf kaldı ama gelecek yıl ise hızlanmasını bekliyoruz. Ekonominin temelleri birkaç yıl öncesine göre çok daha sağlam. Bunun kanıtı da dünya çapında yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapması. Bu ekonominin iyi gittiğinin en iyi işareti.
REKABETÇİ OLMAK LAZIM: Colberg, sektörde büyümenin daha çok ihracat odaklı olmasına ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "YTL’nin dolar ve Euro karşısında değer kazanması hem Türk ekonomisinin gücünü hem de Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Ama ihracat yapmayı da biraz zorlaştırıyor. Ancak önemli olan, verimli üretim süreçlerine odaklanmak. Biz bunu geliştirip, önümüzdeki yılda ihracatımızı geliştireceğimize inanıyoruz. Aşırı değerlenmiş YTL, özellikle ihracat konusunda bazı zorluklar yaratıyor. Daha fazla rekabetçi olmamızı gerektiriyor. Ancak önemli olan, verimli üretim süreçlerine odaklanmak. Biz bunu geliştirip, ihracatımızı geliştireceğimize inanıyoruz."
BU YIL DA BÜYÜYECEĞİZ: Beyaz eşya sektörünün dünyada küçülmediğini, aksine yüzde 2-3’lük bir büyüme gösterdiğini belirten Colberg, BSH Grup olarak hem dünyada hem Türkiye’de bu yıl da güçlü bir şekilde sürdüreceklerini anlattı. Colberg, Çerkezköy’de bulunan, fırın, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi üreten 5 fabrikalarında şu anda BSH Grubu’nun dünya genelindeki en büyük üretim tesisi olduğuna dikkat çeken Colberg, BSH’nin Türkiye’de istihdam ettiği 3 bin 300 çalışanın yanı sıra, grubun küresel geliştirme ekibinin de bir parçası olan yaklaşık 100 Ar-Ge çalışanı bulunduğunu aktardı.
TÜRKİYE’NİN KATKISI AZIMSANAMAZ: BSH Ev Aletleri İcra Kurulu Üyesi Markus Löffler de, ev aletleri teknolojisinin gelişimine Türkiye’nin yaptığı katkıların azımsanamayacak ölçüde olduğunu kaydederek, Türkiye’nin 2006 yılında, üretilen 17 milyon ürünle, Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi olduğunu hatırlattı.
Ar-Ge’ye 235 milyon Euro yatırdık, 365 patent başvurusu yaptık
ULUSLARARASI Ar-Ge ağlarında yaklaşık 1.900 çalışanları bulunduğunu kaydeden Wolfgang Colberg, şöyle konuştu: "BSH Grubu, yılda ortalama 365 patent başvurusu yapıyor. Bu rakam, günde 1 patent başvurusuna denk geliyor. Patent portföyümüzü geliştirmede, BSH Türkiye’nin giderek artan bir rolü olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Türk Patent Enstitüsü, geçen yıl BSH’ye ’Türkiye’de En Çok Patent Başvurusunda Bulunan Yabancı Şirket’ ödülünü verdi" dedi. İTÜ ile yaptıkları işbirliğine ilişkin olarak BSH’nin, dünya çapında üniversiteleri destekleme ve işbirliği geliştirme konusunda uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirten Wolfgang Colberg, "BSH Grubu, Ar-Ge faaliyetlerine geçtiğimiz yıl 235 milyon Euro yatırım yaptı. Bir önceki yıla göre yüzde 28 oranında artan yatırımımız, dünya pazarlarındaki başarılı konumumuzu korumamızı sağlıyor" diye konuştu.
Öğrenciler merkezde bulacak Çerkezköy’de ürüne dönüşecek
YENİ Ar-Ge merkezinin ilk yatırım miktarının 200 bin Euro olduğunu belirten Colberg, Ar-Ge merkezinde ortaya çıkacak buluşların Çerkezköy fabrikasında ürüne dönüştürmeyi amaçladıklarını söyledi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan da, bu merkez sayesinde yüksek lisans öğrencilerinin araştırmalarını destekleyen maddi imkanlara kavuşacaklarını belirtirken, şöyle konuştu: "Bunun bir de ikinci aşaması var, o da şu: üniversitenin, kendi kaynaklarını yaratmak istediği takdirde bu türden buluşların ticarileşmesi halinde oradan doğacak nemaya ortak olması. Bu henüz Türkiye’de yerleşmiş değil."
