Çekici ama kötü bir adam

Güncelleme Tarihi:

Çekici ama kötü bir adam
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Üniformalarından çok etkilendiği için, küçükken makinist olmak isteyen Jorg Haider

Avusturya'da kaldığım uzunca süre içinde, kimse Jorg Haider'e oy verdiğini kabul etmedi. Hiç kimse, onun Özgürlükçü Parti'sini desteklediğini bile itiraf etmedi. Buna karşılık, oyunu yükselten partinin tartışma yaratan lideri, gürültülü bir şekilde koalisyon hükümetine girmeyi başardı. Jorg Haider beni gri ceket, sportif bir ‘‘George Hamilton’’ görüntüsü ve güleryüzlü bir ifadeyle karşıladı. Etrafında, aynı tip giysiler giyen ve saçları aynı stilde sekreter ve yardımcılardan oluşan genç bir grup vardı.

Sizce, benim gibi dünyanın her yerinden çeşitli gazeteciler, sizinle niye söyleşi yapıyorlar?

- Bunu açıklayamıyorum. Ben sadece yerel düzeyde çalışan bir politikacıyım ve tüm dünya benden korkuyor.

Niye?

- Sadece bir tek nedeni olabilir. Bizim 30 yıldır sosyalist bir hükümetimiz vardı. Sosyalistler, yıllar sonra değişimi hazmedemedi. Tüm güçlerini kaybetmelerinin sorumlusu da benim. Bunun üzerine, dünyadaki tüm dostlarını seferber ettiler.

BABAM NAZİYDİ

Nerede doğdunuz?

- Avusturya'nın kuzeyinde doğdum. Okula orada gittim. Viyana'ya, hukuk öğrenimi için gittim. Sonra, Viyana Üniversitesi'nde profesör asistanı olarak çalışmaya başladım. Birkaç yıl sonra, bana arkadaşlarım, Özgürlükçü Parti'ye girmemi öneriler. 1977 yılında kararımı verdim.

Babanız, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tutuklanmıştı.

- Evet. Çünkü kendisi Nazi partisi üyesiydi. Savaştan Avusturya'ya dönen her asker tutuklandı.

Tüm bunlarla nasıl başa çıktınız?

- Ben 1950 yılında doğdum. Yani o olaylar benden önce yaşandı. Tabii ki tüm olup bitenler, ailemin çok zor bir dönem geçirmesine neden olmuştu. Benim doğduğum yıllarda Avusturya çok sakindi. Ailem bir karar verdi. Kabus dolu yıllardan sonra -Hitler zamanında- yeni bir hayata başladılar ve Avusturya'da demokrasinin yeniden yerleşmesine katkıda bulundular.

Kabus dolu yılları ailenizle hiç tartıştınız mı?

- Bazen. Derin tartışmalar değildi. Kabus yıllardı ve Avusturyalılar bunu tartışmayı sevmez. Belki de yanlıştı. Çünkü şimdi tartışmak zorundayız.

Eşiniz Claudia'yı nadiren görüyoruz. Neden?

- Amerikan tipinden çok değişik bir tutum. Politikanın benim işim olduğunda karar kıldık. Bazen, resmi davetlere birlikte katılıyoruz. Politikayla özel yaşamımızı karıştırmak istemiyoruz. Eşim, Güney Carinthia'da işimizi yönetiyor ve bundan büyük mutluluk duyuyor. Ayrıca, iki çocuğumuzun sorumluluğunu taşıyor.

Eşiniz ve kızlarınız, basında çıkan iddialardan nasıl etkileniyorlar?

- Ailem için doğrusu çok zor. Çünkü, bu olayın bir parçası değiller.

En büyük amacınız nedir? Avusturya'ya başbakan olmak mı?

- Bir gün belki olabilirim. Ama şu anda Corincia'daki işimden ve pozisyonumdan çok memnunum. Üniversiteye geri dönebilirim. Bütün bu deneyimlerinin ardından politik bilimlerle ilgilenebilirim. Kitap yazabilirim.

Alman hükümeti soykırım konusunda özür dilerken, Avusturya böyle bir şey yapmadı. Sizce Avusturya da benzer bir özür dilemeli mi?

- Evet yapmalıyız. Özellikle yeni nesiller için geçmişin karanlık yanının akıllardan çıkmaması için.

Cezayir gibi bazı ülkeler, aşırı sağ partileri yasaklamıştır. Sizin düşünceniz nedir?

- Birilerini yasaklamak her zaman tehlikelidir. Eğer birilerini yasaklayarak onu politik arenadan silerseniz, yeraltına sokarsınız. Eğer demokrasiniz kuvvetliyse farklı düşünceleri tartışmanız bir tehlike yaratmaz.

Her düşüncede mi?

- Evet her düşüncede. Amerika'ya bakın. Amerikalılar en aptalca gelecek konuları bile kamuoyu önünde tartışmaktan kaçınmıyor. Kimse de korkmuyor. Sağ ve soldaki tartışmalara açık olmalısınız. Böylece insanlar neler olup bittiğinin farkına vararak memnun oluyor. Benim partimin izlediği çizgi de bu.

Yabancı göçü konusundaki düşünceleriniz neler?

