Cari açık için önlem alınacak

SEDEFED, TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi ortaklığında düzenlenen Rekabet Kongresi’nin açılışında konuşan Şimşek, kişi başına milli geliri belirleyen iki faktörden birsinin istihdam, diğerinin de verimlilik olduğunu vurgulayarak, verimliliği belirleyen en önemli faktörün ise rekabet olduğunu söyledi.

Uzun dönemde verimlilik artışı için Türkiye’nin fiziki alt yapıya yatırım yapması ve bunu geliştirmesi gereğine işaret eden Şimşek, Türkiye’nin beşeri sermayeye yatırım yapması gerektiğini kaydetti. Şimşek, uzun dönemde büyümeyi belirleyen en önemli faktörün ise eğitim olduğunu bu alana çok iyi kaynak ayırmak ve kaynağın etkin şekilde kullanılıp kullanılmadığına bakmak gerektiğini söyledi. Dünya Bankası’nın OECD ülkeleri arasında yaptığı araştırmaya göre, eğitime en çok para harcayan ülkenin Türkiye olduğunu, ancak öğrenci başarısında Türkiye’nin son sıralarda bulunduğunu belirten Şimşek, eğitimin kalitesine yoğunlaşmak gerektiğine dikkat çekti.

CARİ AÇIĞIMIZ SON DERECE YÜKSEK

Mehmet Şimşek, rekabet denilince bir çok kişinin aklına bir şekilde döviz kurunun geldiğini, bu konuda şikayetlerinin de bulunduğunu ifade ederek, orta ve uzun dönemde Türkiye’nin kol gücünden beyin ve bilgi gücü yoğun ürünlere geçmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek, bu ürünlerin kar marjının yüksek, rekabetinin de daha az olduğunu belirterek, “Geleneksek sektörlerde hem rekabetin yoğunluğu hem de buradaki gelişmeler işi zorlaştırabiliyor. Ticaret hacmimiz ciddi ölçeğe varmış durumda. Büyük dış ticaret ve büyük cari açığımız var. Son derece açık. Orta ve uzun dönemde bu açığı azaltacak adımlar var, çözümler var. Bu adımları atacağız. Bu tür yapısal sorunlar günübirlik kolaycı çözümlerle çözülmüyor. Kolaycı çözüm de yok” diye konuştu.

Mehmet Şimşek, verimliliği en çok etkileyen rekabetin beraberinde yenilik getirdiğini ifade ederek, en rekabetçi ülkenin Amerika olduğunu, iş gücü piyasasının esnek, sermaye piyasalarının etkin ve derin, yenilikçi şirket sayısının yüksek olmasını, rekabette Amerika’yı birinci sıraya taşıdığını söyledi. Şimşek, 2002-2006 döneminde GSMH’daki artışın yüzde 7.3 olduğunu, bunun da Türkiye’yi hızlı büyüyen ekonomiler arasına koyduğunu belirterek, 7.3’ün 4.4 puanının özel sektörden geldiğini, ona yakın oranda da verimlilikten geldiğini kaydetti. Verimliliğin kişi başına geliri ve istihdamı artırdığını ifade eden, Mehmet Şimşek, verimliliğin istihdamda azalma ve büzülmeye yol açtığına yönelik görüşlere katılmadığını ifade etti. Verimlilikte büyümenin istihdamda büyüme anlamına geldiğini vurgulayan Şimşek, rekabetin önündeki engellerin azaltılması gerektiğini bu yönde idari düzenlemeleri gözden geçireceklerini ve ayıklayacaklarını bildirdi. Rekabetin, önündeki en büyük engellerden birinin büyük kamu sektörü olduğuna işaret eden Şimşek, “Bu yüksek gelir yüksek borçlanmayı doğuruyor. Bunu yüksek vergilerle finanse etmeye kalktığınız zaman da kayıt dışına iniyor. Kayıt içinde olanların durumu zorlaşıyor. Rekabet gücünü artırmak için kamu harcamalarının kalitesini ve etkinliğini artırmak lazım” dedi.

BAKAN'IN BAŞINA GELEN

Şimşek konuşmasında, kayıt dışının rekabeti engelleyen en önemli unsurlar arasında sayarak, buna bir örnek verdi. Şimşek, Ankara’ya yerleşirken evine bir kütüphane yaptırmak istediğini ve Ankara Siteler’den İkea’dan 130 Paunta alabileceği bir kitaplığa 7 bin 800 YTL fiyat çıkardıklarını, bu aradaki fiyat farkını sorduklarında ise “Kaliteli malzeme kullanıyoruz” karşılığı aldığını söyledi. Şimşek, fiyat aldığı yere kaliteyi azaltarak, yapılacak bir kitaplığın fiyatını istediğini ve gelen fiyatın 2 bin 500 YTL olduğunu söyledi. Şimşek, “Kayıt dışı emirle azaltılmıyor. İyi yatırımlar, iyi idareler, iyi uygulamalar gerekiyor. Ama mutlaka yükü aşağı çekmemiz lazım. Ben ümitliyim” diye konuştu.

Şimşek, AB’nin çok önemli olduğunu, bunun için demokrasinin yasal alt yapısının birinci sınıf olması gerektiğini söyledi. AB sürecinin ekonomik, sosyal, siyasi transformasyon açısından çok önemli ve ciddi bir disiplin unsuru olduğunu belirten Şimşek, bu süreci canlı tutmak gerektiğini kaydetti.