Güncelleme Tarihi:
Twitter hesabında konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Çelik şu ana kadar aşağıdakiı takipçileriyle paylaştı:
Pazar günü katıldığım bir TV programında Kamudaki kıyafet serbestliğinin aşırıya kaçabileceğine dair bana bir soru soruldu.
Ben, cevabımda aynı endişenin Üniversitelerdeki kıyafet serbestliği esnasında da dile getirildiğini ancak bunun yersiz olduğunu söyledim.
Cevabımda,kapalı olmak çarşaflı veya peçeli olmak anlamına gelmediği gibi; başı açık olmak da aşırı dekolte giyinmek anlamına gelmez,dedim.
Mülakatta dekolte giyinmiş bir sunucuyu uçlara örnek olarak verdim. Bu konuşmamda bir TV, bir program veya bir kişi adı asla vermedim.
Sonrasında isimlendirmeler, yakıştırmalar medya tarafından yapıldı. Bir kez daha söylüyorum.Duyarlılığımız toplumun genel duyarlılığıdır.
Bir birey, bir TV izleyicisi veya bir politikacı olarak bir konuda görüşümü dile getirmek de benim en tabii hakkım ve ifade özgürlüğümdür.
TV programındaki sözlerimden yola çıkarak "hayat tarzına müdahale ediliyor" gibi bir istismar konusu çıkarmak kötü niyetli bir çabadır.
ÇELİK'İN SÖZLERİNE SİYASİLERDEN TEPKİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ismini belirtmediği bir televizyon sunucusunun kıyafeti ile ilgili değerlendirmeleri muhalefetten tepki gördü. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Böyle bir yaklaşım despotik yönetimlerde olur” derken, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, “Asıl kabul edilebilir olmayan, bu çağda kadının hala şiddete, cinayete kurban gitmesi, 15 yaşındaki kızlarımızın dedeleri yaşındaki adamlara satılmasıdır” eleştirisinde bulundu.
Çelik’in, katıldığı bir televizyon programında sunuculardan yakınarak “Dün bir kanaldaki, yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” sözlerine muhalefet şu değerlendirmeyi yaptı:
YATAK ODALARINA DA MÜDAHALE
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın: Kimseye karıştığımız yok diye diye milletin düşüncesine müdahaleler zaten başlamıştı. Anlaşılan şimdi insanların özel hayatlarına da karışma vakti geldi. Farklı bir zihniyet peşindeler. Kendi zihniyetlerini ülke geneline yayılmasını istiyorlar. Niyet suçu, nefret suçu şekliyle bir takım düşünce suçları ortaya çıkardılar ve bunları kanunlaştırarak suç haline getirmeyi planlıyorlar. İktidar bununla da yetinmeyip yatak odalarına da müdahale planlamaya başlamış anlaşılan. Böyle bir yaklaşım despotik yönetimlerde olur. AKP iktidarı da bu despotik yönetim tarzını benimsemiş olacak kişilerin özgürce seçebilecekleri hayat tarzlarına müdahale ediyorlar.
DEDELERİ YAŞINDAKİLERE SATILIYORLAR
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer: Biri çıkıyor ‘hamile kadın sokağa çıkmasın diyor’, diğeri çıkıyor ‘dekolte giyene tecavüz sürpriz olmaz’ diyor. Başbakan, Kadıköy vapurundan inen kadınlara tahammül ettiğini söylüyor. Şimdi de sözcüsü çıkmış, ‘bir TV sunucusunun kıyafetini, hoş karşılamadığını, kabul edilebilir olmadığını’ söylüyor. Asıl kabul edilebilir ve asıl hoş olmayan, bu çağda kadının okumaz yazmaz olması, hala şiddete, cinayete kurban gitmesi, 15 yaşındaki kızlarımızın dedeleri yaşındaki adamlara satılması, sözde töre, namus adı altında katledilmesi, yaşamları ve kılık kıyafetleri hakkında karar sahibi olmamasıdır. Asıl kabul edilebilir olmayan, asıl çağ dışı zihniyet budur. Bu dil demokrasi dili değildir. İnsan hakları dili değildir. Bu ayrılıkçı ve ötekileştirici bir dildir.
GELECEKTE DAHA SIK GÖRÜLECEK
CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter: AKP’nin sürekli olarak kadınların kılık kıyafetlerinden siyaset yapmasıyla ilk defa karşılaşmıyoruz. Hüseyin Çelik, kamuda türbana izin verilmesinin ardından, kadınların kılık ve kıyafetlerine nasıl müdahale edileceğinin öncülüğünü yapmıştır. Bunun örneklerinin de gelecekte daha sık görüleceğinin sinyalini vermiştir.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka: Sayın Hüseyin Çelik sanki bir tepki memuru gibi davranıyor. Her konuda fikir beyan etmek zorunda hissediyor kendisini. Bu ülkenin yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik gibi çok önemli sorunları varken, işi gücü bırakmış kadınların kılık kıyafeti ile uğraşıyor. ‘Dünyada kabul edilemez’ diyor. Kendisi sanırım dünya televizyonlarını seyretmiyor. Bu ne yaman çelişkidir. Bir yandan demokrasi paketi hazırlanıyor, sonra kıyafete karışılıyor. Kendisini ülkenin esas sorunlarına odaklanmaya davet ediyorum. Kadın bedeni üzerinde siyaset yapmaya, son vermeye davet ediyorum. Umut ERDEM/ANKARA