Cemevinde film çekimi

Güncelleme Tarihi:

Cemevinde film çekimi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2001 00:006dk okuma

120 gönüllünün rol aldığı ve bir kerede çekilen cemevi sahnesi yönetmen Barış Pirhasan’ı epeyce terletti. Film 70'li yıllarda geçtiği için Bozan Köyü Cemevi yeniden düzenlendi. Alevi dedeleri saz çalıp deyiş söylediler. Kırklar Cemi yapıldı. ‘‘Ya Hızır’’ (Babaullah), ‘‘Bozok’’, ‘‘Kırat’’, ‘‘Ağababa’’ semahları dönüldü. Sonra kömbe (lokma) dağıtıldı, semaha katılanların üzerine kuru üzüm saçıldı.Malatya'nın Alevi köylerinde cayır cayır Temmuz güneşi altında bir film çekiliyor. Filmin adı ‘‘O da Beni Seviyor’’, yönetmeni Barış Pirhasan. Filmin en görkemli sahnelerinden biri, gerçek bir cemevinde Alevi dedeleri semah dönerken bölge halkının katılımıyla çekildi. ‘‘O da Beni Seviyor’’ on dört yaşındaki Esma'nın büyüme hikayesini anlatıyor. Tabii filmde Esma'nın hayatını etkileyen bir sürü yan karakter de resmi geçit yapıyor. Filmin hikayesi Esma'nın gözünden anlatılacağı için başlangıçta kamerayı onun göz hizasında tutmayı planlamışlar. Ancak Esma'yı oynayan Ece Ekşi film çekilirken o kadar hızlı boy atmış ki bu düşünce yatmış. Filmin diğer oyuncularıysa Lale Mansur, Haluk Piyes, Uğur Polat, Ayla Algan, Tuncel Kurtiz, Esme Madra, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Cezmi Baskın, Serra Yılmaz, Hale Akın, Taner Birsel ve Tomris İncer. Filmin özgün hikayesini yazan Gül Dirican, senaryoyu yönetmen Barış Pirhasan ile birlikte kotardı. Daha önce ‘‘Eşkıya’’ ve ‘‘Her Şey Çok Güzel Olacak’’ filmlerinin yapımcılığını üstlenen Filma-cass bu filmin de yapımcısı. Görüntü yönetmeni Jürgen Jürges, sanat yönetmeni Mustafa Ziya Ülkenciler. Sesli çekilen filmin seslerini Macar bir ekip, müziklerini ise Mare Nostrum ve Ulaş Özdemir hazırladı.BAŞROLDE İKİ GENÇFilmin kahramanı Esma'yı canlandıran Ece Ekşi, Barış Pirhasan ve rol arkadaşları tarafından olağanüstü yetenekli diye nitelendiriliyor. İlk kez bir filmde rol alıyor. Henüz 12 yaşında ve bir su damlası kadar güzel. İstanbul İstek Vakfı Acıbadem Lisesi'nde okuyor, okul tiyatrosunda oynuyor, bale yapıyor, piyano çalıyor. Doğu'yu hayatında ilk kez görüyor. Favori oyuncusu Lale Ablası (Mansur). ‘‘Gladyatör’’de güzel oynadığı için Russell Crowe'u beğeniyor. Oyunculuğu çok sevmiş ama gelecekte ne yapacağını bilmiyor. Gerçek hayatta olmasa da ilk aşkı ve ilk hayal kırıklığını yaşıyor. Esma'nın aşık olduğu Hüseyin'i canlandıran Haluk Piyes (26) ise Almanya Köln doğumlu. Köln Üniversitesi, Medya ve Basın Hukuku Bölümü'nde okuyor. Los Angeles'ta ve New York ‘‘Actors Studio’’da oyunculuk eğitimi almış. Barış Pirhasan Haluk'u Almanya'da yıldız yapan ‘‘Kanak Attack’’ filminde seyretmiş. Piyes, bu filmde oynadığı