ANKA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2008 14:18
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı ile ilgili tarafları bir araya getireceklerini, işçi ve işverene eşit mesafede durduklarını söyledi.
Çelik, "Kıdem tazminatıyla ilgili Bakan olarak hiçbir şeyin halının altına süpürülmesinden yana değilim. Bununla ilgili oturup, net bir şekilde yetkin mutabakat sağlamamız gerekiyor. Bu konuyu politik malzeme yapmak ve çatışma aracı haline getirmek doğru değil" dedi.
Kayıt dışı ile mücadele kapsamında ciddi denetimler yapılacağını kaydeden Çelik, "Kayıt dışılıkla mücadelede maddi suça maddi ceza getiriyoruz. Yani burada hapis cezası bilemiyorum nereden çıktı, bunu sosyal güvenliğe bir önerge ile ilave edeceğiz" dedi.
Bakan Çelik, Ankara Sanayi Odası (ASO) Şubat ayı Meclis Toplantısı'na katıldı. Çelik yaptığı konuşmada, kıdem tazminatı konusunda tarafların bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, "Bunu işçi kardeşlerime ve işveren kardeşlerime de söylüyorum. Açık konuşmamız ve bir araya gelmemiz gerekiyor. İşçi ve işveren ayrılmaz bir ikili" dedi. Çelik, işçinin işyerinin büyümesi, işvereninde işçinin hakkını, hukukunu koruması anlayışının oturtulması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi iş güvenliği Türkiye'de sağlanıp, iş güvenliğiyle ilgili oturup konuşup, yasanıza birisi haksız yere işsiz kaldığı zaman müeyyideler koyuyorsanız, İşsizlik Fonu'ndan ödenek alıyorsa, kıdem tazminatı konusunu da görüşelim. Ne işçinin hakkının kaybolmasından yanayız ne de üretimin durma, istihdamın önüne geçilmesi gibi bir tablonun ortaya çıkmasından yanayız. Bu konuda elimizden gelen gayreti göstererek, sağlıklı bir noktaya getireceğiz."
İSTİHDAM PAKETİNİ BUGÜN YARIN BAKANLAR KURULU'NA GÖRDERECEĞİZ"
İstihdam Paketi'ni hazırladıklarını kaydeden Çelik, "Bugün yarın Bakanlar Kurulu'na göndereceğiz" dedi. Tasarı hakkında bilgi veren Çelik, alt işverenle ilgili eğitim sorununu çözmek için adımlar attıklarını belirtti. Özel istihdam Bürolarının işlevselliğiyle ilgili düzenleme getirdiklerini belirten Bakan Çelik, Tasarıya ilişkin şunları söyledi:
"İl istihdam kurulları oluşturuyoruz. Burada işsizlik konusu konuşulacak, piyasa analizi yapılacak, yapılan tespitlere göre eğitim verilecek. Zorunlu istihdamdan eski hükümlüyü kaldırıyoruz. Terör mağdurlarıyla ilgili olanları kamuya bırakıyoruz, özel sektörün önünden bunu kaldırıyoruz. Özürlü istihdamı ile ilgili primler Hazine tarafından karşılanacak. Teknik eleman, hemşire gibi ortak hizmet alanı imkanını getiriyoruz. 150'nin üzerindeki bayan çalıştıran işverenlerle ilgili kreş ve emzirme de hizmet alımı anlayışını getiriyoruz. 500'ün üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde spor tesislerinin kurulmasını da kaldırıyoruz."
Çelik, SSK işveren hissesindeki 5 puanlık süresiz teşvik indiriminin yılın son çeyreğinde veya ilk altı aydan sonra yapılacağı fikrinin olduğunu söyledi. Alo 170 Hattı'nı da yakın zamanda açılacağını belirten Çelik, "Kayıt dışılık bildiğiniz gibi iki türlü. Ücreti askeri düzey bildiriminde bulunmak ve direk olarak kayıtdışılık. Bunlar biliniyor ama istihdamın üzerindeki yükleri hafifleterek bunların üzerine gitmeyi düşünüyoruz. Amacımız öldürmek değil, yaşatmak ama dürüst bir esnafın karşısında da haksız rekabet oluşturulmasına karşıyız" dedi.
