Güncelleme Tarihi:
Eski Danıştay Üyesi, eski Deniz Ulaştırması Genel Müdürü ve Deniz Hukukçusu Ali Kurumahmut ile Avukat Enes Sefa Sar’ın değerlendirmeleri doğrultusunda ÇED raporunda özetle şu uyarılar dikkat çekti:
“Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türk Boğazlarının güvenliği ile birlikte Karadeniz güvenliğini de düzenleyen, orijinal haliyle günümüze kadar yürürlükte kalabilen 20. yüzyılın önemli bir istikrar ve denge belgesidir. Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli siyasal antlaşması olarak kabul edilmektedir. Sözleşmenin fesih edilmesi ve yeni bir sözleşme yapılamaması, Türkiye ve Karadeniz’e kıyıdaş devletlerle birlikte Boğazları kullanan devletler için de belirsizliklere ve istikrarsızlıklara sebebiyet verebilecektir.
MONTRÖ’DEN SAPILMAMALI
Türkiye, Kanal İstanbul yoluyla yapılacak geçişleri düzenlerken, Montrö’nün İstanbul Boğazı’ndan uğraksız geçiş uygulamalarından sapma göstermemeli; 81 yıldır uygulanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin sadık bir koruyucusu olmaya devam etmelidir.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Karadeniz’de de öncelikle Türkiye’nin güvenliğine hizmet etmektedir. Kanal İstanbul geçişleri sebebiyle Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmalardan uzak tutulması ve yaşanması muhtemel bölgesel ve küresel istikrarsızlık ve belirsizliklerin önlenmesi amacıyla; Kanal İstanbul’un, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde ticaret gemisi olarak tanımlanan gemilerin geçişlerine açık tutulması, savaş gemisi geçişlerinin 81 yıldır uygulandığı şekliyle Boğazlar yoluyla yapılmasının en uygun hal tarzı olacağı değerlendirilmektedir.
Kanal İstanbul geçişleri Karadeniz’in hukuki statüsünde değişiklik meydana getirmemelidir. Aksi bir uygulama, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlali olacak; Türkiye’yi tartışma platformlarına taşıyacaktır. Bu tartışmalar, Montrö’nün feshi veya değiştirilmesi ile sonuçlanabilecek istikrarsızlık ve belirsizliklerin de başlangıcı olabilecektir.”