Güncelleme Tarihi:
AkÅŸam Gazetesi'nden ÇiÄŸdem Toker'in sorularını yanıtlayan Çelik ÅŸunları söyledi:Â
TÜRKİYE GEREĞİ NEYSE ONU YAPAR
Çok sıkıntılı, nahoş bir durumla karşı karşıyayız. Uçak niye, nerede düşürüldü diye işin teknik kısımlarına girecek değilim. Ama böyle zamanlarda Türkiye, bir bardak su içmez. Gereği neyse onu yapar.
TABANIMIZ 'ORDU ÅžAM'A DEMEZ
O gerek, Suriye'ye savaş ilan etmek değil... Her zaman 'Soft power', 'Hard power'ın önündedir. Bizim tabanımız 'Ordu Şam'a' diyen bir taban değil. Uçağımız vuruldu, 'Hadi savaş açalım' diyen bir tabanımız yok. İl başkanlarımız geliyor gidiyor, telefonlarla görüşüyoruz. Herkes şunun farkında: Beşşar Esad yönetiminin bir an önce gitmesi gerektiği konusunda bir kanaat var. Ama bizim Suriye halkıyla kapışmamızın doğru olmadığı, daha önce yapılan anketlerle ortaya çıkmıştı.
AKLIMIZI DUYGULARIMIZIN ÖNÜNE KOYACAĞIZ
Bu hadise çıktıktan sonra da yaklaşımımız şudur: Aklınızı duygularınızın önüne koymazsanız, zarar edersiniz. Kendinizi de ülkeyi de felakete sürüklersiniz. O nedenle aklımızı, duygularımızın önüne koyacağız. Fakat hiç kimse, sanki bir şey olmamış gibi davranamaz. Bütün uluslararası camia ayağa kaldırılıyor. Belki bu, söylenen şu, Suriye yönetiminin gitmesini hızlandıran bir süreç olacaktır. Malum yarın NATO toplanıyor.
BÄ°Z KÄ°MSENÄ°N GAZINA MAZINA GELMEYÄ°Z
Halkımız sağduyulu ve serinkanlıdır. Arada bir kışkırtan, 'Milli onurumuza ne oldu' söylemleri çıkabilir. Ama bu, geneli yansıtan değil, münferit ve marjinal söylemlerdir. Bizim partinin duruşu bu. Birileri bize kendi aklınca gaz verebilir. Bunu anlatan bir de atasözümüz vardır: 'Cömert derler maldan ederler, cesur derler candan ederler.' Biz kimsenin gazına mazına gelmeyiz. Suriye konusundaki tavrımız kesin ve nettir. Bütün diplomatik gücümüzü, daha önce hükümetin açıkladığı gibi, özür ve tazminat hakkımız saklı kalmak kaydıyla kullanacağız.
YOL HARÄ°TASINDA NEYSE ONLAR YAPILACAK
Başbakan'a ve hükümete olan güven tamdır. İstihbarat birimleri, ordu hepsi, meselenin başından itibaren vaziyete hakimdir. Bundan sonra yapılması gerekenler, yol haritasında neyse onlar yapılacak. Kaldı ki, bu tek başına Türkiye'nin meselesi de değil. Düşürülen Türk uçağı, aynı zamanda NATO'nun da uçağı sayılır. O nedenle Brüksel'deki toplantı önemli.