"ÖRTÜ MESELESİ 5 YILDIR ERTELENİYOR"
Toplumda sorun varsa bunun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, "Şu son günlerde tartışılan 'örtü' meselesi 5 yıldır erteleniyor. Kim kimi nereye götürecekmiş, kimin gücü yeter. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkeleri kökleşmiş, milletin ruhunda, özünde, benliğinde kökleşmiş. Bu kadar ucuz mu bu işler" diye konuştu. Bu konuda rahat olunması gerektiğini kaydeden Çelik, ülkenin tansiyonunun değil, çıtasının yükseltilmesi noktasında elbirliği yapılması gerektiğini dile getirdi.
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, tersane denetimleri ile ilgili sorulan sorulara, "Şuanda 800 müfettiş Türkiye'nin önemli bölgelerinde Pazartesi'den itibaren denetimlerini sürdürüyor. Özellikle tescilsiz işyerleri ile ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu arada kayıtdışılıkla ilgili tespitlerini 15 gün içerisinde tamamlayacaklar. Her sahada olduğu gibi denetim sahasında da çalışmalarımız devam ediyor" diye cevap verdi.
"BİRİLERİ İDEOLOJİ PEŞİNDE"
Bakan Çelik, Limter-İş Sendikası'nın Tuzla Tersaneler Bölgesi'ndeki eyleminde yaşanan gerginlikle ilgili olarak, "Ben hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin işverenleri sendikaları bir araya getirdim. Kimseye de ne bir adım uzak ve ne bir adım yakın mesafede durdum. Herkese eşit mesafede duruyoruz ama birilerinin eğer Tuzla Tersaneleri ile ilgili her şey yapılırken, yapılacak ne varsa yapılırken halen orada ideoloji peşindeyse onu da sizlere havale ediyorum. Kamuoyu da bunu değerlendirecektir. Ama kaldı ki bahsettiğimiz yekti almış sendika değil, bu arkadaşlar başka bir hesapları varsa ayrı bir olay" dedi. Yaşanılanların sorun çözmekten uzak olarak sendikal mücadeleye kaydığını dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durumda orada ölenlere de saygısızlık yapılmış olur. Yani şimdi tespitler yapıp, bütün kapıların açık olduğunu söylüyorsak ve bu çalışmaları yapıyorsak, buna karşın siz halen orada ne eylemi yapıyorsunuz. Ne eylemi? Dün Meclis araştırma komisyonu kurdu, insan hakları komisyon kurdu, biz bakanlık olarak müfettişlerimizi gönderdik, çalışanların eğitimi konusunda adımlar attık. Bilemiyorum daha ne yapalım. Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla. Yapılması gerekenlere bir katkı noktasında destek varsa buyursunlar ama burada sendikal bir mücadele veriyorum diyorlarsa böyle bir ortamda bunu yapmasınlar."
"MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ İNDİRİMİ YETERSİZ"
ASO Başkanı Nurettin Özdebir de konuşmasında, ekonominin yavaşladığını, ihracatın ve cari işlemler açığının artmaya devam ettiğini söyledi. Özdebir, Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusunda izlediği politikayı eleştirerek, Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faizleri 0.75 puan indirdiğini, Merkez Bankası'nın ise 0.25 puanlık indirime gitmesinin yeterli olmadığını kaydetti. Özdebir, Merkez Bankası'nın daha aktif olması ve faiz indirimlerinde daha kararlı bir görünüm sergilemesi gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yavaşlayan bir ekonomide hızla artan cari işlemler açığının oluşturduğu risk giderek ciddiyet kazanmaktadır. Nitekim cari işlemler açığının oluşturduğu risk kendisini borsada hissettirmektedir. Yıl başından bu yana dünyada dolar bazında en fazla değer kaybeden borsa yüzde 19.5 ile İMKB olmuştur."