Güncelleme Tarihi:
14 Haziran 2015’te, garson olarak çalıştığı Dalyan Mahallesi’ndeki restorandan mesai bitimi ayrılan ve daha sonra ortadan kaybolan Cansu Kaya’nın 3 gün sonra Dalyan Kanalı Çandır Geçişi Mevkisi’nde, su üzerinde cesedi bulundu. Üzerinde sadece iç çamaşırı olan Cansu Kaya’nın, Muğla Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından yapılan ilk otopside, elle ve telle boğulduğu ve tecavüze uğradığı bulgularına rastlandığı yolunda rapor verildi. Bunun üzerine sanık avukatları yeni rapor talebinde bulundu. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen ikinci raporda ise genç kızın suda boğularak öldüğü belirtildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun verdiği rapora Cansu Kaya’nın babası Osman Kaya’nın avukatları itiraz etti. Dosya, itiraz üzerine Adalet Bakanlığı Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderildi. Buradan da gelen ve 44 uzmandan oluşan kurulun verdiği raporda, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun verdiği rapordaki gibi Cansu Kaya’nın suda boğularak öldüğü, tecavüz bulgusuna rastlanmadığı ve travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı ifadeleri yer aldı. Kaya Ailesi’nin gönüllü avukatlarından İsmail Can Varol, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Genel Kurulu’ndan gelen rapora itiraz etti.
'SOĞUKKANLILIKLA OLAYI ANLATTILAR’
Davada rapor savaşları yaşanırken Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi, bugün Cansu Kaya’nın ölü bulunduğu Dalyan Kanalı’nda keşif yaptı. Bugün saat 10.00’da başlayan keşfe, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ogün Ahmet Tepe ve mahkeme heyeti, ’canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istenen tutuklu sanıklar Necati Demir ve Mehmet Poyraz Çalhan, sanık vekili avukatlar Ali İncesu ve Coşkun Demir, öldürülen Cansu Kaya’nın avukatları İsmail Can Varol ve Berna Babaoğlu Ulutaş, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Polis bünyesinde görev yapan Marmaris Sualtı Ekibi’nden beş dalgıç katıldı.
Jandarmanın geniş güvenlik önlemi aldığı keşifte, tutuklu iki sanık, Cansu Kaya’nın suya düştüğü noktadaki ’Seastar’ isimli tekneye bindirilip, olayı anlatmaları istendi. Elleri kelepçeli iki sanık, büyük bir soğuk kanlılıkla olay gecesi yaşananları anlattı.
’DALGIÇLAR SUDA ÖLÇÜM YAPTI'
Bu sırada dalgıç ekipleri de sanıkların verdiği ifadeler doğrultusunda suda ölçümler yaptı. Temsili olarak dalgıçlardan biri genç kızın düşme anını sanıkların ifadeleri doğrultusunda canlandırdı. Teknedeki keşfin ardından, iki sanığın olayın ardından genç kızın kıyafetlerini yaktıklarını söyledikleri yaklaşık 5 kilometre mesafedeki İztuzu Yolu, Sulungur Gölü Mevkisi’ne geçildi. Burada da sanıkların yaşananları anlatmasını ardından tekrar Dalyan Kanalı’ndaki genç kızın cesedinin bulunduğu noktaya dönüldü. Burada bir keşif heyetine ait minibüste tanıkların da ifadelerine başvuruldu.
'ADELETİN YERİNİ BULMASINI İSTİYORUZ'
Keşfi Cansu Kaya’nın babası Osman Kaya, ablası Burcu Kaya ve 15 arkadaşı ile sanık yakınları da izledi. Öldürülen genç kızın babası Osman Kaya, "Mahkeme, Muğla Adli Tıp Kurmu’nun verdiği raporu dikkate almıyor. Ancak, diğer verilen raporların düzmece olduğunu düşünüyoruz. Ama adalete güveniyoruz. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz" dedi.