Güncelleme Tarihi:
Kayıp suikast silahlarının sırrı çözüldü
SUSURLUK skandalıyla ortaya çıkan polise ait kayıp silahların sırrı çözüldü. İsrail'den alınan 50 milyon dolar tutarındaki suikast silahlarının, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın talimatıyla Korkut Eken tarafından Abdullah Çatlı'ya verildiği anlaşıldı. Çatlı'nın bu silahları, yurt dışında yapılan özel operasyonlar için ‘‘(x) ülkelere’’ gönderdiği iddia edildi. Ancak, kayıp silah skandalına adı karışan Ertaç Tinar, ‘‘Silah pazarlığını Polat Otel'de yaptık. 50 milyon dolara anlaştık. Mehmet Ağar, paranın yarısını ödemedi’’ dedi. Silah ücreti olarak MİT'ten alınan 25 milyon doların hangi ülkelerde kimlerin gizli hesabına yatırıldığı da savcılığa gelen belgelerle ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın'ın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde açtığı dava iddianamesinde yer alan ifadeler ve elde edilen bilgiler, ‘Kayıp Silahlar’ olayına yeni bir boyut kazandırdı. Dava iddianamesindeki ifadelere göre kayıp silahların perde arkası şöyle:
ERTAÇ TİNAR (Silah tüccarı) Silahların seçimi ve ithali işlemleriyle ilgili olarak 1993 Eylül'ünde Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve Ertuğrul Ogan'la birlikte Zürih üzerinden İsrail'e gittik. Daha sonra ‘Ceylan’ adlı uçakla günübirlik İsrail'e gittik. Her iki seyahatte Ağar, İsrail'in üst düzey istihbarat yöneticileriyle görüştü. Silahların tamamı teslim edildi. Silah pazarlığını Polat Otel'de yaptık. 50 milyon dolara anlaştık. Ağar, 25 milyon doları ödedi. Geri kalanını ödemedi.
MEHMET AĞAR (Dönemin Emniyet Genel Müdürü) Korkut Eken'e Emniyet Genel Müdürlüğüm sırasında gizli bir görev verdiğimi ve bahse konu silahların bu amaç doğrultusunda kullanıldığını biliyorum. Konu TCK'nın 132-137. maddelerindeki ‘devlet sırrı’ kapsamındadır. Bilginize sunarım.
KORKUT EKEN (Ağar'ın danışmanı, eski MİT'çi ve özel harpçı, emekli Binbaşı) Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar'ın talimatıyla özel harekat dairesinden imza karşılığında silah ve mühimmat teslim aldım. Bunlar, belirli operasyonlarda kullanılmak üzere (X) ülkelere gönderildi. Silahların bir bölümü iade edildi. İadeleri tutanakla teslim ettim. İade edilmeyen bir kısım silahın teslimini sağlayamadım.
KAYITLARA İŞLENMEDİ
Musa Teber, M. Tekin Hatipoğlu, Nazmi Kara, Ömer Aydoğdu, Sezai Boran, Niyazi Pak, Hasan Kozal, Ali Durmuş, Mustafa Büyük, Uğur Çevik ve Arif Yılmaz adlı polislerin ortak ifadeleri: Silah ve malzemeler gümrükten geçirilip orjinal ambalajları içerisinde özel harekat dairesinin Antalya kampına gönderildi. Ambalajları İsrail'li uzmanlar açtı ve eğitimde kullanıldı. İkmal ve bakım dairesi depolarına sevk edildi ve kontrolleri yapıldı. Ancak, demirbaş kayıtlarına işlenmedi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Ogan: Silahları ben teslim almadım. Muhafazasından sorumlu değilim.
İkmal ve Bakım Daire Başkanı Necmettin Ercan: Silahların ithal edildiği tarihlerde İkmal ve Bakım Dairesi Başkanı'ydım. Gümrüklerden çekilen ve orjinal ambalajları içerisinde muhafaza edilen silah ve malzeme görevli personelce ilgili birimlere tevdi ve teslim edildi. Muayene ve sayım işlemi tamamlanınca demirbaşa kaydedildi. Silahları bizzat teslim almadım. Üçüncü şahıslara tevdi ve teslim etmedim. Üzerime atılan zimmet suçu oluşmadı.
İBRAHİM ŞAHİN (Özel Harekat Daire Başkan Vekili) Eğitim amacıyla alınan silah ve malzeme kullanıldıktan sonra İkmal Bakım Dairesi Başkanlığı'na tam olarak iade ve teslim edildi. Silah ve malzeme kaybolmadı. Kayıp mevcut ise bundan İkmal ve Bakım Dairesi sorumlu.
Özel Harekat Antalya Kurs Müdürü Lütfü Eraslan: Suçlamalar doğru değil.
Antalya Kurs Müdürlüğü Başkomiseri Şemsettin Canpolat: 1994'te Ankara'da görev yaptığım sırada özel bir görevde kullanılmak üzere Eken'e düzenlenen tutanakla silah teslim edildi. Kaybolduğu öne sürülen silahlar bende değil.
30 YIL İSTENİYOR
Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın, yurtiçinden ve yurtdışından sağlanan ‘yeni bilgi ve belgeler’ üzerine, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden dava açtığı ‘‘Kayıp Silahlar’’ iddianamesinde, failler hakkında 30 yıla kadar ağır hapis, ömür boyu memuriyetten men cezası istedi. 20.6.2000 tarihinde açılan davaya göre iddianamede sanıkların TCK'nın 64/1, 202/2-3, 219/1-son ve 39. maddelerine göre yargılanmaları talep edildi. Mahkeme, Savcı'nın talebine uygun yargılama yaparsa, sanıklar Ertuğrul Ogan, Necmettin Ercan, İbrahim Şahin, Lütfi Eraslan, Şemsettin Canpolat ve Mehmet Korkut Eken hakkında 202/2 ve 219/1'e toplam 30 yıl hapis istemiyle yargılanacaklar.
Eken ile Çatlı Uzi yüzünden bozuştu
Bahçelievler katliamı sanığı ve Çatlı'nın ortağı Haluk Kırcı (Tanık olarak): ‘‘Eken, Ağar'ın bilgisi ile Abdullah Çatlı'ya yurtdışı görevi verdi. Çatlı, 1994-95 ve 1996'da çok kez yurt dışına gidip geldi. Yurtdışındaki eski arkadaşları Ethem Kıskıs, Kürşat Poyraz ve Rıfat Yıldırım'dan yardım aldı. Eken, sayısını bilmediğim Uzi marka silahları Çatlı'ya verdi. Çatlı, bir bölüm silahı operasyonlarda kullanılmak üzere yurtdışına gönderdi. Bir kısım silahlar ise Çatlı'nın Florya'daki evindeydi. Eken, 1996 yılı başında Çatlı'dan silahları geri istedi. Yurtdışına gidenler geri gelmedi deyip evindeki silahları Eken'e iade etti. Çatlı, çantasında taşıdığı ‘Mikro Uzi' silahı Eken'e teslim etmeyince, aralarının açıldığını öğrendim.’’