Güncelleme Tarihi:
Yunanistan adına casusluk yaptıkları belirlenen Hava Üsteğmen Alim Aslan 12.5 yıl, Hava Yüzbaşı Mehmet Barut 1 yıl 3 ay, Deniz Astsubay Osman Kabadayı da 6 yıl 3 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. İzmir'de görevliyken Yunan Yarbay Kallera'ya bilgi sızdıran casuslar, kamu hizmetlerinden de yasaklandı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi, ‘Kalleras’ kod adlı Yunanlı Yarbay Kallera'ya Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) hayati sırlarını satmaya çalıştıkları belirlenen ikisi subay bir astsubay üç sanığa ceza yağdırdı.
Sanıklardan Hava Üsteğmen Alim Aslan, Yunanistan hesabına Türkiye Cumhuriyeti aleyhine casusluk yaptığı sabit görülerek, 12.5 yıl ağır hapse çarptırıldı. Daha önce ordudan ayrılan Aslan, ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklandı. Aslan'ın üzerindeki 1101 dolar ile 33 milyon 165 bin liraya el konuldu. Mahkeme Aslan'ı TCK'nın 133/1 maddesindeki ‘Askeri Casusluk’ suçundan 15 yıl ağır hapse mahkum etti, ardından sanığın ikrarı ve iyi hali nedeniyle 1/6 oranında ceza indirimi uyguladı.
Sanık Deniz Astsubay Üstçavuş Osman Kabadayı ise Alim Aslan'ın ‘Casusluk suçuna iştirak ettiği’ için 6 yıl 3 ay ağır hapis cezasına çarptırdı ve ordudan atıldı. Kabadayı da önce 15 yıla mahkum edildi, ancak ceza indirimi cezası 6 yıl 3 aya çevrildi.
Sanıklardan Hava Yüzbaşı Mehmet Barut, ‘Taksirle casusluğa sebebiyet vermek’ suçunu işlediği sabit görülerek, önce 1 yıl 3 aya mahkum edildi. Ancak iyi hali nedeniyle bu cezası 1 yıl 15 gün ağır hapse dönüştürüldü. Barut da ordudan atıldı.
CASUSLUĞUN ÖYKÜSÜ Casusluğun öyküsü, Hava Kuvvetleri'nde uçak yüklemelerinden sorumlu ‘silah subayı’ olan Üsteğmen Alim Aslan'ın üç yıl önce önce ordudan ayrılması ile başladı. Aslan ordudan ayrıldıktan sonra İzmir'de kaldı. İzmir'deki Yunan Konsolosluğu'nda 7 yıl Askeri Ataşe olarak görev yapan, ardından Yunanistan'da Türkiye ile ilgili istihbarat biriminin başına geçen Yarbay Kallera, ‘Geleneksel istihbaratçı taktikleri’ni kullanarak Aslan ile tanıştı. Kallera, Üsteğmen Aslan ile dostluğunu ilerletti ve TSK'nın mevcut uçak durumu ile ilgili sorular sormaya başladı. Kısa süre içinde kendini casusluk zincirinin içinde bulan Aslan, Yunanistan'a da gitti. Bir süre burada kalan Aslan, döndükten sonra Kallera ile Atina'daki bürosundan telefon görüşmelerini sürdürdü.
BARUT'LA TEMAS Aslan, önceden de tanıdığı Çiğli 2. Ana Jet Üssü İstihbarat Kısım Amiri Yüzbaşı Mehmet Barut ile temasa geçti. Geçen yıl Eylül-Ekim aylarında Barut'u sık sık telefonla arayan Aslan, ardından ziyaretlere başladı. Başlangıçta yüzeysel sorular yönelten Aslan, bir süre sonra Türk Hava Kuvvetleri'nin uçak durumları, diğer meydanlara uçak intikal planları ile ilgili hassas sorulara geçti. Aldığı yanıtları düzenli olarak Kallera'ya ulaştıran Aslan, bir süre sonra Barut'tan bazı önemli harekat planlarını da aldı.
Türk istihbarat ve izleme birimleri, Aslan'ın zaman zaman Türk Hava Kuvvetleri'ne ait üslerin civarında göründüğünü saptadı. Kallera, ardından telsiz oparatörü deniz astsubayı Osman Kabadayı'yı da istihbarat zincirine ekledi ve bu kanaldan da hayati önem taşıyan telsiz frekans kodlarına ulaştı.
Aslan ile Barut'un yoğun teması, istihbarat birimlerinin dikkatini çekti. İstihbarat birimleri nefes kesen gizli bir takip başlattı. Kabadayı da sıkı takibe alındı. 1997 Kasım ayında çemberi daraltan MİT, Askeri İstihbarat ve yardımcı birimler casusluk olayını kanıtlarıyla ortaya çıkardı.
Aldatılan kadın ortaya çıkardı
Yakışıklı havacı teğmen Mehmet Barut, 13 yıl önce Gül Barut'a aşık oldu. Ailelerin razı olmaması üzerine genç teğmen sevdiği genç kızı kaçırarak, o zaman görevli olduğu Malatya'da evlendi. Üç yıl sonra çiftin bir de oğulları oldu. Zorunlu hizmetini tamamlayan ve yüzbaşılığa terfi eden Mehmet Barut, Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'na yer istihbarat subayı olarak atandı. Yakışıklı, sportmen yüzbaşı, bu sıralarda evinden kopmaya başladı. İyi giyinen, iyi yerlerde eğlenen, sık sık güzel kadınlarla görünen Mehmet Barut, 1996 yılından itibaren de eşini ve evini ihmal etmeye başladı. Gül Barut dedektif gibi eşinin peşine düşünce Yüzbaşı Barut'un Karşıyaka'da sevgilisine bir ev tuttuğunu öğrendi. Kendisi geçim sıkıntısı içinde kıvranırken, eşinin kredi kartının aylık ödemelerinin 500 milyon lirayı geçtiğini gördü. Sonrasına Genelkurmay el koydu ve hovardalığın altından, müthiş bir casusluk çıktı.