Çar'ın kemikleri savaş çıkardı

Güncelleme Tarihi:

Çarın kemikleri savaş çıkardı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 1998 00:00

Haberin Devamı

Dipçik izleri var

İşte Çar'ın ortalığı karıştıran kafatası ve üzerinde dipçik izleri. 1991'de ona ve ailesine ait dokuz cesedin Yekaterinburg yakınında bir toplu mezardan çıkartılmasından sonra Çar 2.Nikolay, sıradan insanları, irili ufaklı politikacıları, Ortodoks Kilisesi ve yurt dışında yaşayan Romanovlar'ı birbirine düşürdü. Yani, ölümünden 80 yıl sonra, bir zamanlar halk ayaklanmasına sebep olup Bolşeviklere zemin hazırladığı gibi, bir kere daha Rusya’yı karıştırdı. Yanda, Rus Çarı 2.Nikolay'ın Yekaterinburg Müzesi'nde bulunan son yağlıboya tablosu görülüyor.

Son Rus Çarı 2.Nikolay'ın ‘kemikleri’, ölümünden 80 yıl sonra Rusya'yı karıştırdı. Moskova, St. Petersburg ve Çar'ın ailesiyle birlikte Bolşevikler tarafından katledildiği Sibirya'nın Yekaterinburg kenti tarihi iskeletleri paylaşamıyor. Politikacılar, Kilise ve Romanovlar'ın yaşayan üyeleri de tartışmanın içinde.

HALA KORKUTUYOR

Hürriyet Moskova muhabiri Nerdun Hacıoğlu, Yekaterinburg'ta Çar'ın kemiklerini bulan jeolog Aleksander Avdunin ile görüştü. Avdunin, Çar'ın kemiklerini 1979 yılında bulmasına rağmen, yıllarca sustu. Sırrını ancak Perestroyka’dan sonra açıkladı. Ancak iskelet çıkarıldıktan sonra şan, şöhret, çıkar kavgaları, ‘Kalıntılar 2. Nikolay ve ailesine mi ait, yoksa KGB'nin bir oyunu mu bu?’ tartışmaları başladı. ‘Bizim millet 80 yıl sonra bile işlenen büyük günahın altından alnının akıyla kalkamıyor. Çar hala birçok kişiyi korkutuyor ’’ diyor.

KGB’nin oyunu mu

Ruslar, Çar’ın kemiklerinin üzerine, akıl almaz zenginlikte kavga çıkarmayı başardılar. Ülkede merkezi yönetimle yerel yönetim, Çarcılarla liberaller, kiliseyle komünistler birbirine girdi. Ayrıca her biri de kendi içinde kavgaya tutuştu. İşte, ‘Son Rus Çarı 2.Nikolay’ın kemikleri’ üzerine patlak veren tartışmalardan örnekler.

Teşhisi kim koyacak? Moskova, ‘Testler yetersiz. Kemikleri bir de bize gönderin. Bir de biz araştıralım' derken, Yekaterinburg ‘Bu oyuna gelmeyiz' mesajı gönderiyor.

Al kemiğini, ver kemiğimi. Varılan anlaşma sonunda kemiklerin test için Yekaterinburg'tan Moskova'ya getirilmesine karar verildi. Ancak, Moskovalılar yeni kemik alabilmek için önce aldıklarını iade etmek zorundalar.

Son altı yıldır kimlik tespiti bitemedi. Üç bağımsız araştırmada 2.Nikolay'dan arta kalan genetik materyel, uzak akrabalarının DNA'larıyla karşılaştırıldı. Hatta Danimarka Ana Kraliçesi'nden kan alınacağı bile öne sürüldü. Diğer araştırmalar Çar'ın kemiklerinin diğer dört iskeletle akraba olduğunu ortaya koydu. Ve bütün kemikler teşhis edildi.

Kavga bununla da bitmiyor. Kimileri ‘Bu kemikler Çar'ın değil. KGB'nin bir oyunu bu' bile diyor.

HİZMETÇİ ÇAR'LA BİRLİKTE GÖMÜLMEZ

Çeşitli ülkelerde yaşayan Romanovlar bile bölünmüş durumda. Kimi ‘bunlar Nikolay'ın kemikleri değil' derken, cenazelerin nereye gömüleceği, hatta hizmetkarlarla Çar ailesini birlikte gömmenin örflere aykırı olup olmadığı bile aileyi bölüyor.

