Güncelleme Tarihi:
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) tarafından yaptırılan Akdeniz Üniversitesi Manavgat MATSO Turizm Fakültesi’nin resmi açılış töreni yapıldı. Törene, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal ve davetliler katıldı. Tören alanında geniş güvenlik önlemleri alınırken, alana girenler tek tek arandı.
"ORTADOĞU BÜYÜK FACİANIN İÇİNDEN GEÇİYOR"
Törende konuşan Deniz Baykal, Türkiye’nin cumhuriyet tarihinin en acı, en kederli ve ıstıraplı günlerini yaşadığını ve sıkıntılı bir dönemden geçildiğini belirtti.
Bu dönemin bu şekilde ortaya çıkışının altında dünyanın geçirmekte olduğu önemli değişimin yattığını aktaran Baykal, "Dünyada milli devletleri ortadan kaldırmaya yönelik süreçler, birtakım güçlerin himayesinde teşvik ediliyor. Milli devletlerin dağılmasını, parçalanmasını, dünya siyasetinin daha manüple edilebilir hale gelmesini öngören projeler ve planlar yürütülüyor. Maalesef bu sürecin içinde siyaseti milli düzeyin dışına çekmeye yönelik etnik, dini, mezhepsel ayrımlara teşvik etmeye dönük, kimlik siyasetini ilke ve değer siyasetinin önüne geçirmeye dönük çabalar da bilerek bilmeyerek, bilinçli bilinçsiz yaygınlaştırılıyor. Bunun sonucunda bir parçasını oluşturduğumuz bu coğrafya, Ortadoğu coğrafyası bir büyük facianın içinden geçiyor" dedi.
Bu durumun Türkiye’ye çok acı bir faturayla yansıdığını ve en acı yönünün şehitler olduğunu vurgulayan Baykal, "Bugün karşı karşıya kaldığımız bu acı tablonun sorumlusu çok büyük ölçüde biziz, kendimiziz. Dünya şartlarından kaynaklanan sorunlar var ama o şartların ötesinde bizim yanlışlarımız, hatalarımız, tabloyu doğru okuyamamamız, yanlış özlemler peşinde koşmamız bugün bu acı manzaranın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kayıplarımız hepimizin ortak kaybıdır, onları başımız dik taşıyacağız ve bu çıkmazdan kurtulmaya gayret edeceğiz" diye konuştu.
Türkiye’de 200’e yakın üniversite olduğunu aktaran Baykal, Türkiye’de her şeyden önce çok ciddi bir eğitim hamlesi yapılması gerektiğine işaret etti. Baykal, "Eğitimin içeriği de önemli. Daha din- siyaset ilişkini kafasında çözememiş, siyaset- tarikat bağlantılarının içinden nemalanmaya çalışan, eğitimini, güvenlik güçlerini hatta silahlı kuvvetlerini bu zihniyete teslim etmiş bir eğitimi kastetmediğimi çok iyi biliyorsunuz. Siyaset ve yanlış yorumlanmış çarpık bir din anlayışıyla siyaset kucaklaşması içinde genç yetiştirmeye, polis yetiştirmeye, asker yetiştirmeye, devleti o zihniyetle yönetmeye devam edersek kendi sorunlarımızın çözümüne değil, hak etmediğimiz sorunlarla güçlüklerle karşılaşmaya yöneliriz" diye konuştu.
ÇAVUŞOĞLU: DAHA FAZLA İMAM HATİP LİSESİ DE AÇACAĞIZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ülkeyi muasır medeniyetlerin üzerine çıkarmak için eğitime çok önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Gelecek nesilleri FETÖ gibi hastalıklı örgütlerin elinden kurtarmak için, gelecek nesillerimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün de hedef gösterdiği gibi ülkemizi muasır medeniyetlerin üzerine çıkarmak için eğitime çok önem vermemiz lazım" dedi.
