Çatışma ateşini kardeşlikle söndürelim
Güncelleme Tarihi:
Ünsal TURAN / KOPENHAG - AA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2012 00:00
Danimarka’da 3 gün sürecek temaslarda bulunmak ve cami açılışı yapmak üzere başkent Kopenhag’a gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Danimarka Türk Diyanet Vakfı binasında Kutlu Doğum Platformu üyeleri, işadamları, din görevlileri ve dernek temsilcileri ile önceki gün bir akşam yemeği yedi.
Yemekten sonra bir konuşma yapan Mehmet Görmez, Danimarka’da bir karikatüristin Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerinin yarattığı krize de değinerek özetle şunları söyledi:
Peygamber sevdalıları, sizlere Türkiye’den selamlarla geldim. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra Avrupa’da bir Kutlu Doğum programı yapılması ve benim de şahsen oraya katılmam için çok ısrarlar oldu. Tüm sivil toplum örgütlerini toplayabilen ilk davet Danimarka’dan geldi. Burada büyük bir sevinçle bulunuyorum.
Kötülükle karşılık olmaz
Şimdilerde yeni bir suç ifade ediliyor bütün ülkelerde. Buna “nefret suçları” deniliyor. Öncelikle İslam merkezli böyle bir suçun ortaya çıkmasından büyük bir üzüntü duymamız lazım. Ama nefrete nefretle yaklaşmak, kötülüğe, kötülükle karşılık vermek bize yakışmaz. Kutlu Doğumu’nu kutlayacağımız Hz. Muhammed bize bunu öğretti. Sizi öldürmeye gelen insan bile sizde hayat bulsun. O kendisine öfke duyan bir kalpte nefretin kalıcı olmaması için de çaba gösterdi.
Karınca Hz. İbrahim’in ateşine ağzına su alıp taşırmış. Demişler ki: “Ağzındaki su ateşi söndürebilir mi?” O da demiş ki: “Hiç olmazsa ben o yolda, ateşi söndürme yolunda olmuş olurum.” Danimarka’da ateşlenen küçük bir kıvılcım oldu daha önce. Farklı kültürleri, farklı dinleri karşı karşıya getirdi. Bir çatışma kültürünün oluşmasına hizmet etti. Çatışma kültürü bir ateş ortaya çıkardı. O ateşi söndürmek lazım. O ateşi de inanıyorum ki sadece Resulü Ekrem’in rahmeti söndürür.
Evrensel insan kardeşliği
İslam dünyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından, bir zulüm ve mazlumiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi hak, kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlakı ihlalleridir. İslam kardeşliği, başkalarının aleyhine olan bir kardeşlik değildir. İyi tesis edilebilse, evrensel insan kardeşliği de kurulabilir.
Peygamber sevdalıları, sizlere Türkiye’den selamlarla geldim. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra Avrupa’da bir Kutlu Doğum programı yapılması ve benim de şahsen oraya katılmam için çok ısrarlar oldu. Tüm sivil toplum örgütlerini toplayabilen ilk davet Danimarka’dan geldi. Burada büyük bir sevinçle bulunuyorum.
Kötülükle karşılık olmaz
Şimdilerde yeni bir suç ifade ediliyor bütün ülkelerde. Buna “nefret suçları” deniliyor. Öncelikle İslam merkezli böyle bir suçun ortaya çıkmasından büyük bir üzüntü duymamız lazım. Ama nefrete nefretle yaklaşmak, kötülüğe, kötülükle karşılık vermek bize yakışmaz. Kutlu Doğumu’nu kutlayacağımız Hz. Muhammed bize bunu öğretti. Sizi öldürmeye gelen insan bile sizde hayat bulsun. O kendisine öfke duyan bir kalpte nefretin kalıcı olmaması için de çaba gösterdi.
Karınca Hz. İbrahim’in ateşine ağzına su alıp taşırmış. Demişler ki: “Ağzındaki su ateşi söndürebilir mi?” O da demiş ki: “Hiç olmazsa ben o yolda, ateşi söndürme yolunda olmuş olurum.” Danimarka’da ateşlenen küçük bir kıvılcım oldu daha önce. Farklı kültürleri, farklı dinleri karşı karşıya getirdi. Bir çatışma kültürünün oluşmasına hizmet etti. Çatışma kültürü bir ateş ortaya çıkardı. O ateşi söndürmek lazım. O ateşi de inanıyorum ki sadece Resulü Ekrem’in rahmeti söndürür.
Evrensel insan kardeşliği
İslam dünyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından, bir zulüm ve mazlumiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi hak, kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlakı ihlalleridir. İslam kardeşliği, başkalarının aleyhine olan bir kardeşlik değildir. İyi tesis edilebilse, evrensel insan kardeşliği de kurulabilir.