Cenazeler için Moskova, St. Petersburg ve Yekaterinburg gerçek bir ‘savaş' sürdürüyor.

Tabii asıl kavga, ‘cenazelere sahip çıkma' bahanesiyle ekonomik. Üç şehirden cenazeleri kapmayı kim başarırsa, müthiş bir turistik potansiyel yakalamış olacak.

Cenazeler konusunda kim yetkili? Başkan mı, belediyeler mi, Duma mı?

LENİN MUMYALANDI, ÇAR NİYE OLMASIN

‘Çar mumyalanmayıp gömülüyor da Lenin neden mumya olarak duruyor. Parasını komünistler versin, Lenin de gömülsün, efendim!'

Zaten son Çar Nikolay değil. Herkes bölünür de Rus Monarşistleri durur mu? Kimileri ‘Neyin kavgasını yapıyoruz. 2.Nikolay tahtını kardeşine terk etmemiş miydi? Sadece bir gün tahtta kaldı ama asıl Çar Mihail'dir' diyor.

İki ceset eksik. Yekaterinburg'da Çar ve yakınlarından 11 kişinin öldürüldüğü biliniyor. Halbuki 9 ceset var. Bunlar başkasının kemiği olmasın sakın?

AZİZLİK MERTEBESİNE ÇIKMALI

Aziz mi değil mi? Kilise de bölünmüş durumda. Nikolay'ı ‘Aziz merkebesine yükseltme' kararı alan Rus Ortodoks Kilisesi şimdi tereddüt ediyor. ‘Son zamanlarda komünistlerle menfaat birliği yapıyoruz, Çar'ı Aziz ilan etsek onları, etmesek tutucuları kızdıracağız. Gömülmeden önce Aziz yaparsak, Aziz gibi gömmek gerek, bu hükümetle aramızı açar. Gömüldükten sonra Aziz yapsak, ölmeden önce Kilise'nin de başı olan Çar'a karşı günah işlemiş oluruz.'

Çar'ın kafatası mezarda mıydı? Rusya'da 80 yıldır ‘Lenin Çar'ın kafasını sakladı' diye bir inanç vardır. Bu inanç hala Rusya'yı bölebiliyor.

TÜRBE KİLİSEDE MERCÜMEK SKANDALI

Paralar nerede? Kilise, bir yandan ‘bu kemikler sahiden Çar'ın mı?' diye kavgayı körüklerken, bir yandan da Yekaterinburg'da büyük bir kilise inşa etmek için büyük paralar toplamıştı. Ama sadece küçük bir ahşap kilise inşa edildi. Kilise şimdi ‘Mercümek' tartışması yapıyor.

Halkın umurunda bile değil. ‘Emekliler ücretlerini üç aydır alamıyor. Böyle abuk sabuk şeylere para harcayacaklarına...' Kendini Çar'ın biraz da ‘babası' gibi hisseden Avdunin bu tenkitlere şöyle cevap veriyor : ‘Savaşın ancak son asker de gömüldüğü zaman bittiği söylenir. Ama biz daha ilk kurbanı bile gömmedik.'

Çar ve yakınlarını nasıl öldürdük?

Ülkede iç savaş başlayınca, Lenin önderliğindeki Bolşevikler Çar hayatta olduğu sürece devrimin tehlikede olduğunu düşündüler. Ekaterinburg'daki Bolşevikler merkezden gelen emri hemen yerine getirdiler. Başlarındaki Yakov Yurovski merkeze görevi yerine getirdiğini bildirdi. Lenin'in yardımcısı Derjinski de ‘Cesetlerden hemen kurtulun. Onları kimse bulmamalı' emrini verdi. Yukarıdaki fotoğrafta katliamı gerçekleştiren Bolşevik komite görülüyor. Önde P. Yermakov'un Mauzer marka tabancası... Çar ve ailesini öldüren Bolşeviklerin başında olan ve Nikolay'ı Mauser marka bir tabancayla