KAPASİTE YÜZDE 10 ARTACAK: BSH ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle, İTÜ Gümüşsuyu Kampüsünde oluşturulan yeni Ar-Ge merkezinin açılış töreninde konuşan Colberg, Türkiye’deki her yıl artırdıkları yatırımlarına dikkat çekti. Şu anda 3 milyon ünite olan üretim kapasitesini önümüzdeki yıl yüzde 10 artırmayı hedeflediklerini belirten Colberg, Türkiye ekonomisine ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekonomi son derece güçlü bir durumda. YTL’nin giderek değer kazanıyor, piyasa gelişiyor, ev aletlerinde bu gelişme bu yıl biraz zayıf kaldı ama gelecek yıl ise hızlanmasını bekliyoruz. Ekonominin temelleri birkaç yıl öncesine göre çok daha sağlam. Bunun kanıtı da dünya çapında yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapması. Bu ekonominin iyi gittiğinin en iyi işareti.
REKABETÇİ OLMAK LAZIM: Colberg, sektörde büyümenin daha çok ihracat odaklı olmasına ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "YTL’nin dolar ve Euro karşısında değer kazanması hem Türk ekonomisinin gücünü hem de Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Ama ihracat yapmayı da biraz zorlaştırıyor. Ancak önemli olan, verimli üretim süreçlerine odaklanmak. Biz bunu geliştirip, önümüzdeki yılda ihracatımızı geliştireceğimize inanıyoruz. Aşırı değerlenmiş YTL, özellikle ihracat konusunda bazı zorluklar yaratıyor. Daha fazla rekabetçi olmamızı gerektiriyor. Ancak önemli olan, verimli üretim süreçlerine odaklanmak. Biz bunu geliştirip, ihracatımızı geliştireceğimize inanıyoruz."
BU YIL DA BÜYÜYECEĞİZ: Beyaz eşya sektörünün dünyada küçülmediğini, aksine yüzde 2-3’lük bir büyüme gösterdiğini belirten Colberg, BSH Grup olarak hem dünyada hem Türkiye’de bu yıl da güçlü bir şekilde sürdüreceklerini anlattı. Colberg, Çerkezköy’de bulunan, fırın, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi üreten 5 fabrikalarında şu anda BSH Grubu’nun dünya genelindeki en büyük üretim tesisi olduğuna dikkat çeken Colberg, BSH’nin Türkiye’de istihdam ettiği 3 bin 300 çalışanın yanı sıra, grubun küresel geliştirme ekibinin de bir parçası olan yaklaşık 100 Ar-Ge çalışanı bulunduğunu aktardı.
TÜRKİYE’NİN KATKISI AZIMSANAMAZ: BSH Ev Aletleri İcra Kurulu Üyesi Markus Löffler de, ev aletleri teknolojisinin gelişimine Türkiye’nin yaptığı katkıların azımsanamayacak ölçüde olduğunu kaydederek, Türkiye’nin 2006 yılında, üretilen 17 milyon ürünle, Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi olduğunu hatırlattı.
Ar-Ge’ye 235 milyon Euro yatırdık, 365 patent başvurusu yaptık
ULUSLARARASI Ar-Ge ağlarında yaklaşık 1.900 çalışanları bulunduğunu kaydeden Wolfgang Colberg, şöyle konuştu: "BSH Grubu, yılda ortalama 365 patent başvurusu yapıyor. Bu rakam, günde 1 patent başvurusuna denk geliyor. Patent portföyümüzü geliştirmede, BSH Türkiye’nin giderek artan bir rolü olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Türk Patent Enstitüsü, geçen yıl BSH’ye ’Türkiye’de En Çok Patent Başvurusunda Bulunan Yabancı Şirket’ ödülünü verdi" dedi. İTÜ ile yaptıkları işbirliğine ilişkin olarak BSH’nin, dünya çapında üniversiteleri destekleme ve işbirliği geliştirme konusunda uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirten Wolfgang Colberg, "BSH Grubu, Ar-Ge faaliyetlerine geçtiğimiz yıl 235 milyon Euro yatırım yaptı. Bir önceki yıla göre yüzde 28 oranında artan yatırımımız, dünya pazarlarındaki başarılı konumumuzu korumamızı sağlıyor" diye konuştu.
Öğrenciler merkezde bulacak Çerkezköy’de ürüne dönüşecek
YENİ Ar-Ge merkezinin ilk yatırım miktarının 200 bin Euro olduğunu belirten Colberg, Ar-Ge merkezinde ortaya çıkacak buluşların Çerkezköy fabrikasında ürüne dönüştürmeyi amaçladıklarını söyledi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan da, bu merkez sayesinde yüksek lisans öğrencilerinin araştırmalarını destekleyen maddi imkanlara kavuşacaklarını belirtirken, şöyle konuştu: "Bunun bir de ikinci aşaması var, o da şu: üniversitenin, kendi kaynaklarını yaratmak istediği takdirde bu türden buluşların ticarileşmesi halinde oradan doğacak nemaya ortak olması. Bu henüz Türkiye’de yerleşmiş değil."