Güncelleme Tarihi:
Eskişehir'deki evinde, eşiyle birlikte, maskeli üç soyguncu tarafından rehin alınan Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar, olayın ayrıntılarını Sabah Gazetesi'nden Yavuz Donat'a anlattı...
Cumartesi gecesi, yüzleri maskeli olarak eve giren 3 gaspçı, önce silah tehdidiyle Cemalettin Sarar ve eşi Zehra Sarar'ın elleri ve ayaklarını plastik kelepçe ile bağladı. Sarar'dan önce 1 milyon dolar ve bir milyon euro isteyen gaspçılar, "Evde para olmadığını" söyleyen işadamını darp etti. Ardından kasayı açmasını istedikleri işadamı, "Anahtarı yok" cevabını verince, gaspçılar bu kez üzerine çıkarak ayaklarıyla çiğnemeye başladı. Bunun üzerine Saral, kasanın anahtarını vermek zorunda kaldı. Altın, pırlanta, zümrüt gibi ziynet eşyalarını çantaya dolduran gaspçılar kasada para bulamayınca Saral'ın, cebinde bulunan 2 bin 600 lirayı aldı. Alacak başka bir şey bulamayan gaspçılar, çifti bırakıp yaya olarak kaçtı.
EŞİMİ ACIMASIZCA DÖVDÜLER
Fabrika arazisi içinde bulunan evlerine giren 3 kişiyi kimsenin fark etmediğini anlatan Cemalettin Sarar, "Soyguncuların, evimizin içini iyi bilen birileriyle bağlantılı olduklarını düşünüyorum" dedi.
Evlerinin bahçesinde 30 civarında köpek bulunduğunu ancak köpeklerin soygunun gerçekleştiği saatte kapalı bir yerde tutulduğunu ifade eden Sarar, fabrika ve evin güvenliğini sağlayan 7 güvenlik elemanının da olayı fark etmediğini, soyguncuları kaçarken gördüklerini söyledi. Soyguncuların paranın yerini öğrenene kadar kendilerine çok kötü davrandığını belirten Sarar dehşet anlarını şöyle anlattı: "Alt kattaydım. Birden yüzleri maskeli, siyah giyinmiş, biri kadın silahlı 3 kişi ortaya çıktı. Sürekli 'Milyon dolar' diye bağırıyorlardı. Eşimle beni üst kata çıkardılar. Plastik kelepçeyle birbirimize bağladılar. Eşimi acımasızca dövdüler. Evliliğimizden beri hediye gelen, eşime hediye ettiğim tüm mücevherleri alıp gittiler. Plastik kelepçeyi makasla kesip kurtulduk ve polisi aradık."
'ŞÜKÜR KURBANI KESTİK'
Zehra Sarar da yaşadığı dehşeti şöyle anlattı: "Maskeli 3 kişi birden eve girdi. Sürekli "kasa", "anahtar" diyerek üzerime yürüdüler. Dehşete kapıldım. Çok eziyet ettiler. Canımızı kurtarmak için kasa anahtarlarını verdim. Kasanın yerini sormamalarından, kasanın yerini bildiklerini anladım. Bizi öldürebilirlerdi. Allah bizi korudu. Şimdi toparlanıp kendime geldim. Hayatta kaldığımız için şükür kurbanı kestik."