öldüren Yakov Yurovski, daha sonra kaleme aldığı anılarında şöyle diyor: ‘Sonra, diğer silahlı adamlar odaya girdi. O anda düzensiz silah atışları başladı. Duvarlar kiremit olduğu için mermiler sekmeye başladı. Kızlar (kız evlatlar) ve Aleksandra'nın, Demidova ve Aleksey'in hayatta olduğu anlaşıldı. Sanıyorum korkudan bayılmışlardı ya da ölü numarası yapmışlardı, ancak bu şekilde sağ kalabilirlerdi. Sonra katliamı bitirmeye giriştik. AleKsey oturduğu yerde taş kesilmişti. Onu öldürdüm. Diğerleri kızlara ateş ettiler, ama öldürmediler. Sonunda onları başlarına kurşun sıkarak öldürdüler.'

Aynı paraya üç tur attım

Yazı işlerinden Yekaterinburg'a gitme talimatı geldiğinde, ne yalan söyleyeyim, içimi bir huzursuzluk, bir korkudur kapladı. Kışların çok sert geçtiği, Uralların doğu yamacındaki bu kente, hele hele ‘tarihi’ Rus uçaklarıya uçmanın ne demek olduğunu biliyordum.

Korktuğum da başıma geldi. Yekaterinburg'da kelimenin tam anlamıyla donduğum gibi, bir de uçak yolculuğu yaptım ki, evlere şenlik.

Ruslar'ın Boeing-747'ye ‘rakip’ dev İlyuşin-86 tipi uçağımız tıklım tıklım doluydu. Urallar'ın üzerinden, Sibirya'dan aşıp tam ‘sağ salim ineceğiz galiba’ diye sevinirken... indik ama ne iniş. Önce pisti pas geçtik. Ben en ön sıradayım; açık kapıdan herşeyi görüyor, pilotların konuşmalarını duyuyorum.

Yekaterinburg pistine belki 10-15 metre kalmıştı ki, pilot dört motoru birden büyük bir gürültüyle gazladı ve lövyeye var gücüyle asıldı. Koltuğa yapıştım. Pilot Yuriy, sislerin içinden çıkınca, pistin başına değil, yarısına inmek üzere olduğunu anlamıştı.

Dev uçak gacırtılar içinde zor bela yükseldi. Büyük bir tur attık. Gözlerimi yumdum, dişimi sıktım ve üçüncü denemede indik.

- Kaptan, büyük bir tehlike atlattık galiba!

- Korkacak birşey yok. Biz bu manevrayı sık sık yaparız. Sabahtan beri çok kar yağmış. Pisti temizlemedikleri için başını sonunu seçemedim. Böyle durumlarda etraftaki binaları gözümüze kestirir öyle ineriz. Hem de, ne şikayet ediyorsun, aynı paraya iki tur daha atmış oldun işte!

ÇAR'IN BİR OMURU KAYBOLDU

Yekaterinburg Adli Tıp Müdürü Aleksander Nevolin, iskeletler üzerinde ilk incelemeleri yapanlardan. Kemikler ofisinin altındaki salonda, camla kaplı levhalar üzerinde duruyor. Hepsi mezarda bulundukları sıraya göre numaralandırılmış. Dört numaralı iskelet Nikolay'ın. Salon polis tarafından korunuyor. Ama yakın geçmişte Nikolay'ın omurlarından biri yok olmuş. Nevolin, bir İngiliz televizyon ekibi tarafından alındığını düşünüyor ve ‘Ziyarete gelen yabancılardan bıktım' diyor.

Yekaterinburg Ural dağlarının doğusunda, Avrupa ile Asya’nın buluştuğu yerde bir kent. Rusya’nın son Çarı 2.Nikolay’ı öldüren Yurovski’nin işte böyle Mauzer (mavzer) marka bir tabancası vardı. Çar ailesinin diğer fertleri ve hizmetkarları da Bolşeviklerin silahlarından çıkan kurşunlarla katledildi.

İkinci raunt Nikolay’ın

İlk Fotoğraf

Yekaterinburg'un Koptyaki köyü yolunda bulunan çukur, ilk kez 1979 yılında, gençlik yıllarından beri konuya ilgi duyan jeolog Aleksander Avdunin ve üç arkadaşı tarafından açıldı ve dört kafatası bulundu. Bunları resmi makamlardan habersiz yapan Avdunin ve arkadaşları, kalıntıların Çar ve ailesine ait olup olmadığını saptayamadılar. Bir tahta sandığa koydular ve kendi isimlerini üzerine yazıp, aynı yere gömdüler. Yandaki, 1991 yılında resmi olarak açılan çukurdan ilk fotoğraf. Alttaki Çar'ın iskeleti.

