Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2003 00:00
Türkiye'nin uluslararası anlaÅŸmalar kapsamında korumakla yükümlü bulunduÄŸu iribaÅŸ deniz kaplumbaÄŸası (caretta caretta) türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.DoÄŸal Hayatı Koruma Vakfı/WWF Türkiye'den AyÅŸe Oruç, OÄŸuz Türkozanve Hakan DurmuÅŸ tarafından hazırlanan ''Deniz KaplumbaÄŸalarının Ä°zinde- Deniz KaplumbaÄŸası Yuvalama Kumsalları DeÄŸerlendirme Raporu''nda, çoÄŸu son 15 yılda koruma statüsüne kavuÅŸan 17 resmi yuvalama kumsalı ile yeni belirlenen 3 potansiyel yuvalama alanının son durumu deÄŸerlendirildi.  Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kale-Demre, Finike-Kumluca, Çıralı, Tekirova, Belek, Kızılot, DemirtaÅŸ, GazipaÅŸa, Anamur, Göksu Deltası, Alata, Kazanlı, Akyatan, Yumurtalık ve SamandaÄŸ kumsallarının ele alındığı rapor, deniz kaplumbaÄŸası yuvalama kumsallarının kullanımı, karşı karşıya bulunulan sorunların güncelleÅŸtirilerek gündeme getirilmesi ve acil sorunlara karşı çözüm önerileri üretilmesi ile uygulanmasına yardımcı olmak amacıyla hazırlandı.  Yapılan alan çalışmasında, 20 Haziran-12 Temmuz 2003 tarihleri arasında gündüzleri tüm kumsallar gözlemlenerek, GPS yardımıyla kesin koordinatları belirlendi. Kumsaldaki akarsu ve benzeri fiziki yapılar, büyük bina blokları, ÅŸezlong ve ÅŸemsiyelerin kumsalda kapladıkları ortalama alan, deniz kaplumbaÄŸalarını olumsuz etkileyebilecek her türlü bilgi ve kumsallarda rastlanan iz ve yuvalar kaydedildi.  Gece yapılan çalışmalarda ise kumsallardaki ışık durumu, insan aktiviteleri, ÅŸezlongların toplanıp toplanmadığı ve diÄŸer olumlu ve olumsuz faktörler incelendi.     KUMSALLARIN SADECE 2'SÄ° MAKUL DURUMDA    Her kumsal için ayrı ayrı oluÅŸturulan raporlar, yuvalama alanlarının 11'inin kötü durumda olduÄŸunu ve bu alanlara yönelik tehditlere karşı acil önlemler alınması gerektiÄŸini ortaya koydu.  Deniz kaplumbaÄŸalarının, ışık, gürültü ve çevre kirliliÄŸi, tehlikeli atıklar, yasal olmayan yapılar, tesadüfi avlanma (balıkçıların aÄŸ ve pareketalarına yakalanma), kaçak kum çıkarımı, kıyı erozyonu gibi tehditlerle karşı karşıya olduÄŸu kaydedildi.  Ekincik, Dalaman, Fethiye, Tekirova, Kale-Demre, Kumluca, Belek, GazipaÅŸa, Anamur, Kazanlı ve SamandaÄŸ yuvalama alanlarındaki koÅŸulların kötü olduÄŸu, zamanla eskisinden daha da kötüye gittiÄŸi belirtilen raporda, Patara, Çıralı, Kızılot, DemirtaÅŸ, Göksu Deltası, Alata ve Yumurtalık'ta olumsuz koÅŸulların sürdüğü, yeni düzenleme ve iyileÅŸtirme çalışmalarına gerek olduÄŸu vurgulandı.   Raporda, kumsallar arasında Dalyan ile Akyatan yuvalama alanlarının iyi durumda bulunduÄŸu, çok iyi durumda olan alan ise hiç bulunmadığı görüşüne yer verildi.     ''YASALAR Ä°HLAL EDÄ°LÄ°YOR''    Yuvalama kumsallarının çoÄŸunun bir veya birden fazla koruma statüsüne kavuÅŸtuÄŸu, Türkiye'nin Bern ve Barselona sözleÅŸmeleri ile Biyolojik ÇeÅŸitlilik SözleÅŸmesi'ni imzaladığı hatırlatılan raporda, şöyle denildi:  ''Tüm yuvalama alanlarında mevcut yasaların yeterli düzeyde iÅŸletilmediÄŸi ve çoÄŸu uygulamanın yasaları ihlal ederek sürdüğü görülmektedir. DoÄŸal kaynakların korunmasına yönelik mevcut yasaların geliÅŸtirilememesi ve taraf olunan uluslararası anlaÅŸmaların koÅŸullarına uyulmaması, alanlara yönelik sorunların birçoÄŸunun 1988 yılından bu yana çözülememiÅŸ olmasının ana nedenleri arasındadır.''     ÇÖZÃœM ÖNERÄ°LERÄ°...         WWF Türkiye'nin raporda, yuvalama kumsallarındaki sorunların çözümü için ise ÅŸunlar önerildi:  ''Deniz kaplumbaÄŸaları ve yaÅŸam ortamlarının korunmasına yönelik var olan yasalar, geliÅŸtirilerek uygulanmalıdır. Alanlara yönelik tahribatın süreklilik göstermesinin ana nedeni, yasaların uygulanmasında karşılaşılan eksikliktir. Çevre ve Orman Bakanlığı eÅŸgüdümüyle çalışmalarını sürdüren yerel komisyonlar ilgili yasaları uygulamak üzere yetkilendirilmeli ve alanlar için oluÅŸturulacak izleme programlarının yürütülmesi amacıyla komisyonlara finansal destek saÄŸlanmalıdır.  Deniz kaplumbaÄŸası yuvalama kumsallarındaki büyüme ve kalkınmaya yönelik her türlü planlama bilimsel olarak belirlenmiÅŸ koruma hedeflerini içermeli, alan kullanım ilkeleri belirlenmeli, yatırım projelerinin çevresel etki deÄŸerlendirmesi süreci tamamlanmış olmalıdır. Yerel sivil toplum kuruluÅŸları ve gönüllülerin iÅŸbirliÄŸiyle, yuvalama kumsallarının karşı karşıya bulunduÄŸu tehditler izlenmelidir.''    Â
button