Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2008 00:00
Küçücük robotlar yapılırken, bir yandan da küçük hayvanları robot gibi kullanmak için geliştirilen projeler ilerliyor. Göze çarpmayan böceklerin birer siborg haline dönüştürülerek tehlikeli işlerde görevlendirilmesi düşünülüyor.
Bir kelebek pencerenizin kenarına konduğunda ne dediğinize dikkat edin: Bir casus olabilir! Çünkü artık, sinir sistemlerine yerleştirilmiş implantlar tarafından uzaktan idare edilen son nesil "siborg" böcekler dönemindeyiz. Bilim adamları, fare, güvercin gibi daha büyük hayvanları da casus haline getirebilecek sistemler yaratıyor.
New Scientist Dergisi’nde yayınlanan bir habere göre, bu çalışmaların temelinde basit bir fikir yatıyor: Yıllarca böcekleri taklit eden robotlar yapmak için uğraşacağımıza niçin hazır böcekler robota çevrilmesin? Arizona Üniversitesi’nin nörobiyologlarından John Hildebrand şöyle diyor: "Bilim adamları çoktan özerk bir görev verilebilecek mikro robotlar yaptı. Ama çoğu mühendis, doğadan daha mükemmel bir şey yaratamayacağının farkına vardı."
ARENADAKİ ROBOT BOĞA
Gerçekten de Harvard Üniversitesi’nde bilim adamları geçen yıl sadece 60 mg ağırlığında ve 3 cm uzunluğunda bir robot sinek yaratmayı başardılar. Ama bu yapay sinek özerk değil. Bir dış enerji kaynağına kabloyla bağlı. Yani bir sonraki aşama bütün donanımların da küçücük hale getirilmesi.
Bunu beklerken, bir yandan da gerçek böceklerden casus olarak yararlanmak için çalışmalar sürüyor. İlk siborg hayvan, 1950’lerde Yale Üniversitesi’nden Jose Delgado tarafından yaratılmış. Bu nörofizyolog, bazı hayvanları istediği gibi hareket ettirebilmek için beyinde hangi noktalara elektrot bağlaması gerektiğini keşfetmiş, hatta 1964’te Cordoba’daki bir arenada boğalarla gösteri yapmış. Siborg boğalardan biri üstüne doğru atıldığı sırada, Delgado elindeki bir düğmeye basınca boğa aniden durmuş.
2002 yılında New York Üniversitesi’nde fizyolog John Chapin yönetiminde bir grup bilim adamı, hareketleri uzaktan idare edilebilecek bir siborg fare yaptıklarını ilan ettiler. Farenin beynine elektrotlar yerleştirildi. Bu sayede fare, bıyıklarının kah sağa kah sol tarafına dokunulduğu duygusuna kapılıyordu. Daha sonra da fare, bu duygulara bağlı olarak Pavlov’un köpeği gibi eğitildi. Siborg fareye belli kokuları algılaması öğretildi. Böylece insan kurtarma çalışmalarında siborg farelerden yararlanılabileceği düşünüldü.
ÇİNLİLER GÜVERCİNLE ÇALIŞTIOnlar böyle çalışırken, 2007’de Çin’de Shandong Üniversitesi’nden bir ekip güvercinlerin beynine elektrot yerleştirerek kuşları belli yönlere doğru hareket ettirmeyi başardı.
Fare, güvercin gibi hayvanların kullanılmasının avantajı, bu hayvanların minyatür video kamera taşıyacak kadar büyük olması. Ama aynı zamanda çevrede gözden kaçmaları imkansız olacak kadar da büyüktü. Bu nedenle ileri savunma araştırmaları projelerinden sorumlu Amerikan kurumu DARPA, şu anda böcekler üzerinde çalışıyor. Bu projeye HI-MEMS adı veriliyor, yani Böcek-Mikroelektronik Sistem Melez Projesi. Bu projede amaç, gereken teknolojik donanımı, uçan bir böceğe yerleştirecek kadar küçültmek. Ancak bütün bu proje henüz başlangıç aşamasında.