Herkes için, herkesin ihtiyacına göre okulların açılmasından rahatsız olmamak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye’de hiç olmayan değişik dallarda okullar açtıklarını, eskiden sosyal bilimler fakültesi yokken şimdi sosyal bilimler fakültesi bile olduğunu söyledi. Deniz liseli, spor lisesi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, sözü imam hatip okullarına getirerek şöyle dedi:
"Şimdi Manavgat’ta ve Alanya’da fen liseleri var. Ama siz imam hatip liselerinden, orta okullarından rahatsız olduysanız onu da söyleyeyim, daha fazla imam hatip ortaokulu açacağız, daha fazla imam hatip lisesi de açacağız. Bu eğitimde çarpıklık değildir, dinde de çarpıklık değildir. Türkiye laik bir ülkedir ama eski zihniyetteki laiklik değildir. Herkesin dini ve inanç özgürlüğünü yaşadığı, din ve mezhep ayrılığı olmayan bir Türkiye’dir. Özgürlük sadece bir gruba olmaz. Laiklik de sadece yasak getirme anlamında değildir. Herkes özgürce, istediği kıyafette, istediği okula gidebilmelidir. İşte bizim Türkiye’de yapmak istediğimiz bu. Bu çarpıklık değildir."
Törende Manavgat’ta yerleşik yaşayan Ruslar tarafından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na çiçek verildi. Fakülte binasının yapımında emeği geçenlere plaket verilmesinin ardından okulun açılış kurdelesi kesildi.
’NEYE İHTİYAÇ VARSA, ONU YAPACAĞIZ’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ak Parti Antalya İl Başkanlığı’nın İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’ndeki toplantıya Bakan Çavuşoğlu’nun yanı sıra Ak Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Ak Parti Antalya milletvekilleri İbrahim Aydın, Sena Nur Çelik, Hüseyin Samani, Gökcen Özdoğan Enç, Atay Uslu, İl Başkanı Rıza Sümer, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.
Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’da birçok yolun ihalesini gerçekleştirdiklerini söyledi. Kaş tarafına havaalanı yapacaklarını anlatan Çavuşoğlu, Manavgat’ta açılışını yaptıkları okulda muhalefetten bir milletvekilinin bu açılışlardan rahatsız olduğunu dile getirdiğini söyledi. Çavuşoğlu, "Bu arkadaşımıza siz bundan rahatsız oluyorsanız, biz daha çok imam hatip okulları açacağız dedim. Antalya’da neye ihtiyaç varsa onu yapacağız" dedi.
’DÜNYADAKİ 4.2 MİLYAR ÜMMET YALNIZ DEĞİL’
Bakan Çavuşoğlu, sadece Türkiye’yi değil, dünyadaki bütün mazlumları dert ettiklerini söyledi. Halep’te 45 bin kişinin kuşatıldığını ve açlığa terk edildiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye’den başka oradaki mazlumların sesini duyan oldu mu? Minik kız Bana’nın sesini duyan oldu mu? Herkes sustu, Türkiye susmayacak. Herkes dursa, biz durmayacağız. 45 bin kişinin sağ salim çıkması için gece gündüz çalıştık. Hainlik yapanlar oldu. İnsani duygulardan uzaklaşmış, hayvanlaşmış gruplar var. Oradaki sivil insanlar onların umurunda değil. 45 bin kişi kurtardık ve içindeki yaralı ile hastaları ülkemize getirdik. Bana’yı da Türkiye’ye getirdik ve Cumhurbaşkanımıza götürdük. Bizim sorumluluğumuz sadece Suriye değil. Dünyanın her yerindeki mazlumlar bizim sorumluluğumuzun altında. Dünyadaki 4.2 milyar ümmet yalnız değildir" diye konuştu.