karakteri çelişkili bulmasına rağmen sevmiş. Bütün dinlere ve peygamberlere inanan oyuncu, semah dönmekten ve Aleviliğin sevgiye dayanan felsefesinden çok hoşlanmış.Filmin Malatya'daki setine iki gün konuk olduk. Bir aksilik olmazsa bu sahneleri sizler de Ekim ayında sinemalarda izleyebileceksiniz. Yönetmen Barış Pirhasan Bu filmde Alevilik kenar süsü değil Filmin yönetmeni ve ortak senaryo yazarı Barış Pirhasan son filmi ‘‘Usta Beni Öldürsene’’yi beş yıl önce çekmişti. Bu zaman zarfında son filminin hazırlıklarını yapmış, ‘‘Yeni bir filmin hazırlıkları ancak bu kadar zamanda yapılıyor’’ diyor. Üç yıl önce mekan araştırmaya başlayan, senaryoya katkıda bulunacak insanlarla tanışan Pirhasan, Gül Dirican ile birlikte senaryo çalışmış, projeyi geliştirmiş. Buna prodüksiyon imkanlarını araştırmak ve kasting'i düşünmek de dahil. Proje başlangıçta yarı belgesel tadındaymış. ‘‘Biraz hamdı, yeni fikirlerle yoğruldu. Filma-cass Şirketi'nin yapımcısı Mine Vargı senaryonun ham versiyonunu bile çok sevdi ve ilk okuduğu andan itibaren her biçimde destek olacağını söyledi. Yaklaşık bir yıl önce de ‘Tamam bu benim filmim' dedi ve onu kimse tutamadı, filme dört elle sarıldı.’’ Alevi arkadaşları olan, türkülerini bilen Barış Pirhasan Alevi kültürünü detaylı bir şekilde bu film sayesinde öğrenmiş: ‘‘Umuda Yolculuk filminde bir cem sahnesi vardı. Onun dışında, Alevilerin ibadetleri ve günlük hayatlarıyla bu kadar abartısız ve pozitif bir biçimde yansıtıldığı başka bir film hatırlamıyorum. Aslında Alevilik bizim kültürümüzde de sinemamızda da hep vardı ama yok sayılarak vardı. Adı konulmadan birer kenar süsü gibi kullanılıyordu. Biz bir hikaye anlatıyoruz ve herhangi bir şeyden çekinmeden ve herhangi bir tabuya teslim olmadan, olması gerektiği gibi anlatıyoruz.’’Setten notlar:Film Malatya'daki Alevi nüfusunun en yoğun yaşadığı Arguvan ilçesinde ve çevre köylerde çekiliyor.Ekip sadece çayda boğulma sahnesi için Antalya'ya gitti çünkü Malatya'daki bütün çaylar kurumuş. Setteki herkes Barış Pirhasan'ın sinirsiz bir yönetmen olduğu konusunda hemfikir. Ünlü yazar Vedat Türkali, doktoru eşliğinde oğlu Barış Pirhasan'ı sette ziyaret etti. Alevi dedeleriyle muhabbet etti. Genç bir Alevi dedesi olan ve TRT'de çalışan Muharrem Temiz, Alevi kültürünün ve törenlerinin doğru bir şekilde yansıtılması için danışmanlık yapıyor.Filmin müziklerini yapan Ulaş Özdemir oyuncu Taner Birsel'e bir günde saz çalmayı öğretti. Özdemir, Birsel'in müzik yeteneği karşısında hayretler içinde kaldığını söylüyor.Yaklaşık 60 kişilik set ekibi Yeşilçam'dan çok reklam ve klip piyasasında çalışıyor.Bir oturuşta 15 kilo sucuk yiyen ekip, günde beş büyük kutu Neskafe tüketiyor. Ekip Malatya'daki plastik bardak stoğunu tamamen bitirdiği için çevre