Güncelleme Tarihi:
Sivas Valisi Veysel Dalmaz, devlet-köylü iş birliğiyle cami olarak yaptırılan, ancak bir süre köylüler tarafından cemevi olarak kullanılan yere muhtarın ve 2 azanın dilekçesiyle imam tayin edildiğini, ancak buradaki Atatürk resminin atıldığı veya gelişigüzel bir yere konulduğu şeklinde bir durumun olmadığını kaydetti.
Vali Dalmaz, yaptığı açıklamada, 10 gün önce İstanbul'daki derneklerde “Alevi köylerine imam atanarak, Sünni baskı uygulanıyor” diye bir iddianın gündeme geldiğini belirtti.
Valilik olarak kendilerini suçlayıcı bir ifadenin olduğunu kulaktan duyduğunu ve rahatsız olduğunu belirten Dalmaz, şöyle devam etti:
“Konu nedir haberim yoktu. Daha sonra, haricen öğrendiğim... Çatalkaya köyüne Diyanet'te boş kadro veya cami varsa oraya imam görevlendirilmesi... Sözleşmeli görevlendirme yapılmış. Ve altında imzamız var. Hangi köyümüz Alevi köyüdür, hangi köyümüz Sünni köyüdür, hangi köyün ne kadarı Alevi ne kadarı Sünni köyüdür bilmemiz mümkün değil. Benim bilmeme de gerek yok. Hiçbir köyümüzü etnik grubundan, görüşünden, mezhebinden, düşüncesinden dolayı ayırt etmiyoruz. Bunu ayırt etmediğimizi de yaklaşık 1,5 yıllık icraatımızda gösterdik. Sizler de biliyorsunuz. Dolayısıyla bunun önceden farkına varmamız zor. Ancak arkadaşlarımız böyle bir konu olduğu zaman bunu İstanbul'daki özellikle bu işin değişik platformlarda ajitatörlüğünü yapanlara derneklere değil bizzat bize ulaştırsalardı biz buna çözüm bulurduk.”
Daha sonra CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir'in kendisine konuyu anlattığını ifade eden Dalmaz, milletvekiline de aynı şeyi söylediğini, kapısının sürekli açık olduğunu, böyle bir konunun olması durumunda o köyde oturanların dilekçeyle değil de kendisine bizzat başvurmasını istediğini böylece sansasyona gerek kalmadan konuyu çözmüş olacaklarını söyledi.
Biraz da bu konuda sitem ettiğini, görevde bulunduğu sürede cemevi açılışına katıldığını, buralara yapılacaklar konusunda yakından ilgilendiğini kaydeden Vali Veysel Dalmaz, dernek olarak bu konuyu iddia edenlerin kendisine gelmesini istediğini, Çatalkaya köyünden giden ve İstanbul'da dernek kuran bu kişilerin de dün gelerek konuyu dilekçeyle kendisine aktardıklarını söyledi.
CAMİ OLARAK YAPILAN BİNA CEMEVİ OLARAK KULLANILMIŞ
Bu köyde daha önceden cami yaptırma ve yaşatma derneği kurularak bir bina yapıldığını, köylünün ve devletin katkısıyla yaptırılan bu binanın kuruluşunun cami olarak yapıldığını kaydeden Dalmaz, şu bilgileri verdi:
“Kuruluşu cami, ancak 1986 yılından 2005 yılına kadar herhangi bir cami vasfı yok. Köylü bunu yöresel ya da geleneksel faaliyetlerini yapmak üzere cemevi olarak kullanmışlar. Bu bizim kayıtlarımızda görünmüyor tabii. Muhtarın ve 2 azanın dilekçesiyle imam tayin edilmesi konusunda bir talebi var. Ve Diyanet İşleri, Müftülük bu talebi değerlendirmiş, sözleşmeli imam görevlendirmesi yapmış. Daha sonra ben duyuyorum burasının cami değil cemevi olarak kullanıldığını. Belki o zamanlar cemevinin kuruluşu, yapılması çok serbest değildi. Vatandaş bu ibadethane ihtiyacını bir cami olarak bağışlamışlar. Ama cami fonksiyonu
icra etmemiş. Eğer orada imam istenmiyorsa biz orada zorla imam tutacak halimiz yok. Dolayısıyla bu kararı her zaman gözden geçirme fırsatımız var. Yine tespit amacıyla benim köye gönderdiğim vali yardımcımız durumu yerinde gördü. Kim istiyor, kim istemiyor. Camiye cemaat geliyor mu, gelmiyor mu? Bunları içine alan, bunların muhtevasını da alan bir rapor bana verecekler. Bunun çerçevesinde orada gerekli kararımızı vereceğiz.”
ATATÜRK VE HAZRETİ ALİ RESMİNİN KALDIRILDIĞI İDDİASI
Vatandaşın geleneksel örf ve adetlerini geleneklerini veya kendine has ibadetlerini yapabilecekleri cemevini oluşturmanın, aynı zamanda eğer isteniyorsa kendi cenazelerini dini usullerle törenlerini yapabilecek bir görevli istiyorlarsa o konuda o ihtiyacı karşılamanın kamu olarak boyunlarının borcu olduğunu ifade eden Vali Dalmaz, “Herhangi bir ayırt etme olmadan, Sünnidir, Alevidir demeden bütün köylerimize eşit hizmet götürmeye gayret ediyoruz” dedi.
Geçmişteki olumsuzlukları bir kenara bırakarak Alevisiyle Sünnisiyle kaynaşmış bir Sivas'ı tesis etme noktasında çok büyük gayret gösterdiklerinin altını çizen Veysel Dalmaz, cami olarak yaptırılan, ancak daha sonra cemevi olarak kullanılan binadaki Atatürk ve Hazreti Ali'nin resimlerinin kaldırılmasıyla ilgili iddialar üzerine de şunları söyledi:
“Onu da ben araştırdım. Bizim inancımıza göre namaz kılınan bir yerde, mihrabın olduğu yerde resim olmaz. Tabii Atatürk resminin atıldığı veya işte bir yere gelişi güzel konulduğu şeklinde bir şey yok. Zaten olsa onunla ilgili soruşturma açarım ben. Orada sadece Hazreti Ali resminin alınıp diğer tarafa konulduğu şeklinde bir ifade var. Öyle bir hürmetsizliği de biz kesinlikle edimsiz bırakmayız. Hele hele insanlarımızın kutsal saydığı konularda bizim imamımızın, dini görevlilerimizin duyarlı davranması gerektiğini özellikle ifade ediyorum.”
Muhtar ve azanın istediğine göre imam atamasının üzerine, köylünün istememesi durumunda bu görevliyi burada tutmanın bir anlamı olmadığını kaydeden Sivas valisi Dalmaz, şunları ifade etti:
“Bunun yanında, daha çok ihtiyaç duyan köylerimiz de var görevliyi oraya da çekebiliriz. Problem yok. Kaldı ki biz sadece bu konularda değil diğer konularda da arada bir de olsa cenaze işlerini yürütecek bir görevli isteniyorsa yine köyümüze onu göndermeye devam edeceğiz. Çünkü biz Aleviliği Sünniliği İslamiyet'ten ayrı bir şey olarak kabul etmiyoruz. Bizim inançlarımız, kökenimiz geldiğimiz yer hep aynıdır.”