’GEREKİRSE YENİ BİR ÇAĞ AÇARIZ’
Geçen sene Türkiye’nin sadece insani yardımı 3.2 milyar doları bulduğunu aktaran Çavuşoğlu, kalkınma yardımının ise 3.9 milyar dolara ulaştığını dile getirdi. Türkiye’nin hiçbir ülkenin güdümünde olmadığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Herkes şunu öğrenmeli, Türkiye ile yola devam etmek istiyorsanız Türkiye’yi eşit görmek zorundasınız. Türk milletine ikinci sınıf göremezsiniz. Türkiye bunu kabul etmiyor. Siz üçüncü köprüden, havaalanından rahatsızsınız ama biz bunları açtık. İster toplu gelsinler, ister tek tek, ister darbe girişiminde bulunsunlar, ister DEAŞ’la DHKPC, PKK ile gelsinler. Onlarla da mücadelemizi sürdürüyoruz. Kalleşçe, güvenlik güçlerimizi ve vatandaşlarımızı hedef alsalar da onlar bizi yıldıramaz. Onların ağababaları FETÖ’den de hesap sormaya devam edeceğiz. En son tuzakları Rusya Büyükelçisi’ni öldürmek oldu. Bunun hesabını da sormamız gerekiyor. Bu millet Kurtuluş Savaşı’nda herkesin bitti dediği bir noktadan işgalcileri denize dökmüş bir millettir. Hiçbir zaman esaret altında kalmamıştır. Gerekirse yeni bir çağ açarız, bu milleti böldürmeyiz."
YENİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, esas dertlerin yeni bir değişikliği engellemek olduğunu belirtti. Yeni değişiklikle istikrar geleceğini, Türkiye’nin koalisyonlar ve bürokrasi ile uğraşmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı sistemini kıskananlar, bunu bildiği için karşı çıkıyor. Buna en çok karşı çıkan PKK’nin güdümündeki siyasetçiler ve PKK’nın kendisi. Yeni Türkiye’de teröristlere yer yok. Güçler ayrılığı, daha güçlü tesis edilecek. Şu andaki Anayasa’daki çarpıkları gidermemiz lazım. Dünyanın her yerinde başkanlar partili oluyor. Meclis artık yasama görevini yapacak, denetim görevini yapacak. Dengeler tıkır tıkır işleyecek. Artık hasreti bitirelim. Gönül olarak bizimle olan, ama kanunen partisiyle bağını koparmak zorunda kalan Cumhurbaşkanımızı Ak Parti’yle birleştirme zamanı gelmiştir."
’DÜŞMEN NEREDEYSE, ORAYI GİDİP YOK ETMEMİZ LAZIM’
Türkiye’de bazılarının, Fırat Kalkanı Harekat’ıyla Suriye’de ne işi olduğunu söylediğini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bırakalım bu kansızlar, bu dinimizi istismar eden kan emiciler, gelip gelip ülkemize saldırsınlar mı? Nerede ise düşman, orayı gidip yok etmemiz lazım. Şehit veriyoruz, bu canımızı yakıyor. Bu mantık doğru ise gidip Kandil’deki PKK hainlerini de vurmayalım. Irak’a da gideceğiz, orada da vuracağız. Eğer Telefar’de, Sincar’da bir tehdit olursa, orada da hainleri vuracağız. Türkmenleri korumak da bizim boynumuzun borcu" diye konuştu.
Ak Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Elazığ Milletvekili Metin Bulut ise 15 Temmuz’dan önce Türkiye’nin kutuplaştığının iddia edildiğini, ancak o akşam aslından bunun bir yalan olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Türk halkının aziz bir millet olduğunu belirten Bulut, topla, tüfekle bu milleti kimsenin sindiremeyeceğini vurguladı.
Konuşmaların ardından Bakan Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde CHP Grup Sözcüsü iken istifa eden Ruhi Beşiktaş’a partisine katılması dolayısıyla rozet taktı.
’YURT DIŞINDAKİ PKK’LILARI VATANDAŞLIKTAN ÇIKARACAĞIZ’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kepez ilçesindeki Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi tarafından gerçekleştirilen ’Dostlar Meclisi’ toplantısında konuştu. Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin ülkenin bölünemeyeceğini ve parçalanamayacağını anlayamadığını belirten Çavuşoğlu, şehadet şerbetini içmek için sırada bekleyen 10 milyonlar olduğunu söyledi. Teröre karşı dışarıdaki stratejiyi değiştireceklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Yurt dışında yaşayan ve PKK üyesi olanları vatandaşlıktan çıkarma dahil her türlü tedbiri alacağız. Almanya’da benim vatandaşıma zulüm edecek, biz de bir şey demeyeceğiz. Yok öyle bir şey" dedi.
