Güncelleme Tarihi:
TEFTİŞTEN GEÇMİŞİM
Sizi tanıyalım. Kimdir Tülin Gürer?
Edirne Uzunköprülüyüm, 65 doğumluyum. Trakya Üniversitesi mezunuyum. 30 yıl sınıf öğretmenliği yaptım; iki yıl önce de emekli oldum. 88 yılında ilk görev yerim Şanlıurfa’nın Siverek ilçesiydi. Ablam ve eniştem de o sırada Urfa’da yaşıyorlardı. Kısmetim beni oraya çağırmış. 4 yıl Urfa’da görev yaptıktan sonra evlendim ve İstanbul’a yerleştim.
“Kısmetim çağırmış” dediniz. Eşinizle Urfa’da mı tanıştınız?
Tülin Gürer: Hayır, eşimin amcasıyla Urfa’da tanıştık, tanışmışız daha doğrusu. O yıllarda müfettişler okullara teftişe geliyorlardı. Eşimin amcası da bizim okula teftişe geliyor ve beni görüyor. Urfa’da Öğretmen Evi’nde kalıyorlar ve birkaç kez de orada radarına takılıyorum. Önce okulu ardından beni teftişten geçirmiş (Gülüyor). Yaz tatilinde, ablam ile eniştemin yanına, Tuzla’ya geldim. Bir gün kapı çaldı, kim geldi dersiniz? Ömer Fethi Bey’in amcası Dinçer Gürer namıdiğer müfettiş bey. Önce tanıyamadım. Urfa’da teftişteyken takım elbiseler içindeydi, o gün yaz kıyafetleri içinde; tişört, kot pantolon. ‘Ben müfettiş Dinçer Gürer. Müsaade var mı’ diye sordu. Yaşadığım şaşkınlığı bugün bile anlatmakta zorlanıyorum. Ablama, enişteme ‘Müfettiş’ geldi diyorum ama kimse anlamlandıramıyor; neyin müfettişi, kimi teftiş edecek... Kısa bir süre içinde amcamız kendini tanıttı ve niyetini söyledi; ‘Kardeşinizi gördüm, bir müddet izledim ve yeğenime uygun buldum. İzniniz olursa görüşsünler, karar versinler’.
BACANAK HABERSİZ GELDİ
Ömer Fethi Gürer: Benim de hiçbir şeyden haberim yoktu. İş yerimde çalışırken Tülin Hanım’ın eniştesi geldi, Urfa plakalı bir araçla. Amcam Tülinlere gittiğinde benim iş adresimi vermiş. Müşteri zannettim, başladık sohbet etmeye. Bacanağın arabasının bakımını falan yaptırıp yolcu ettik. Akşam amcam, ‘Bugün sana ziyarete bir komutan gelecekti, geldi mi’ diye sordu. Bacanak albaydı, o sırada Tuzla Piyade Okulu’nda komutandı. Amcama, ‘Geldi, gırgır şamata sohbet ettik’ dedim.
ELMA GİBİ YANAKLAR
Tülin Gürer: Ailecek görüşülme kararı verildi, bir gün belirlendi. Biz de ilk kez o gün görecektik birbirimizi. Gördükten sonra olumluysa çıkacağız. Fethi o gün özel bir bakıma girmiş, ne yapmış bilmiyorum ama elma gibi yanaklar, pırıl pırıl bir cilt, esmer, yakışıklı bir genç. Görücüye çıkacak ama değil mi (Gülüyor). Ablama, ‘Benden küçük galiba. Öyleyse kabul edemem’ dedim. Oysaki Fethi benden 8 yaş büyüktü ama işte o gün ne yaptıysa küçük duruyor. Başbaşa buluşma kararı verdik. Sonrası zaten inanılmaz hızlıydı. Nişanlılığımız boyunca hemen her gün geldi beni aldı, gezdik, birbirimizi tanıdık ve çok sevdik. 48 gün içinde de evlendik.
KALBİNİZ ATIYORSA İTİRAZ ETMEYİN
Ömer Fethi Gürer: Evlilik tamamen kısmet işi. Eşimi gördüğüm ilk aile buluşmasında ‘Tamam’ dedim, o gece verdim kararımı. (Kalbini göstererek) Şuranız attığı zaman itiraz etmeyin kendinize. O ilk elektrik çok önemli. Ben o heyecanı, Tülin’i ilk gördüğümde hissetmiştim zaten. 96 yılında evlendik ve bugüne kadar mutlu bir hayatımız oldu. Özel sektörde otomotiv ve gıda gruplarında müdür, genel müdür yardımcısı, genel müdür olarak çalıştım. Pazarlama satış müdürüydüm eşimin yanında olacağım sıralarda ben ürün satmak için herhangi bir ildeydim. Ama o ilden dönüşümü kameraya alıp anlatmaya çalışsam o evime gelme duygusunun tarifi yoktu. Karadeniz’in 10 ilini 10 günde tamamlayıp dönerdim, evime girebilmek, eşime ve çocuklarıma kavuşabilmek için. Kalbi yüreği başkadır eşimin. Bana karşı da her yönüyle destek olmanın ötesinde güç vermiştir,
HÂLÂ ÇOK SEVİYORUM
Tülin Gürer: Sevginin sonucunda bunlar oluyor. Seviyorum çünkü eşimi, hâlâ çok seviyorum. Evliliği yürüten iki tarafın birbirini tanıması, eksiğini yanlışını tamamlayabilmesidir. Evliliğimizde birbirimizi üzmemeye gayret ettik. En çok iş seyahatlerinde ve şimdilerde de vekillik sürecinde ayrı kaldık. İş seyahatinden eve gelişleri bayramdı, gidişleri ise hüzün. Kapıya kadar geçiririm, el sallarım; 30 yıldır tek bir günü sektirmedim. 30 yıldır bir kez olsun anahtarıyla kapıyı açmamıştır; mutlaka ben karşılarım.