KAZIYI YAPAN EKİP

İskeletler 1991 yılında bu ekip tarafından çıkarılarak Yekaterinburg Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. 1918 yılındaki toplu katliam hakkında o yıl yeni dava açılmıştı. İskeletlerin Çar 2.Nikolay ve ailesine ait olup olmadığı araştırması başlatıldı. Rapor, iskeletlerin Çar, ailesi ve yakın adamlarına ait olduğunu söylüyordu. Bundan sonras spekülasyon. Kuşkulananlar o zaman da vardı, şimdi de var ve olacak.

ARALIK 1997. Ağır steril kasalar ve tıbbi aletlerle yüklü ‘çok özel’ bir tren karlar altındaki Yekaterinburg istasyonuna yavaş yavaş giriyor. Dr.Jivago filminden çıkmışa benzer bu ‘esrarengiz konvoy’ Bolşevikler tarafından katledilen, son Rus Çarı 2.Nikolay ve ailesinin kemiklerini almak üzere, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin tarafından gönderilmişti.

Ama yerel yöneticiler, son günlerde Rusya'nın en büyük tartışma konusu haline gelen bu kemikleri Moskova'ya kaptırmamakta kararlıydılar. ‘‘Bu kemikler bizim. Moskova'ya vermeyiz' dediler.

Tren boş dönmesin diye de, teselli olarak, prenses Aleksandra'nın nedimesi Anna Demidova'nın kemiklerini Moskova'ya gönderdiler.

Böylece, Rusya tarihinin, hatta Avrupa kraliyet aileleri tarihinin en acıklı, karmaşık ve ‘siyasi' bilmecelerinden birinin son sahnesi için perde kalktı. Tam 80 yıldır Rusya'nın vicdanını rahatsız eden, muhafazakarların umudu, komünistlerin korkulu rüyası bir trajedinin son sahnesi bugünlerde oynanıyor.

Bu oyun basit bir trajedi değil, Doğu ülkelerine has bir traji-komedi. Ölümünden 80 yıl sonra Çar'ın kemikleri bile Rusya'yı kamplara bölmeyi, merkezle taşrayı, başkanla belediyeleri, yönetimle kiliseyi, kiliseyle bilim adamlarını, kralcılarla liberalleri... kısaca bütün Rusya'yı birbirine düşürmeyi başarıyor.

TRENLE BAŞLAYAN SON

Çar'ı ölüme götüren macera yine bir trende başladı. Rusya'da Bolşevik Devrimi patlak verdikten sonra, Romanovlar'ın sonuncusu ‘Bütün Rusya'nın' Çarı 2.Nikolay, İmparatorluk treninin önünü kesen işçilerin, Ordu ve hükümet görevlilerinin baskısıyla tahttan, kardeşi büyük dük Mihail lehine feragat etmiş ve gözaltına alınmıştı. Önce ailesi ve hizmetkarlarıyla birlikte Batı Sibirya'da Tobolsk'ta bir evde ‘tutuldu.'

Sonra, monarşi taraftarları bir darbe yapar endişesiyle, Yekaterinburg'a nakledildi. Burada, bu sayede tarihe geçecek olan, Mühendis İpatyev'in evinde kaldılar. Romanovlar bu evde tam 78 gece geçirdi. Ancak, iç savaş patlak vermiş, Bolşevikler arasında ‘Çar hayatta olduğu sürece, karşı devrim tehlikesi ortadan kalkmaz' fikri yayılmaya başlamıştı.

Ural Sovyeti merkezden izin alarak, ölüm emrini verdi. Yekaterinburglu Bolşevikler emri, 16 Temmuz gecesi, seve seve yerine getirdiler. Çar 2.Nikolay Romanov, Çariçe Aleksandra, kızları Olga, Tatyana, Anastasya, Maria, oğulları Aleksey Romanov, aile doktoru Yevgeniy Botkin, halayık Aloiziy Trupp, Çariçe'nin hizmetkarı Anna Demidova ve aşçı İvan Haritonov o gece kurşunlanarak öldürüldü.

