Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2008 16:21
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, enerjideki bu fiyatlarla, cari açığın 50 milyar doları bulacağını, hatta aşabileceğini söyledi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, enerjideki bu fiyatlarla, cari açığın 50 milyar doları bulacağını, hatta aşabileceğini söyledi.
Bakan Şimşek, CNBC-e televizyonunda katıldığı programda, ekonomik gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
Geçen 12 ayda, Türkiye'nin enerji ithalatının 41,5 milyar dolar olduğunu belirten Şimşek, enerji faturasının artmasının, daha yüksek bir cari açık, daha yüksek enflasyon ve risk primi anlamına geldiğini söyledi.
SİYASİ BELİRSİZLİK...
Türkiye'de, Mart'taki iç gelişmelerin ardından, faizlerin, dünyadaki diğer ülkelere göre çok daha hızlı arttığını ifade eden Şimşek, bunun da 19-20 milyar YTL'lik ek mali yük getirdiğini vurguladı.
Küresel krizin de Türkiye ekonomisini etkilediğini belirten Şimşek, ancak siyasi belirsizliğin olumsuz etkisinin çok daha fazla olduğunu anlattı.
Bakan Şimşek, kapatma davasına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da kapatma kararının çıkması halinde, piyasaların olumsuz bir tepki verme ihtimalinin son derece yüksek olacağı yanıtını verdi.
-IMF İLE İLİŞKİLER-
IMF'nin yaptığı Program Sonrası Değerlendirmeye ilişkin raporun, Ağustos ayında IMF İcra Direktörleri Kuruluna sunulacağını belirten Şimşek, bu arada İhtiyati Stand-By seçeneğine ilişkin teknik çalışmaların da sürdüğünü bildirdi.
Kamunun, IMF parasına ihtiyacı olmadığını ifade eden Şimşek, ancak Türkiye'nin risk primi düşecekse ve Türkiye'nin lehine olacaksa, IMF ile İhtiyati Stand-By yapılabileceğini vurguladı.
Risk primi üzerinde siyasi gelişmelerin çok etkili olduğunu kaydeden Şimşek, siyasi istikrarın olmadığı dönemlerde, risk priminin düşmediğinin de altını çizdi.
MERKEZ BANKASININ GÖREV TANIMI
Bakan Şimşek bir soru üzerine, Merkez Bankasının önceliğinin kısa vadede fiyat istikrarı olduğunu belirterek, uzun vadede, görev tanımının ekonomik büyümeyi de içerecek şekilde değişebileceğini ancak şimdiki önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu kaydetti.
KUR VE EKONOMİYE ETKİSİ
Kur düzeyinin ekonomiye etkisi konusundaki bir soruyu yanıtlayan Bakan Şimşek, temel göstergelere bakıldığında, mevcut kur düzeyinin makul görünmeyebileceğini belirterek, ancak Türkiye'nin yüksek hızlı ekonomik büyümeye çözümünün kurda yatmadığını ifade etti.
Türkiye'de uzun yıllar, eğitim, Ar-Ge ve rekabet unsurlarının ön planda olmadığını, son yıllarda, YTL'deki değerlenmeye rağmen, verimlilikteki yükseliş nedeniyle ihracatın önemli düzeyde arttığına dikkat çekti.
Bakan Şimşek, Türkiye'de geçen yıl ve şuanda sıcak paranın çok az düzeyde olduğunu da vurguladı.
Özel sektör borçları konusunda bir paniğe gerek olmadığını da söyleyen Şimşek, özel sektör borçlarının yakından takip edildiğini, bu konuda Merkez Bankasında bir birim oluşturulduğunu, şirket borçları artarken, şirketlerin karlılıklarının da artış gösterdiğine dikkat çekti.