Güncelleme Tarihi:
YAKALANDIĞINDA BÖYLEYDİ / WEB TV
MÜNEVVER KARABULUT'UN FOTOĞRAFLARI
3 Mart’ta Garipoğlu ailesinin Bahçeşehir’deki villarında öldürülen ve cesedi başı kesilmiş halde Etiler’de bir çöp konteynerinde bulunan lise öğrencisi Münevver Karabulut cinayetine ilişkin hazırlanan iddianame, İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Mahkeme, davanın görüleceği yer konusunda görüş almak üzere dosyayı savcılığa gönderdi.
Başsavcılığın cinayetin işlendiği yer olan Bahçeşehir’in Bakırköy Adliyesi yetkisinde olduğu yönünde görüş bildirmesi durumunda dosya buraya gönderilecek, aksi durumda yargılama İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Cem Garipoğlu’nun davası ise cinayet tarihinde yaşı 18’in altında olduğu için, İstanbul 1’inci Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Canavarca hisle cinayet işlemekten Cem Garipoğlu’nun 24 yıla kadar, M. Nida Garipoğlu’nun müebbet hapsi isteniyor.
Hakkımdaki iddialar yalan
Cem Garipoğlu’nun amcası işadamı Hayyam Garipoğlu ve babası Kasım Garipoğlu, haklarında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) şikayeti üzerine
Biri, evdeki ‘kan’ diğeri ‘kusmuktu’ dedi
Cinayetle ilgili iddianamede, daha önce bilinmeyen ayrıntılar da yer aldı. Cem’in annesi ile babası ifadelerinde, evdeki kan lekeleri yüzünden birbirleriyle çelişti. Lekeler için annesi ‘kusmuk’ babası ise, ‘kan’ dedi. Tanık olarak ifadesi alınan arkadaşlarına göre ise Cem, Münevver’in etek giymesini istemiyordu. İddianamede yer alan ayrıntılardan bazıları:
Cem’in annesi Tülay Makbule Garipoğlu ile babası Mehmet Nida Garipoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadeleri de iddianamede yer aldı. Ev kadını olduğunu söyleyen, dört çocuk annesi Tülay Makbule Garipoğlu, saat 19.00’da kızları ve Sakine’nin derse gelen İngilizce öğretmeni ile eve döndüler. Tülay Makbule Garipoğlu, oturma odasının duvar dibinde kusmuk gibi bir şey gördü. Nar tanesine benzettiği bu şeyler nedeniyle oğlunun içki içerek kustuğunu zannetti.
İfadesine göre Mehmet Nida Garipoğlu, olay günü saat 09.45 sıralarında Avcılar’daki işyerine gitti, saat 21.30’da oğlu Cem aradı, “Baba eve gelecek misin?” dedi. “Bir problem mi var?” diye sordu. Cem “Hayır” dedi. Saat 22.30 sıralarında eve gitti. İçeri girdiğinde eşi “Cem ile ilgili sorun var. Kız arkadaşı ile kavga etmiş. Yukarıda kan izi var” dedi. Bunun üzerine Cem ile aşağı kata indi. Ne olduğunu sordu. Cem evde bir duble votka içtiğini, kız arkadaşının dört-beş duble içtiğini, tartıştıklarını, onu iteklediğini, kafasının komodinin kenarına değdiğini ve kanadığını, baygınlık geçirdiğini, daha sonra ayıldığını, bir taksi çağırarak onu evine yolladığını söyledi.
Cinayeti önceden planlayıp işledi
İddianame açıklanana kadar, Cem Garipoğlu’nun Münevver Karabulut’u okul çıkışında alıp Bahçeşehir’deki villaya getirdiği, bıçaklayarak öldürdüğü, cesetten kurtulmak için de kafasın kesip bavula koyduğu sanılıyordu. Oysa iddianameye göre cinayet son derece planlı bir şekilde işlendi. Bunun en güçlü kanıtı ise Cem Garipoğlu’nun Münevver’in başının kesildiği testereyi cinayetten saatler önce alması.
Küçük testereyi beğenmedi
Cem Garipoğlu’nun saat 12.25’te nalbura girdiği kamera kayıtlarıyla tespit edildi. Kayıtlara göre, testerenin alındığı Bahçeşehir Toplu Konut alanındaki alışveriş merkezindeki Çağdaş Yapı Market’e Cem tam bu saatte girdi. Testereyi satan tezgahtar İzzettin Babat da iddianamede yer verilen ifadesinde olay günü saat 13.00-14.00 sıralarında bir kişinin geldiğini ve testere satın almak istediğini söyledi: “Şahsa önce demir kesme testeresini gösterdim. Ahşap kesmek için istediğini söyledi. Bu sefer bir ahşap kesme testeresi gösterdim ama ilgilenmedi. Ben de en üst boy olan ve ’pala’ tabir edilen testereyi gösterdim. Bunu satın aldı. Son derece soğukkanlıydı.Üzerinde kan lekesi görmedim.” Babat önce fotoğrafından, teslim olduktan sonra da İstanbul Çocuk Suçları Bürosu’nda yapılan yüzleştirmede bu kişinin Cem Garipoğlu olduğunu teşhis etti.
Satış fişi 2-3 saat sonra alındı
Testerenin satış fişinde saat 15.44 olarak görünüyordu. İddianamede bu konuya ise şöyle açıklık getirildi: “Cem Garipoğlu’nun Işıklar marka testereyi satın aldığı yer olan Çağdaş Nalburiye’ye ait 03. 03. 2009 tarihli ve 000012 nolu satış fişi fotokopisinde satışın saat 15.44’de yapıldığı yazılı, ancak satın alınan eşyanın marka ve cinsi yazılı değil.” Oysa villanın 20 dakika ileri olduğu belirtilen kamera kayıtlarına göre Cem Garipoğlu ve Münevver Karabulut’un 15.20 (gerçekte 15.00) sıralarında eve geldikleri belirlendi. Bu da akıllara satış fişinin sonradan alındığını ve dosyaya konulduğunu getiriyor. Çünkü Cem Garipoğlu villaya girdikten sonra ne villanın kameralarına ne de nalburun bulunduğu alışveriş merkezinin kamerasına yakalanıyor.
CEM GARİPOĞLU HAKKINDAKİ İDDİANAME
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Faruk Erşen Yılmaz ve Mustafa Öztürk tarafından Cem Garipoğlu hakkında hazırladığı iddianamenin İstanbul 1. Çocuk Ağır Mahkemesince incelenmesi tamamlandı.
Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun 18-24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianameyi kabul etti.