Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2001 00:00
Marmara Ãœniversitesi Türkiyat AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi`nce, "Türk Kültüründe Ayrıntılar: Çay" baÅŸlığıyla düzenlenen 2 günlük uluslararası sempozyum baÅŸladı. Bilimadamları sempozyumda çayın insana mutluluk verdiÄŸini, sayısız faydaları olduÄŸunu belirttiler ancak Türkiye`de çayın bilinçsiz bir ÅŸekilde içildiÄŸini bunun da kansızlığa, damar sertliÄŸine ve uykusuzluÄŸa neden olduÄŸunu hatırlattılar. Sempozyumun açılışında konuÅŸan Merkez Müdürü Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Türk kültüründe önemli bir yeri olan çayın insana mutluluk verdiÄŸini söyledi.  Sempozyumda çayın, ÅŸiir, edebiyat, tarih ve coÄŸrafyadaki yerinin inceleneceÄŸini ifade eden Prof. Dr. Naskali, yaklaşık 50 bilimadamı vearaÅŸtırmacının katıldığı toplantıda çayla ilgili bildiriler sunulacağını kaydetti. MÃœ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Dölen de, 5 bin yıl önce Çin`de tıbbi tedavide, daha sonra da içecek olarak kullanılan çayın Türkiye`ye 19. yüzyılın sonlarına doÄŸru geldiÄŸini hatırlatarak, "Çay,Türkiye`ye cumhuriyet ile gelen bir içecektir. 1930-1940`lı yıllarda kiÅŸi başına düşen çay tüketimi yılda 60 gramken, bugün 2,5 kilograma çıkmıştır" dedi.     ÇAY NASIL İÇİLÄ°R?     Daha sonra yapılan oturumda 'Åžifa Bitkisi Çay' baÅŸlıklı bildiri sunan MÃœ Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Enver Töre, çayın yararlarının yanında yanlış içimi sonucu zararları olabileceÄŸini dile getirdi. Doç. Dr. Töre, çayın kendi başına asla kilo yapmadığına iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti: "İçinde taşıdığı zengin mineraller sayesinde birçok hastalığa iyigelen çay, Türkiye`de bilinçsiz bir ÅŸekilde, hiç ara vermeden sabahtanakÅŸama kadar içiliyor. Çayın, yemeklerden 1-2 saat önce veya sonra, ÅŸekersiz ya da az ÅŸekerli, günde 5-6 bardağı geçmeden açık içilmesi kiyor. Yemeklerden hemen sonra içilen çay, yemekle birlikte aldığımız demiri yeterli miktarda emilemez hale getirdiÄŸi için vücuttakansızlığa yol açıyor. Yani çayın bilinçsiz içilmesi, kansızlığa, demir eksikliÄŸine, damar sertliÄŸine, sinirliliÄŸe, gerginliÄŸe ve uykusuzluÄŸa, ayrıca mide asit salgısını artırarak gastrit ve ülsere neden oluyor.Çayın, doÄŸru içildiÄŸinde birçok hastalığa karşı önemli bir reçete olduÄŸunu vurgulayan Doç. Dr. Töre, cildin daha canlı ve parlak görünmesini saÄŸlan çayın kısırlığı önlediÄŸini, sindirim ve boÅŸaltım sistemine yardımcı olduÄŸunu, kandaki pıhtılaÅŸmayı ve iltihaplaÅŸmayı giderdiÄŸini, kolesterol ve tansiyonu düşürdüğünü, diÅŸ çürümelerine karşı koruyucu etkisi olduÄŸunu anlattı. Doç. Dr. Töre, araÅŸtırmalara göre, günde 4 bardak yeÅŸil çayınnmayı geciktirdiÄŸini, adaçayının astım, hazımsızlık, mide bulantısına, böbrek ve mesane taÅŸlarının düşmesine iyi geldiÄŸini, ıhlamur çayının ise kolesterol ile yüksek tansiyonu dengelediÄŸini ve uyku verdiÄŸini söyledi. Kekik çayının da grip, anjin, astım ve bronÅŸite yararlı olduÄŸunu kaydeden Doç. Dr. Töre, papatya çayının gaz giderdiÄŸini, elma çayının ses kısıklığına, kuÅŸburnu çayının da vitamin zenginliÄŸi nedeniyle birçok rahatsızlığa iyi geldiÄŸini sözlerine ekledi.  Â
button