illerden plastik bardak takviyesi yapılmış.12 yaşındaki küçük oyuncu Ece Ekşi'ye yaklaşık bir buçuk ay süren Malatya macerası sırasında annesi ve 29 yaşındaki abisi eşlik etti. Filmin küçük yıldızları Ece Ekşi ve Esme Madra'nın en büyük eğlencesi Macar sesçilere takılmak. Bu sayede İngilizcelerini geliştirme ve Macarca öğrenme fırsatı buldular. Filmde güzel bir çingene kızını canlandıran Meri İzrael bu işi öyle çok sevdi ki çekimleri bittikten sonra da reji asistanı olarak kaldı.Filmin çekimine sadece yöre halkı can-ı gönülden katkıda bulunmamış, vali yardımcısı, emniyet müdürü ve jandarma komutanı da bürokratik işlemleri bir günde halletmişler.Lucy Wood 10 yıldır Türkiye'de yaşayan ve çalışan İngiliz bir yapımcı. ‘‘O da Beni Seviyor’’ filmine Eurimages'ın katkıda bulunmasını o sağladı. Daha önce Reis Çelik ile ‘‘Işıklar Sönmesin’’ filminde çalışmış. Yaklaşık bir milyon dolar bütçesi olan filmin 230 bin dolarlık kısmını Eurimages karşıladı. AYLA ALGAN KERİME ANAFilmde güçlü ve dirayetli eski toprak Kerime Ana'yı canlandıran Ayla Algan ‘‘O da Beni Seviyor’’un konusunu tasavvuf merakıyla bağdaştırıyor. New York-İstanbul-İtalya arasında mekik dokuyan, film ve dizi çeken, tiyatro yapan oyuncu, Alevi kadınlardan semah dönmeyi öğrenmiş. Etnik kültürlerin görsel sanatlara büyük katkısı olduğunu söylüyor. Esma'nın Saliha Teyzesi'ni Lale Mansur canlandırıyor (üstte, en sağda): ‘‘Senaryo önüme gelince o kadar çok beğendim ki, inananamadım. Filmden çok umutluyum.’’ Mansur, Malatya'da tanıştığı insanların sıcaklığından ve konukseverliğinden çok etkilenmiş. Örneğin Aşağı Banazlı'da uzun süre çekim yaptıkları ev halkının kiminin ud çaldığını, kiminin Avusturya'da Güzel Sanatlar okuduğunu duyunca çok şaşırmış. ARİFE TEYZE OYUNCULUĞU SEVDİBozan Köyü'nden Arife Önal'ın filmde küçük bir rolü var. ‘‘Bu civarın en büyük cemevi bizim köyde olduğu için buraya çevre köylerden de gelirler. Burada Hıdırellez gecesi yapılır, yağmur duası edilir, kurban kesilir. Evi olmayan, borcu olan, hastası olan dilek dilemeye gelir. Bazen günde yirmi kurban kesildiği olur. Daha önce köyümüzde hiç film çekilmemişti, filmde oynamak çok hoşumuza gitti.’’ HİKAYE GÜL DİRİCAN’DAN Filmin özgün hikayesini kaleme alan ve senaryoyu Barış Pirhasan ile birlikte yazan Gül Dirican’ın çocukluğu, filmin çekildiği mekanlarda geçmiş. Yazar, küçük bir kızın genç kızlığa geçişini anlattığı hikayede çocukluğundan esinlenmiş. ÜNLÜ GÖRÜNTÜ YÖN. JÜRGEN JÜRGESBarış Pirhasan'ın önceki filmi ‘‘Usta Beni Öldürsene’’de de çalışan Alman görüntü yönetmeni Jürgen Jürges Türkiye'ye iyi bilen bir sanatçı. Şimdiye dek çalıştığı yönetmenler arasında Fassbinder, Wim Wenders ve Haneke gibi isimler var. �
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!