Emrin yerine getirildiği merkeze bildirildi. Derken ‘ivedi ve çok gizli' bir emir daha geldi: ‘Cesetleri derhal ortadan kaldırın. Kimse bulamasın!' Cesetler bir kamyona atıldı. Hedef, cesetleri Moskova yakınlarındaki derin maden ocaklarına gömmekti.

ÇAMURA SAPLANAN KAMYON

Ama, Fiat kamyon Yekaterinburg'a 17 kilometre mesafedeki Koptyaki köyü yolunda çamura saplandı. Bolşeviklerin planı bozulmuş, 11 ‘belalı' ceset ellerinde kalmıştı. Yekaterinburg düştü düşecek, neredeyse Çarlık yanlılarının eline geçecekti.

Katliamla görevlendirilen ekibin başı, Çar'ın katili Yakov Yurovski alelacele kazılan bir çukura Çar ve yakınlarının cesetlerini gömdü. Kamyonun saplandığı çamur, belki de son Romanovlar'ın ‘kurtuluşu' olmuştu. Yıllarca sonra mezarları bulunacak, 80 yıl sonra da olsa bir gün, belki, ‘itibarları iade edilecek' ve krallara yakışır bir mezara kavuşacaklardı.

Ama, talihsiz Çar ve yakınlarının macerası, kemiklerinin bulunmasıyla da bitmemişti. Daha iki kere gömüleceklerdi. Şimdi, Doğu ülkelerine has bir komedi başlamıştı. Çar'ın kemiklerinin üzerine devam edecek bir ‘iç savaş' !

HÜRRİYET ÇAR'IN YOLUNDA

Yekaterinburg Urallar'ın yamacında, Avrupa ile Asya'nın ortasında bir kent. Rusya'nın kurucusu bizim Deli, Rusların da Büyük dediği Petro'nun kurduğu iki kentten biri. Petro, kurduğu St. Petersburg'a adını taşıdığı Aziz Pietrus'un, Yekaterinburg'a da karısı Katerina'nın adını vermişti.

Komünistler döneminde şehrin adı Sverdlovsk'du. Adı, Çarın öldürülmesini Lenin'e haber veren kişi olan Yakov Sverdlov'dan geliyordu. Ancak komünist rejim düşünce yine eski adı olan Yekaterinburg'a çevrildi.

Monarşi yanlılarının ilgi odağı olduğu için 1977 yılında yıkılan ve Rusya tarihinde acıklı bir yeri olan ‘İpatyev'in evi'ni şehirde herkes biliyor.

Enkazı da iki haftada ortadan kaldırılan bu evin yerinde şimdi Bolşevizmin 11 kurbanının adı yazan bir mermer levha, bir sunak, küçük bir Ortodoks Kilisesi ve büyük bir Rus Ortodoks Hacı yükseliyor.

1979'DA BULUP TEKRAR GÖMDÜLER

Yekaterinburg'daki bir iki metrelik çukur, gençlik yıllarından itibaren konuya ilgi duyan Jeolog Aleksander Avdunin ve üç arkadaşı bulana kadar Çar ve ailesinin mezarı oldu.

Avdunin ve arkadaşları 1979'da mezarın bir bölümünü açtı ve ilk girişimde dört kafatası buldular. Ancak araştırmayı resmi makamların izni olmadan yaptıkları için, kemiklerin Çar'a ait olup olmadığını doğrulayamadılar. Bu korkunç sırrı açıklamanın henüz zamanı değil diye düşünerek, kalıntıları bir tahta sandığa koyarak, talihsiz insanları ikinci kez, apar topar gömdüler.

1980'lerin sonuna doğru ülkede perestroyka rüzgarları esmeye, bazı çevreler de Çar'ın mezarını aramaya başlayınca, sabrının taştığını söylüyor Avdunin. Gorbaçov'a bir mektup yazdım, ancak cevap alamadım. Bugünkü Yekaterinbburg Valisi Eduard Rosel'e giderek durumu anlattım. Dizginleri ele almaya başlayan Boris Yeltsin'le görüştü ve kazıların başlamasına izin verildi. Rosel, Çar'ın ve ailesinin toplu mezarının bulunduğunu işte o gün dünyaya duyurdu.'

