Güncelleme Tarihi:
Ankara’da Tayland Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Don Pramudwinai ile ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pompeo’nun Türkiye’ye yönelik bölümler de bulunan ‘Hiçbir Zaman Taviz Verme’ adlı kitabına ilişkin “Pompeo bu kitabı sanırım başkanlık adaylığında ya da adaylığının kampanyasını başlatmak için yazmış. Öyle düşünüyorum. Bu iddialarla ilgili bir kere gerçekdışı bilgiler var. Diplomatik bir dille söylüyorum. Siz buna yalan da diyebilirsiniz. Abartı var ve çifte standart var. Ayrıca bugüne kadar terörizme destekleri konusunda, ABD’de ciddi suçtur, yargı sürecine tabi olmamak için dezenformasyon var” dedi. Çavuşoğlu kitaptaki iddiaları tek tek şöyle yanıtladı:
1. ERDOĞAN-PENCE GÖRÜŞMESİ
“2019’da İstanbul’daki görüşmede Pompeo’nun yanındaydım. Öncelikle Türkiye’ye, ‘Biz teröristleri buradan temizleyeceğiz. Siz de teröristlere karşı operasyona ara verin’ diye geldiler. Bir kâğıtla geldiler. Biz onların belgesini müzakere edilemez bulduk. Karşılarında 11 maddelik belge sunduk. 9’unu kabul ettiler, 2’sini de burada Cumhurbaşkanımızın huzurunda müzakere ettik. 2 madde konusunda da mutabakata vardık. Ortak açıklamayı basınla paylaşmıştık. Ortak açıklamanın yükümlülüklerini de yerine getirmediler, dürüst olmadıklarını da gösterdiler. İçeride her ziyarette olduğu gibi baş başa ziyaretler olabilir.
BAŞ BAŞA GÖRÜŞMEYDİ
Cumhurbaşkanımız ile eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence arasında baş başa görüşme gerçekleşti. Biz de Pompeo ve diğer arkadaşlar ile başka bir odada beklerken Pompeo’nun sürenin uzamasından rahatsız olduğunu gördük. ‘İçeriye gidelim’ diye de bazı talepleri oldu. Ben de kendisine ‘Biri başkan, biri başkan yardımcısı, bize ihtiyaç duyduklarında kendileri bizi çağırır’ diyerek protokol gereği de adap gereği de liderler içeriye çağırmadan gitmenin doğru olmadığını söyledim, kendisini de uyardım.
2. 15 TEMMUZ VİDEOSU
Pompeo’nun 15 Temmuz darbe girişimini anlatan videoya ‘iğrenç’ yorumundan rahatsızlığını anlıyoruz. ‘İğrenç’ dediği videodaki görüntüleri biz yaşadık. Bu terör örgütü 251 vatandaşımızı öldürdü, FETÖ’den bahsediyoruz. Kendisinin de o gece daha sonra sildiği bir tweet var. Cumhurbaşkanımızın aleyhine yazdıklarından anlıyoruz ki; darbe girişimini desteklemiştir. O görüntüler darbenin nasıl başladığını ve Türk milletinin darbeyi nasıl yendiğini gösteriyor. Sanırım, Türk milletinin o darbeyi yenmesinden rahatsız olmuş ki bu ifadeleri sergilemiş.
3. PATRİKHANE ZİYARETİ
İstanbul’da Patrikhane’ye gitmek istediğini, benimle de orada görüşmek istediğini söyledi. Benim de cevabım gayet net. ‘Patrikhane’ye gitmesinden rahatsızlık duymadık, benimle görüşmek isteyen Ankara’ya gelir, burada görüşürüz, ben İstanbul’a onun ayağına gitmem’ dedim. Bu açıklamaların kitapta yazan unsurlarının çoğuna baktığımızda gerçekdışı bilgiler var, abartı var, dürüst ve samimi olmadıklarını, samimiyetsiz olduklarını, ilişkilerde ikiyüzlü olduklarını da kendilerinin yazdıklarından görmüş oluyoruz.”
4. DEAŞ’LA MÜCADELE
Çavuşoğlu “Pompeo’nun kitapta ‘Türk ordusunun DEAŞ’ı yenme kapasitesi olmadığını gördük’ demesi ibretlik” diyerek şöyle devam etti: “DEAŞ’a karşı göğüs göğüse mücadele eden tek NATO ordusu, Türk ordusu. Biz Suriye’de DEAŞ’lı teröristleri elimine ederken, Suriye’nin kuzeyini temizlerken, ABD, Pompeo döneminde YPG/PKK ile birlikte DEAŞ’lıları otobüs ve uçaklara bindirerek Afganistan’a gönderdiler. Bugün Afganistan’daki terör saldırılarının müsebbibi de bunlar. Türk ordusunun kapasitesini herkes gördü. NATO’da en büyük ikinci güç olan Türk ordusunun gücünü herkes gördü.”
İSVEÇ SUÇA ORTAK OLDU
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İsveç’te Kuran yakılması provokasyonuna ilişkin, “İsveç hükümeti bu alçak eyleme izin vererek bu suça ortak olmuştur. Eylemlerin bir amacı İsveç’in NATO üyeliğini engellemek. Bu ortamda üçlü toplantının bir anlamı olmaz” dedi. Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, şunları söyledi: “İsveç’teki bu eylem ırkçı bir eylemdir. Kimse bize bunu fikir özgürlüğü diye anlatmaya çalışmasın. Hiç alakası yok. İsveç diyorsa ‘Ben artık İslam düşmanı, ırkçı bir ülke oldum’, o kendi bileceği bir iş. Avrupa Birliği normlarına da aykırıdır. ‘Orada bir yasa var, o yasaya göre serbest, dolayısıyla olsun’ diyenler de bu suça ortaktır. Kim olursa olsun. İsveç bu alçak eyleme izin vererek ortak olmuştur. İsveç gerçekten NATO’ya üye olmak istiyor mu istemiyor mu karar vermeli. İsveç üyelik sürecine kendi eliyle mayın döşüyor. İsveç ve Finlandiya’nın üyelik süreçlerinin ayrılması konusunda bize bir şey gelmedi. Böyle bir başvuru olmadığı için değerlendiririz, değerlendirmeyiz diye bir yorumda bulunmak doğru olmaz.”