’600 BİN KİŞİYİ ÖLDÜRMÜŞ İNSAN, SURİYE’Yİ BİRLEŞTİREMEZ’
Suriye genelinde ateşkesi sağlamaları gerektiğini de vurgulayan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle devam ettirdi:
"Suriye’de siyasi çözüme geçmemiz lazım. İran’ı da işin içine çekmemiz lazım. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Suriye’de herkesi kapsayan bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Geleceği inşa etmek için biz bu adımları atmazsak, kim yapacak? Yok efendim Halep’i mi sattınız? Niye satalım Halep’i. Halep’te zalimi de zulmü de gördük. Suriye toprakları üzerinde başkasıyla pazarlık yapmayız. Suriye topraklarında gözümüz yok. Yok efendim Esad’ı mı tanıdınız, ne alakası var Esad’ı tanımakla. Cenevre’de müzakereler kimler arasında yapıldı. Muhalefetin temsilcileri ve rejimin temsilcileri… Şimdi siyasi bir çözüm istiyorsanız ortada iki taraf var, rejim tarafı ve muhalefet tarafı. Bunları bir araya getirmek, Esad kalsın demek değil ki. Üstelik ben kalsın desem, o kalsın dese önemi var mı? Suriye halkı ne diyor? Bu önemli. Onları kim razı edecek, mümkün mü? 600 bin insanı öldürmüş zalim kişiyi, mazlum insanların kabullenmesi mümkün mü? Esad’a razı olmak gibi bir şey yok. Böyle yorumlar çıkıyor, hiç alakası yok. Bizim görüşümüz belli, 600 bin kişiyi öldürmüş insan, Suriye’yi birleştiremez ve birleşik Suriye’nin geleceğinde yer olamaz. Nasıl olacağını bilen varsa gelsin anlatsın. Bu yapılanların unutulacağını mı zannediyorsunuz, unutulmaz. Herkesin kabulleneceği bir yönetim olması lazım."
GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’yle (AB) Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi konusunda hemfikir olduklarını söyledi. Çavuşoğlu, "Engelleri kaldırıyoruz. Vizeleri kaldırıyoruz. AB ile bugün yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi vize serbestisi anlaşmasının uygulanmasındaki gecikme. Son önerimizi toparladık, AB’ye vereceğiz. Kabul eder ya da etmez. Etmezse bu sefer diğer anlaşmaları askıya alınması konusunda gerekli adımları atarız, bunları da kendilerine söyledik. Bu tehdit ya da blöf değildir. En doğal hakkımızdır. Anlaşmaların gereğidir. 3 anlaşma imzaladık, ya üçünü de onaylayacağız ya da hiçbirini onaylamayacağız" diye konuştu.
’İKTİDARA GELEMİYORSAN, EKSİKLİĞİNİ KENDİNDE ARAYACAKSIN’
Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmalarına yönelik isim vermeden CHP’yi eleştiren Mevlüt Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sen iktidara gelemiyorsan, bu benim suçum değildir. Eksikliği kendinde arayacaksın. Halkın değerlerinden uzak olmayacaksın. Halkın içinde olacaksın, dertlerini anlayacaksın. Taş üstüne taş koyacaksın, hizmet edeceksin ki; vatandaş seni alternatif olarak görebilirsin. Alternatif olarak görülmüyorsun. Kendi içindeki yapılardan dolayı günde 3 defa karar değiştiriyorsun. Halk sana nasıl güvensin. Dış politikasını sana verir mi? Soydaşlarını sana teslim eder mi? Eğitimini sana verir mi? Vermez. Zamanında ele geçirdiğin zaman eğitim konusunda yasakları unutmadın mı? Hala aynı zihniyettesin. Okullardaki din eğitimini çarpık din sistemi’ diye adlandırırsan, bu millet seni iktidarın yakınından bile geçirmez. Demokrasi ile işbaşına gelemiyorsun, darbeleri destekle, terörü destekle. Yurt dışında Türkiye’yi her yere şikayet et. Bir de bu moda şu anda. Eskiden biz yurt dışında Ermenilerle, Kıbrıs Rum lobisiyle mücadele ederdik, şimdi içerideki arkadaşların karalamasıyla uğraşıyoruz."