Sinan ÖZBALKAN-Büşra BOZOK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2004 01:46
Solunum ve kalp yetmezliği sonucu önceki gün hayatını kaybeden Cem Karaca, dün toprağa verildi. Karaca'nın cenazesi, Üsküdar'daki Seyyid Ahmet Deresi Mescidi Kabristanı'nda, ikindi namazından sonra vasiyeti gereği babası Mehmet İbrahim Karaca'nın üzerine gömüldü.
Cem Karaca, Seyyid Ahmet Deresi Mescidi'nde ikindi namazının ardından, yine vasiyeti üzerine tekbirlerle Seyyid Ahmet Deresi Kabristanı'nda bulunan babası Mehmet İbrahim Karaca'nın mezarının üzerine defnedildi. Sanatçının vasiyeti geriği cenaze namazı öncesi hoparlörden ilahiler ve Kuran’dan bölümler okundu.
Tören sırasında, sanatçının vasiyeti üzerine alkışlanmaması için anons yapıldı. Cem Karaca'nın defnedilmesi sırasında kalabalık nedeniyle izdiham yaşandı. Babasının mezarına ilk toprağı atan oğlu Emrah Karaca hıçkırarak ağladı. Törene, Cem Karaca'nın eşi İlkin Erkal Karaca ve eski eşi Feride Balkan da katıldı. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı, Haluk Levent, Ahmet Özhan, Erkin Koray, İlhan İrem, Moğollar Grubu üyeleri, Erol Büyükburç, Erol Evgin, Zeki Alasya, Edip Akbayram, İskender Doğan, Mahsun Kırmızıgül, Yavuz Bingöl, Fedon, Kenan Işık, Kayahan, Kıraç, İzzettin Doğan, Esin Afşar, Seyyal Taner, Selda Bağcan, Ahmet Selçuk İlkan ile CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Bayramın ilk günü babası Mehmet İbrahim Karaca'nın mezarını eşiyle ziyarete giden Cem Karaca'nın defin görevlisiyle arasındaki diyalog ise duyan herkesi şaşırttı. Ziyaret sırasında defin görevlisi İbrahim Gül, bir süre sohbet ettiği sanatçının kendisine ‘‘Yakında ben de geliyorum. Beni de iyi defnet’’ dediğini söyledi. Türk rock müziğinin bir başka büyük ismi Erkin Koray, Cem Karaca'nın cenazesinin camiye getirildiği andan itibaren tabutun başından ayrılmadı.
Beni babamın üstüne gömün
Cem Karaca, kurban bayramının 1'inci günü aile mezarlığını ziyaret ederek, babasının mezarının üstüne gömülmek istediğini vasiyet etmiş. Bağlarbaşı Seyit Ahmet Deresi Vakfı İranlılar Mescidi Cenaze İşleri Sorumlusu İbrahim Gül, Cem Karaca'nın eşiyle birlikte ölümünden tam bir hafta önce mezarlığa geldiğini belirterek ‘‘Dua okudu, mezarın sağını solunu temizledi. Bana ‘Size vasiyetim olsun. Beni babamın üzerine gömün' dedi. Bunun üzerine eşi de ‘Böyle şeylerden bahsetme şimdi' dedi. Cem Bey de ‘Biz sanatçılar 60 yaşından fazla yaşamıyoruz. dedi’’ diye konuştu. Cenaze töreninde Cem Karaca’nın oğlu Emrah gözyaşına boğuldu.
Memlekete dönmek döneklikse ben döneğim arkadaş
Türk rock müziğinin dev ismi Cem Karaca, arkadaşımız Yener Süsoy'a 1999 ve 2002 yıllarında verdiği röportajlarda çarpıcı gerçekleri dile getirmişti. İşte onlardan bazıları:
Ben, beynini, yüreğini de katarak sesiyle hayatını kazanan birisiyim. Şartlar değişmedi; ben satılmadım arkadaşım. Ben sadece ve sadece saygı duyduğum bir şiiri okudum. İnsanı seversen Allahı seversin, Allahı seversen insanı seversin. Beni kimse kullanamaz da; ben ne tornavidayım, ne de İngiliz anahtarı. Ama sırasında bir balyoz olup insanların kafasına güm diye vururum, kendilerine gelmeleri için. Bunu yıllarca yaptım ve bedelini ödedim, hepsi helal olsun.
Ben bir rock ozanıyım, kendimi şair saymam. İçimden geçenleri zaman zaman sırtımı hece veznine yaslayarak, zaman zaman da serbest vezinle yazıyorum.
Marksist olmak da çok kolay bir şey değil, Marx'ı okudum, onayladığım çok tarafı var, diyalektik benim rehberimdir. Ama diyalektik materyalist değilim, çünkü inancım var. Bir zamanlar ateist olduğumu da zannettim ama sonra mukadderat denen şeyin insan hayatındaki önemini yaşadım.
Bana dönek diyenlerin hepsi benden sonra geldiler Türkiye'ye. Şarkımda bunun cevabını verdim: ‘Ben döneksem döndüm diye memleketime/ Döndüm baba, döndüm işte, oh be’’. Kendi ülkeme olan özleminden dolayı, ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe’ diyerek, savcıların hakkımda toplam 200 sene ceza istedikleri bir rizikoyu göze alıp ülkeme dönmem şayet döneklikse, ben döneğim.
İran ve Azeri kökenli Şiilerin mezarlığı
Bağlarbaşı'ndaki Seyit Ahmet Deresi Vakfı Mescidi ve Mezarlığı, İran ve Azeri kökenli Şiilerin mescidi ve mezarlığı olarak biliniyor. Ünlü Türk edebiyatı araştımacısı ve tarihçi Abdülbaki Gölpınarlı da Seyit Ahmet Deresi Mescidi'nde cenaze namazı kılındıktan sonra aynı yere defnedildi. Mezarlıkta daha başka ünlü isimler de yatıyor. Cem Karaca'nın babası Mehmet İbrahim Karaca da Azeri kökenli bir Caferiydi. Bu nedenle Cem Karaca'nın cenazesi de Caferi inancına göre yıkanıp defnedildi. Sanatçı'nın babası gibi ünlü bir tiyatro sanatçısı olan annesi Toto Karaca ise Şişli Ermeni Mezarlığı'nda yatıyor.
Caferilik, Şiiliğin bir kolu olarak İran ve Türkiye'de yaygın bir mezhep. Caferiler, imamlığın Hz. Muhammed'in ölümünden sonra Hz. Ali'ye geçtiğine inanırlar. Hz. Ebubekir, Ömer ve Osman’ın halifeliğini kabul etmezler.