Cemevinde panel
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2005 19:08
“Din ve inanç boyutlarında Alevilik, Bektaşilik, Mevlevilik, Nusayrilik” konusu, cemevinde düzenlenen panelde ele alındı.
Alevi Vakıflar Federasyonu ile Haydar Eren Eğitim ve Kültür Vakfı'nca (HAKEV) ortaklaşa düzenlenen panel, Tuzla'da vakfın merkezinin bulunduğu cemevinde yapıldı.
Panelin açış konuşmasını yapan HAKEV Başkanı Haydar Eren, Alevi, Bektaşi, Mevlevi ve Nusayri felsefesine inananların yüzyıllardan beri çeşitli zorluklar çektiklerini, son yıllardaki ilerlemelere rağmen hala Sünni inancı mensuplarıyla aralarında uçurumlar bulunduğunu savundu. Eren, “AB üyeliği sürecinin tarihten beri gelen adaletsizlik ve eşitsizlikleri azaltmada olumlu etki yapacağını ummaktayız” dedi.
Cem Vakfı öncülüğünde kurulan Alevi İslam Din Hizmetleri'nin başkanı Ali Rıza Uğurlu ise kendilerine, “Kuran'da sadece cami var, cemevini nereden çıkardınız” şeklinde sözler söylendiğini ifade ederek, dört duvarın değil, dört duvar arasında yapılan ibadetin önemli olduğunu söyledi. Uğurlu, “Bu ülkede 20-25 milyon Alevi var.
Onları incitmesinler. Biz yeteri kadar incindik. Artık incinmek istemiyoruz. Bizim dinimizle ilgileneceklerine yaşamımızla ilgilensinler” diye konuştu.
Alevilikle ilgisi olmayan insanların Alevi dedesi kesildiklerini savunan Uğurlu, bu kişilerin “körün fili tarif etmesi” gibi Aleviliği tarif etmelerinden de rahatsız olduklarını kaydetti.
Uğurlu, Aleviliğin eşitlikçi, katılımcı düşünceyi savunan, bağnaz kuralları reddeden, İslam'ı kendi örf ve adetleriyle yorumlayan bir anlayış olduğunu ifade ederek, Aleviliğin kendini bilme, tanıma, eline, diline, beline sahip yüksek ahlaklı ve güvenli insan olmanın adı olduğunu söyledi.
“Bektaşi Babası” Rıdvan Okutan da Alevi, Mevlevi, Nusayri ve Bektaşiliğin bir elmanın dörde bölünmüş parçaları olduğunu ve hepsinin tek bir sapı bulunduğunu anlattı.
Galata Mevlevihanesi Dedesi Hasan Çıkar da Hz. Ali ve Hz. Muhammed'in dünyanın en güzel örnekleri olduğunu dile getirerek, herkesin onları iyi tanıması ve izinden gitmesi gerektiğini söyledi.
Nusayrileri temsilen katılan Davut Eskiocak ise Nusayrilerin Hatay, Adana ve Mersin'de yaşayan Arap kökenli Aleviler olduğunu belirterek, inanç boyutunda bir fark olmadığını ifade etti. Eskiocak, Türkiye'de ibadetlerini istedikleri şekilde yerine getirdiklerini kaydetti.
Panelin açış konuşmasını yapan HAKEV Başkanı Haydar Eren, Alevi, Bektaşi, Mevlevi ve Nusayri felsefesine inananların yüzyıllardan beri çeşitli zorluklar çektiklerini, son yıllardaki ilerlemelere rağmen hala Sünni inancı mensuplarıyla aralarında uçurumlar bulunduğunu savundu. Eren, “AB üyeliği sürecinin tarihten beri gelen adaletsizlik ve eşitsizlikleri azaltmada olumlu etki yapacağını ummaktayız” dedi.
Cem Vakfı öncülüğünde kurulan Alevi İslam Din Hizmetleri'nin başkanı Ali Rıza Uğurlu ise kendilerine, “Kuran'da sadece cami var, cemevini nereden çıkardınız” şeklinde sözler söylendiğini ifade ederek, dört duvarın değil, dört duvar arasında yapılan ibadetin önemli olduğunu söyledi. Uğurlu, “Bu ülkede 20-25 milyon Alevi var.
Onları incitmesinler. Biz yeteri kadar incindik. Artık incinmek istemiyoruz. Bizim dinimizle ilgileneceklerine yaşamımızla ilgilensinler” diye konuştu.
Alevilikle ilgisi olmayan insanların Alevi dedesi kesildiklerini savunan Uğurlu, bu kişilerin “körün fili tarif etmesi” gibi Aleviliği tarif etmelerinden de rahatsız olduklarını kaydetti.
Uğurlu, Aleviliğin eşitlikçi, katılımcı düşünceyi savunan, bağnaz kuralları reddeden, İslam'ı kendi örf ve adetleriyle yorumlayan bir anlayış olduğunu ifade ederek, Aleviliğin kendini bilme, tanıma, eline, diline, beline sahip yüksek ahlaklı ve güvenli insan olmanın adı olduğunu söyledi.
“Bektaşi Babası” Rıdvan Okutan da Alevi, Mevlevi, Nusayri ve Bektaşiliğin bir elmanın dörde bölünmüş parçaları olduğunu ve hepsinin tek bir sapı bulunduğunu anlattı.
Galata Mevlevihanesi Dedesi Hasan Çıkar da Hz. Ali ve Hz. Muhammed'in dünyanın en güzel örnekleri olduğunu dile getirerek, herkesin onları iyi tanıması ve izinden gitmesi gerektiğini söyledi.
Nusayrileri temsilen katılan Davut Eskiocak ise Nusayrilerin Hatay, Adana ve Mersin'de yaşayan Arap kökenli Aleviler olduğunu belirterek, inanç boyutunda bir fark olmadığını ifade etti. Eskiocak, Türkiye'de ibadetlerini istedikleri şekilde yerine getirdiklerini kaydetti.