Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Adayı Ömer Çelik, Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli’nde, Cumhur İttifakı’nın Adana’daki ilçe belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi ve ittifakın Mecliste en güçlü şekilde temsil edilmesi bakımından yoğun bir faaliyet sürdürüldüğünü belirten Çelik, belediye başkanları ve il başkanlıklarıyla koordinasyon halinde olduklarını anlattı. Vatandaşlarla iç içe olduklarını dile getiren Çelik, Cumhur İttifakı'nın, vatandaşların taleplerini siyasette temsile dönüştüren bir yapı olduğunu vurguladı. 14 Mayıs seçimlerine giderken tüm belediye başkanı arkadaşlarının büyük bir gayretle çalıştığını belirten Çelik, vatandaşlarla daha çok buluşarak Türkiye’nin içinde bulunduğu gündemi ve bu seçimlere dönük oluşan yapıyı net bir şekilde paylaşmaya devam ettiklerini kaydetti.
'NİÇİN SUSKUN KALIYORSUNUZ?
Her geçen gün karşılarındaki ittifakın belirginleşen sorunları ve çatlaklarının ortaya çıktığını anlatan Çelik, "Bazı üyelerinin vatandaşımıza zarar vermeye dönük olarak ortaya koyduğu siyasetler herkesin önünde açık ve seçik şekilde ortaya çıkıyor. Hala en son Kandil’deki bir teröristin adayların tartışılmasını bile yasaklaması karşısında, adaylar hakkında tartışma yürütülmesinin kendileri açısından seçime zarar vereceğini ifade etmesi karşısında bile suskun kalabiliyorlar. Biliyorsunuz daha önce adayları ortaya çıktığı andan itibaren şu soruyu sormuştuk biz. Hiçbir suçlamada bulunmaksızın şuna bir açıklık getirmelerini istemiştik. Niçin sizin adayınız açıklandığı andan itibaren Kandil’deki teröristler, ‘Biz bu ittifaka destek vereceğiz’ diyorlar ve siz bunun karşısında niçin suskun kalıyorsunuz?” dedi.
MİLLET İTTİFAKI'NA TERÖR ELEŞTİRİSİ
Millet İttifakı’nı eleştiren Çelik, “İkincisi, bunların ‘Biz bu ittifakı desteklemek için terör eylemlerine ara veriyoruz’ demesi karşısında niye suskun kalıyorsunuz? Daha yakın zamanda ‘Biz kumar masasına, noter masasına mecbur ediliyoruz’ diyorsunuz. Ondan sonra masaya oturuyorsunuz, bununla ilgili izahatta bulunmaksızın bu bahsettiğimiz terör yapılarının sürekli olarak ittifakınızın nasıl davranması gerektiği konusunda her gün yeni bir açıklama yapması karşısında suskun kalıyorsunuz. Şimdi, tabi ortaya çıkan bir tablo da şu. Millet İttifakı içerisinde çeşitli partilerden aday olanların bazılarının çıkıp da ‘Bizim burada amacımız, ana karşıtlığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olmaktır. Dolayısıyla biz seçimleri kazandığımız zaman sadece iktidara gelmeyeceğiz aynı zamanda cumhuriyeti yeniden kuracağız’ gibisinden söylemlerde bulunması karşısındaki suskunluğunuzun sebebi nedir? Cumhuriyeti yıkıp yeniden kurmak nedir? Ya da açıkça terör örgütüne ‘Terör örgütü’ diyemeyenler, hatta ‘Sırtımızı terör örgütüne yaslıyoruz’ diyenleri, ‘Cumhuriyeti ve devleti yeniden yapılandıracağız. Bundan sonrasında bu yapılandırma çerçevesinde yepyeni bir sayfa açacağız’ demesinin alt maddeleri nelerdir ve siz bunlar karşısında niçin suskun kalıyorsunuz? Bu soruların cevabının vatandaşlarımız önünde açık ve net bir şekilde tüm berraklığıyla ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü burada esas olan şudur. Eğer teröre karşı net bir duruş yoksa, terörle mücadele konusunda tam bir kararlılık yoksa, terör bir kırmızı çizgi olarak kabul edilmiyorsa, o zaman demokrasinin alfabesinden bahsedilemez” diye konuştu.
'TERÖR BİR KIRMIZI ÇİZGİDİR'
Teröre karşı net tavır konulması gerektiğine vurgu yapan Çelik şöyle devam etti:
"Ama bolca demokrasi söylemi kullanıp arkasından terör örgütünün kullandığı dilin aynısını, Cumhurbaşkanımıza, Cumhur İttifakımıza karşı kullanarak yürütülen kampanya karşısında, bunu yürüten bazılarının söylemleri karşısında, bu ittifaktan aday olmuş diğerlerinin ne söylediğini, ne düşündüğünü duymak herkesin hakkıdır. Bu çerçevede ortaya tutarsız, samimiyetsiz, aslında demokrasinin alfabesinden bahsetmek için gerekenleri yerine getirmekten uzak bir yaklaşımın ortaya çıktığını görüyoruz. O sebeple şunun hiçbir zaman unutulmaması gerekir. Dünyanın tüm demokratik devletleri açısından terör bir kırmızı çizgidir. Terör ile mücadele, demokrasinin korunması açısından en önemli kararlılıktır. Hem teröre destek veren söylemleri kullanıp arkasından da ‘Biz demokrasiyi destekliyoruz’ demek, sadece vatandaşa yalan söylemektir. Dolayısıyla bugün biz aynı zamanda yalan siyasetiyle de mücadele ettiğimizi biliyoruz. Bu kararlılıkla, bu ülkenin demokrasisini, bu ülkenin uzun yıllar içerisinde verilmiş demokratikleşme mücadelesi içerisinde elde ettiği kazanımları, bol demokrasi söylemi kullanıp ama onun arkasına terör örgütünün ortaya koyduğu amaçları gizleyerek yürümeye çalışanları engelleyecek şekilde bu kazanımları koruyacağız. 14 Mayıs seçimleri bu açıdan vatandaşımızın kararlılığını göstereceği, şimdiye kadarki demokratikleşmeyle, büyümesiyle, kalkınmasıyla ilgili kazanımlarımızı koruyacağımız güçlü bir mesajın inşallah milletimiz tarafından verileceği bir seçim süreci olacaktır. Bu çerçevede, bütün arkadaşlarımız 14 Mayıs seçimlerine en güçlü şekilde büyük bir kararlılıkla hazırlanıyorlar ve çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz."