Esma ÇAKIR/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2006 00:00
Bebek arabasına astığı çantası çalınan kadın, hırsızlığı mağazanın 24 kamerasından belgeledi. Güvenlik mensuplarının, "Çantana sahip olamadın mı" diye dalga geçmeleri üzerine İstanbul Emniyet Müdürü’ne mektup yazdı.
BİR diş kliniğinde koordinatör olarak çalışan Nesrin Arayıcı, 5 gün önce 3 yaşındaki oğluyla ile birlikte Kozyatağı Carrefour-Sa’daki Mango’ya gitti. Oğlunu bebek arabasına koyan Arayıcı, çantasını da arabanın yanına asarak kıyafetlere bakmaya başladı. Bu sırada, 25-30 yaşlarında bir kadın ile bir erkek mağazaya girdi. Arayıcı, ürünlere bakarken erkek onunla bebek arabasının arasına girdi. Geride duran kadın, içerisinde 6 bin 200 dolar, 2 bin 800 YTL, kredi kartları ve cep telefonunun bulunduğu krem rengi çantayı aldı. Mağazadaki 24 güvenlik kamerası, saniye saniye ve her açıdan bu hırsızlık olayını görüntüledi.
Şikáyet etti
Hırsızların yüzlerinin net bir şekilde görüldüğü kamera kayıtlarına, mağazadan çıkarken kadının elindeki Nesrin Arayıcı’ya ait çanta da takıldı. Çantasının çalındığını fark edince önce alışveriş merkezinin güvenliğine ardından polis merkezine başvuran Nesrin Arayıcı, gördüğü muamele karşısında sarsıldığını söyledi. Hem alışveriş merkezindeki güvenliğin hem de polislerin "Çantana sahip olamadın mı?" diye kendisiyle dalga geçtiğini belirten Arayıcı, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a bir mektup yazarak polisleri şikáyet etti.
İŞTE CERRAH’A GİDEN ŞİKÁYET MEKTUBUNesrin Arayıcı, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a yazdığı mektupta şikayetlerini şöyle sıraladı: "10 yıldır hayalini kurduğum otomobilin parası alışveriş merkezinde çalındı. Ne yazık ki en büyük acıyı polis karakolundaki memurların lakayıt tavırları yüzünden yaşadım. Olay günü kamera kayıtlarıyla karakola gittim. Birbirleriyle uzun süre şakalaştıktan sonra ifadem alındı. Komiser, kamera kayıtlarına bakması için ’en iyisi’ dediği memuruna CD’yi verdi. Ama polis memur CD’yi bile açmayı bilmiyordu. Benim yardımımla görüntüler incelendi, sonra da bana CD’yi verip, ’Bunu bastırıp getirin’ denildi. 4 gün boyunca dosyama bir numara verip savcılığa bile gönderemediler."