Güncelleme Tarihi:
34 şehidin acısı dinmeden dün bir kaza daha olması nedeniyle CASA uçakları mercek altına alındı. Önceki günkü kazadan sonra CASA'ların uçuşları durdurulurken, ayrıntılı incelemeye tabi tutulmaları kararlaştırıldı. Türkiye'nin elinde şu anda 52 CASA uçağı bulunuyor.
Malatya'da düşen CASA uçağında şehit olan 34 askerin acısı dinmeden dün de test uçuşunda da bir CASA uçağının düşmesi, bu uçakların mercek altına alınmasına neden oldu. Türkiye'yi bir dizi şoka şokan ve art arda yaşanan CASA kazalarının sayısı da böylelikle son üç günde ikiye, son dört ayda ise üçe yükseldi. Bu kaza, aynı zamanda havacılar arasında ‘‘bir zamanlar ‘uçan tabut' olarak adlandırdığımız, ancak şimdi uçuştan kaldırılan F-104 ve F-100 uçaklarının bu unvanı ne yazık ki şimdi CASA'lara geçti’’ yorumlarına yol açtı. Önceki günkü kazadan sonra CASA’ların uçuşları durdurulurken, ayrıntılı incelemeye tabi tutulmaları kararlaştırıldı. Türkiye'nin elinde şu anda 52 CASA uçağı bulunuyor. Askeri çevrelerden verilen bilgiye göre x-ray cihazlarından geçirilecek uçaklarda metal yorgunluğu olup olmadığına bakılacak. Ayrıca uçakların, özellikle kumanda sisteminde sorun olup olmadığı üzerinde durulacak.
KUMANDA SİSTEMİ SORUNLU
Bu uçaklar hakkında verilmiş bazı raporlarda hidrolik kumanda sistemindeki zaaflara dikkat çekiliyor. Emekli Pilot Albay Ali Özdağ da NTV'nin Yakın Plan programında aynı noktanın altını çizdi. Hava Eğitim Komutanlığı'nın eski değerlendirme ve denetleme başkanı olan Özdağ, bir uçak kazasının nedenlerinin ortaya çıkarılması için yapılacak çalışmaların en az bir ay süreceğine dikkat çekti. Ancak kazaların oluş şeklinin, Casa tipi uçakların hidrolik ve buna dayalı kumanda sisteminde sorun olduğu izlenimi verdiğini söyledi. Özdağ, CASA gibi çift motorlu ve çift kumanda sistemli (çift pilotlu) uçakların düşmesinin kolay kolay mümkün olmadığını söyledi. ‘‘Bir motor arızalanıp dursa, diğeri uçağı sağ salim en yakın meydana indirebilir’’ diyen Özdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterindeki nakliye uçaklarından örnekler verdi. En çok kullanılan C-130 tipi uçaklardan sadece birinin düştüğünü, bunun da pilotaj hatasından kaynaklandığını vurgulayan Özdağ, yaklaşık 50 yıldır hizmette olan C-47 tipi uçakların bile bugüne dek CASA'lar kadar kaza yapmadığını söyledi. Özdağ, uçak seçiminde ilgili komutanlıkların ihtiyaç ve tercihlerinin dikkate alınması gerektiğini, çeşitli ülkelerle karşılıklı ilişkiler gözetilerek yapılacak tercihlerin hatalı olduğunu söyledi ve ‘‘Onlar bizi AB'de destekliyor türünden gerekçeler yanlış’’ dedi.
Şehitleri de CASA taşıdı
Malatya'da düşen CASA CN235 tipi askeri nakliye uçağında şehit düşen askerlerin cenazeleri, memleketlerine yine aynı tip uçakla götürüldü. Ankara GATA'da kimlik tespitinden sonra Piyade Yüzbaşı Hakan Bizrenli, Piyade Çavuş Bülent Haluk Demir, Muhabere Çavuş İsa Türkmen ve Piyade Er Aydın Uçar'ın cenazaleri CASA tipi askeri nakliye uçağına konularak İzmir'e gönderildi. Saat 17.20'de Adnan Menderes Havalimanı'na inen CASA uçağından alınan şehitlerin naaşı, 2 ambulansla Hatay'daki Asker Hastanesi'ne götürüldü.