KEMİKLER ALTI YILDIR AÇIKTA

Çıkan gürültüye ve rezalete ne kadar üzüldüğünü anlatıyor Avdunin. ‘Aslında gerekli bütün bilimsel testler yapıldı. Kemikler kesinlikle Çar'a ait. Dokuz cesedin mezardan ikinci kere çıkarıldığı 1991'den beri toprağa verilmemiş olması rezalet. Ne insanlığa ne ahlaka uyuyor.' diyor.

Ve, kimseye söylemeye cesaret edemediğini Hürriyet'e söylüyor: ‘Kimseye söylemese miydim acaba? Kemikler çıkarılır çıkarılmaz bir kavgadır koptu. Şan, şöhret, siyasi ve ekonomik menfaat bekleyen herkes birbirine girdi. Hatta ‘Kemikler hakikaten Çar ve ailesine mi ait yoksa bu Rusya'yı karıştırmak isteyen KGB'nin bir oyunu mu?' diyenler bile çıktı' diyor yaşlı jeolog. ‘80 yıl sonra bile bizim Rus milleti, işlenen bu büyük günahın altından alnının akıyla çıkamıyor.'

KESİNLİKLE ÇAR'A AİT

1991 yılında, ‘Son Rus Çarı'nın kemikleri bulundu' haberinin duyulmasıyla, Rusya'da bir kargaşa başladı. ‘Bu haber Rusya'yı ikiye böler. Yine monarşi yanlılarıyla ilericiler birbirine girer' diyenlerin Rusya'yı ne kadar az tanıdığı ve küçük gördüğü ortaya çıktı. Rusya ikiye değil, beşe, ona bölündü. Önce ‘Bu kemikler hakikaten Çar'a mı ait acaba?' tartışması başladı. Yedi senedir de bitmedi kavga.

Yekaterinburg Adli Tıp Müdürü Aleksander Nevolin, iskeletler üzerinde ilk incelemeyi yapanlardan biri. İki yıllık araştırmadan sonra, 1993 yılında yazılan ve kemiklerin 2.Nikolay, ailesi ve hizmektarlarına ait olduğunu kanıtlayan raporda imzası var.

‘Bundan sonras spekülasyon' diyor, Hürriyet'e. ‘Tabii şüphe edenler o zaman da vardı ve olacak. Çar'ın öldürülmesi ve gömülmesi ile ilgili resmi ve gayriresmi 48 farklı tez var. Bi, araştırmalarımızı yaparken en çok delil bulunan şık üzerinde durduk ve haklıyız. Kemikler ve kemiklerin nereye gömüleceği konusunda Moskova'da yayılan haberler ve Rusya yönetiminin sergilediği kararsızlık ilave araştırmaya gerek olduğundan değil, siyasi gerekçelere dayanıyor.'

SALI GÜNÜ AÇIKLANIYOR

Tartışmayla ilgili son durum ise şöyle: Moskova'da ‘Esrarengiz cinayet'in izleriyle ilgili araştırma hızlandırıldı ve aralarında Nevolin, Avdunin, farklı tezler ileri süren birçok bilimadamı ve Romanov Ailesi'nin bazı üyelerinin de bulunduğu bir özel komisyon kuruldu. Komisyon 27 Ocak'ta kemiklerin nereye gömüleceğine dair ‘tavsiyesini' açıklayacak. Böylece kalıntıların Çar ve ailesine ait olduğu tescil edilerek, tartışmaya nokta konulacak.

Kemikler için üç şehir kıyasıya savaşıyor: Bunlar, Moskova, Yekaterinburg ve St. Petersburg. En şanslı şehirin St. Petersburg olduğu söyleniyor. Yani Çarlığın eski başkenti.

Son söz Rusya Başkanı Boris Yeltsin'in. Sağlık sorunlarıyla ve komünist muhalifleriyle başı dertte olan Başkan, ‘Hıristiyan töresine göre' yapılacak bir törenle, 80 yıl önce katledilen halefini muhtemelen Mart ayında, üçüncü - ve İnşallah son - kez toprağa verecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!