ÇOK ÇOK ROMANTİK
Nasıl bir eştir Fethi Bey?
Tülin Gürer: Her Hıdırellez’de benim için mutlaka bir gül ağacı bulur. Her yıl beni 5 Mayıs’ta deniz kenarına götürür, gül ağacının dibinde dilek dilerim, sabah da aynı yerde suyla buluştururum dileğimi. Böyle şeyler çok kıymetli, insanı da birbirine bağlayan şeyler bunlar. Fethi çok, çok romantiktir ve çok duygusaldır. Evliliğimizin ilk yıllarında evin kapısından salona, odaya kadar gül yapraklarından yol yapardı. Nişan tarihimizi bile unutmaz mutlaka bir çiçekle gelir ya da küçük bir hediye gönderir. Fethi, herkesin hayalindeki bir eş yani. 2 bin şiiri var, bana yazar, peçetelere yazar, söyler.
8 BİN SORU ÖNERGESİ
Tülin Gürer: Bir de çok titizdir Fethi. Çalışırken çevresinde olup biten hiçbir şeyi görmez, duymaz.
Ömer Fethi Gürer: Sanırım tek sorunumuz bu. Gelip başımda bir şeyler söylerler sonrasında biz sana söyledik derler ama ben duymamışım bile. Yazı yazıyorum ben; 7 bin makalem var yayınlamış, 5 kitap 6’ncısı baskıda. 2 bin şiir yazmışım. 26. ve 27. dönemde toplam 8 bin soru sormuşum; yazılı ve sözlü önergeler.
MECLİS’TE ÇAY İKRAMI
TÜLİN Gürer ara sıra Meclis’te eşini ziyaret ediyormuş. “5 yılda en fazla 10 kez gelmişimdir” diyerek o kısıtlı zamanlardaki misafirperverliğinden bahsediyor. Çay ikramını elleriyle yapan Ömer Fethi Bey, eşini yemeğe de davet ediyor.
GİZLİCE ADALET YÜRÜYÜŞÜ’NE
2017’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlayan, Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü”nün en renkli, en çalışkan isimlerindendi Ömer Fethi Gürer. Tülin Hanım birkaç gün eşinden habersiz katılmış yürüyüşe. Ömer Fethi Gürer eşini 9 Temmuz’da İstanbul’a ulaştıklarında; miting alanında görmüş sadece.
PATATİS DÜZELDİ DOMATİS ÇIKTI
Tülin Gürer eşinin sıkı takipçisiymiş. “O takipten puan alıyorum. Can kulağıyla dinler, puan verir” diyor Ömer Fethi Gürer; öğretmen hanımdan geçer not almanın zorluklarından bahsederken. Tülin Hanım anlatıyor; “Şu sıralar çok meşhur biliyorsunuz, patates. Fethi patatese, ‘patatis’ diyordu; düzeltene kadar canım çıktı ama başardım. Patatesi hallettik şimdi de ‘domatis’ çıktı. Bakalım ne kadar zamanda düzelteceğiz” diyor gülerek. Ömer Fethi Bey bazen yerel deyimlere bile geçtiğini anlatıyor: “Demirel’in de üslubu vardı. Dilimi değiştirmeye çalışmadım Niğde’de, çocukluğumda şivem nasılsa öyle...”
YALNIZ DEĞİLMİŞİM
Peki siyaset... Eşinizin hayatında hep yeri olmuş sanırım.
Tülin Gürer: Eşim evlenmeden önce siyasetle ilgileniyormuş ama benim haberim yoktu. Bir müddet sonra siyaset yapma duygusu aşılamaz hale geldi. Yalnız kalıyorum belki ama ülke için yaptığına değiyor. Hiçbir konuda olduğu gibi siyasette de bir çizgi, engel koymadım. Zorlukları var mı var ama diğer vekillerin eşleriyle konuştukça içim rahatlıyor. Bir tek ben yaşıyorum zannediyordum, yalnız değilmişim. Fethi, onca yoğunluğuna rağmen yanımızda olmasını istediğimiz zamanlarda hep yanımızdaydı. İki eli kanda da olsa yapar. Bizi hiçbir şeyden mahrum etmez.