Deniz CASA'ları için kırmızı alarm
Hürriyet'e bilgi veren uzmanlar, dünkü kazanın kesin sebebinin belirlenmesinin zaman alabileceğini belirterek, şu yorumda bulundular: ‘‘Deniz Kuvvetleri uçaklarının elektronik cihazlarla kalkış ağırlıkları 15.8 ton olarak öngörülüyor. Deniz üzeri uzun görevleri olacak bu CASA'larda yakıt ve personel ağırlığı ile ağırlık korkunç bir rakama ulaşıyor. Bu konuda biz başından beri tehlike sinyali veriyorduk. Çünkü, bu durum kesinlikle, uçağın limitlerini zorluyor. Bu da uçakta havada kumanda başta olmak üzere diğer sistemleri devreden çıkarabiliyor.’’
BÜYÜK TEHLİKE
Aynı uzmanlar, ‘‘Biz, Amerikan standartlarına göre bu uçağın maksimum kalkış ağırlığı 14,4 ton. Askeri uçuşları referans alan ancak ABD tarafından riskli bulunan Türk ve İspanyol el standartlarına göre ise bu rakam 16,5 ton. Uzun görev için minimum bir-iki ton yakıt ve personel ağırlığı ile bu deniz CASA'sının ağırlığının büyük bir tehlikeden başka bir şey olmadığını ortada’’ dediler.
HATA OLABİLİR
Kaynaklar, bunun da uçağı ‘‘perdövites’’ kaynaklı anormal durum ve kumanda arızalarına sokabileceğinin altını çizdi. Ancak, bu kazanın ilk iki kaza ile direkt olarak karıştırılmaması gerektiğini belirten uzmanlar, şunları eklediler: ‘‘Sadece benzerlik bu uçağın sürekli olarak düşmesi. Bu bir test uçuşu idi. Yine de ortak fabrikasyon bir hata da olabilir. Ama CASA iyice araştırılmalı. Ancak, ilk iki kazada buzlanma, kötü hava koşulları, yüksek irtifa, perdövitese (takatten düşme) girme, anormal duruma girip kumanda edememe sorunları vardı. Uçaklarda, bu yüzden buzlanma koşullarında süratin aynı motor gücüne rağmen nasıl düşüp perdövitese, ardında kumanda dışı duruma geçtiğine bakmak artık hayati önem taşıyor.’’
TAI: Olağanüstü kontrol edildi
DENİZ Kuvvetlerine ait CASA uçağının test uçuşu sırasında düşmesi üzerine TAI'den yapılan açıklamada, düşüş nedeninin henüz tespit edilemediği bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: ‘‘CASA firması ve uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenmiş yazılı uçuş norm ve kurallarına uygun olarak tüm sistem kontrolleri yapılarak uçuş müsaadesi alınan uçak, test uçuş görevi için İspanyol uçuş ekibine teslim edilmiştir. Uçak test uçuşundan önce 16 Mayıs 2001 tarihinde meydana gelen müessif kaza dikkate alınarak, özel olarak olağanüstü kontrol ve testlerden de geçirilmiştir. Uçakta gözlemci olarak bundan önce teslim edilen 50 CN-235 uçağının da uçuş mühendisliğini yapmış olan deneyimli ve uzman bir TAİ personeli bulunmaktaydı. Uçuş öncesi yapılan brifingi takiben uçuş müsaadesi alan uçak, test uçuşunu gerçekleştirmek amacıyla Akıncı Hava Üssü pistinden kesildikten hemen sonra sola yıkılmış ve pist kenarına düşmüştür. Uçakta ağır hasar bulunmaktadır. ’’