- Avusturya'ya göç nasıl olmalıdır yönünde kurallar konulması gerektiğini zöyledik. Göçmenler ile mülteciler arasında ayrım yapılmasını istedik. Mültecileri korumak zorundayız. Yugoslavya parçalanırken çok sayıda mülteci kabul ettik. Bütün bu insanları aldıktan sonra dünyanın diğer ülkelerinden gelecek insanlara karşı hangi kuralları uygulayacağımızı sorgulamaya başladık. Diğer partiler bize saldırdı. İnsanların serbest dolaşmasına karşı olduğumu, sınırları kapatmak istediğimi söylediler. 3-4 yıl süren tartışmalar sonrasında Avusturya hallkı benim haklı olduğuma karar verdi. Diğer partiler de adım adım bizim görüşümüzü kabul etti. Diğer ülkelerin tutumuna bakarsanız, benim çok daha ılımlı olduğumu göreceksiniz. ABD ve Meksika sınırında iki metre yüksekliğindeki dev bir duvarla karşılacaksınız.

Bana söylendiğine göre, geçen seneye kadar SA'nın tüm yıllık toplantılarına katılırmışsınız.

- (Gülerek) Savaş gazilerinin her yıl Corincia'da toplantısı olur. Amaç İkinci Dünya Savaşı'ndaki eski düşmanları biraraya getirmektir. Biraraya gelip kutlama yaparlar. Tabii ki eski düşmanlar arasında Alman ordusunda görev almış eski SS subayların da bulunacaktır. Ama bunu ben kontrol edemem. Binlerce kişi katılır.

KENDİMİN TASARIMCISIYIM

Bazı dergiler sizi pop yıldızı diye tanıtıyor...

- Pop yıldızı olamam çünkü şarkı söylemeyi beceremem.

Bu daha çok sizin şarkı söylemenizden değil, görüşünüşüz ve imajınızdan...

- Klasik politikacı imajına uymadığım kesin. Bu insanlarla aynı kategoride olmak istemiyorum.

Etrafınızdaki insanlar benzer şekilde giyinmişler.

- Genciz... Genç hareket. Genç seçmenlerin yüzde 35'i bizden yana. İmaj çok önemli! Gençlerin desteğini alabilmek için önemli. Onlar geleneksel, mükemmel giyimli politikacıları sevmiyor.

Öyleyse imaja bir hayli kafa patlatıyorsunuz.

- Kendi kendimin tasarımcısıyım.

Sizinle görüşmeye gittiğimi çevremdekilere söylediğimde müthiş çekici olduğunuz konusunda uyardılar. Bu nitelemeden haberiniz var mıydı?

- (Yüzü kızararak) Şaşırdım, çünkü genelde şöyle derler: O korkunç bir politikacıdır. Çekici bir insan. Ama aslında kötü bir insan.

Küçükken, büyüyünce ne olmak isterdiniz?

- Lokomotifte makinist olmak isterdim, çünkü onların üniformalarından çok etkilenirdim.

En çok pişman olduğunuz hata hangisidir?

- 1991 yılında Hitler'in istihdam politikasıyla ilgili söylediğim sözler. O bir yanlış anlamaydı ve özür diledim.

HAİDER VE YAHUDİLER

Mülkünüzü Yahudilerin elinden aldığınıza, mallarını satmaya zorlandıklarına dair söylentiler var.

- Bu Avusturya tarihinin legal bir parçasıdır.

Peki ama duygusal olarak nasıl yaklaşıyorsunuz. Bu insanlar halen burada olsaydı...

- O zamanın koşulları gereği bir Yahudi ailesi bu mülkü başka birinden satın almış. Bunu kabul etmek zorundayız.

Bugüne kadar hiçbir soykırım kurbanıyla yüz yüze geldiniz mi?

- Elbette. Soykırımda bütün ailesini kaybeden yakın bir arkadaşım var. Beni desteklediği için çok eleştiri aldı.

Bir lider olarak dünyada size karşı oluşan tepkiyle nasıl başediyorsunuz?

- Beni seven çok insan var. Avusturyalı insanla ilişkilerim çok iyi.

KİM İÇİN NE DEDİ?

ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANI

Fischer maraton koşuyor. Ben daha hızlı koştuğumdan beni hedef alıyor. Alman siyaset sahnesinin en solundan ve yasal kurumlara karşı gösteriler yapan gruplardan. Ve şimdi O'nun gibi olmayan bir başka politikacıya saldırıyor.

HILLARY CLINTON

Hillary beni tanımadığından haksızlık ediyor. Herhalde solcu seçmenlerin oylarını kazanabilmek için böyle bir kampanya yürütüyor. New York Belediye Başkanı Giuliani, Avusturya'dan bu kötü adamla görüştüğünden sağcı bir politikacı olarak lanse ediliyor ki solcu taraftarlar Hillary'yi desteklesin.

ADOLF HİTLER

Bence 20. Yüzyıl'ın en kötü insanıydı, çünkü Avrupa'yı mahvetti. Dünyayı mahvetti.

HAİDER VE KAVRAMLAR

ANTİ SEMİTİZM

Yahudi halkına karşı olumsuz bir yaklaşımdır.

DİN

Katoliğim. İbadet ediyorum ama dini hoşgörüye sahibim.

FAŞİST

İnsanları ve düşünce özgürlüğünü baskı altında tutmayı hedefleyen bir ideoloji.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Bence medya, hükümetin ve diğer kurumların etkisi altında kalmadan, fikir özgürlüğünü yansıtan bir olgudur. Ben Avusturya Televizyonu'nu tahakküm altına almaya çalışmadım. Tam tersi. Bizde televizyon devlet kontrolünde. Beş yıl önce partim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. Ve davayı biz kazandık. Hükümet bugüne kadar bu yükümlülüğü reddetti. Şimdi biz artık hükümete girdiğimiz için bu yükümlülüğü yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!