Cansız bedeni çuvalda bulunmuştu! Kan donduran cinayette yeni detaylar... Eşi: Tanınmaz haldeydi teşhis edemedim
Güncelleme Tarihi:
İstanbul Ataşehir'de sahibi olduğu iş yerinden kimliği belirsiz kişiler tarafından otomobile bindirilerek götürülen 36 yaşındaki Metin Üreyil'in cansız bedeni öldürülmüş olarak çuval içinde bulundu. Metin Üreyil'in cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Metin Üreyil'in eşi Sinem Üreyil, "Siyah bir araçla kapının önünden alınıyor. Ondan sonra sırra kadem basıyor. Eşim depoda bir çuvalın içinde ölü bulunuyor. Eşimin üzerindeki silahla, eşimin kafasına sıkıp darbediyorlar. Eşim tanınmaz haldeydi, ben onu teşhis edemedim, onu sakallarından tanıdım. Benim üç tane çocuğum yetim kaldı" dedi. Öte yandan korkunç olayla ilgili 2 şüpheli gözaltına alındı, 1 kişi aranıyor.
Ataşehir'de bir oto yıkamacı işleten Metin Üreyil'in yakınları geçtiğimiz cumartesi günü polise kayıp başvurusunda bulundu. Polis tarafından olaydan sonra başlatılan çalışmada, kayıp Metin Üreyil'in son olarak iş yerinin önünden arkadaşı Mehmet Ali İ. ile birlikte ayrıldığı belirlendi. Bu gelişme üzerine Mehmet Ali İ.'nin evi ve pimapen işi yaptığı 3 dükkanda arama yapıldı. Polis, Üsküdar, Cumhuriyet mahallesi, Deniz sokak üzerinde bulunan dükkana arama yapmak için girdiğinde çuval içine konmuş Metin Üreyil'in cansız bedeni ile karşılaştı. Yapılan araştırmada Metin Üreyil'in başına tek el ateş edilerek öldürüldüğü ardından çuvala konduğu, dükkanın da temizlendiği belirlendi.
İKİ ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışmada, cesedin çuvala konulmasına ve dükkanın temizlenmesine yardım eden Mehmet Ali İ.'nin yanında çalışan İhsan A. ile şüphelinin kaçmasına yardım eden Şevket A. gözaltına alındı.
"CESEDİ BİRLİKTE ÇUVALA KOYDUK"
Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüphelilerden İhsan A. poliste verdiği ifadesinde "Pazar günü beni aradı. Dükkanda temizlik yapacağımızı söyledi. İş yerine gitmeden bir dükkana girerek temizlik malzemeleri ve çuvallar aldık. Daha sonra birlikte kendi iş yerimize gittik. İçeri girer girmez cesedi gördüm. Her yer kan olmuştu. Birlikte cesedi çuvala koyup, daha sonra etrafı temizledik. Sonra beni eve bıraktı. Ayrılırken kimseye bir şey söylersen beni de öldüreceğini söyledi" dedi.
"KAÇMASINA YARDIM ETMEDİM, CİNAYETİ BİLMİYORDUM"
Öte yandan diğer şüpheli Şevket A. "Beni aradı, moralinin bozuk olduğunu söyledi. Buluşunca İstanbul dışına gitmeyi teklif etti. Birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan uçağa binerek Trabzon'a gittik. Bir gün sonra işlerim vardı ben döndüm ama o arada kaldı. Cinayetten haberim yoktu" diye konuştu.
OLAY 900 BİN LİRALIK ALACAK VERECEK YÜZÜNDEN MEYDANA GELMİŞ
Cinayet Büro Amirliği ekipleri yaptıkları soruşturmada olayın 900 bin liralık bir alacak verecek meselesinden kaynaklandığı tespit etti. Olaydan sonra kaçtığı tespit edilen olayı gerçekleştiren şüpheli Mehmet Ali İ.'nin yakalanması için operasyonların aralıksız sürdüğü belirtildi.
"SAKALLARINDAN TANIDIM"
Öte yandan Metin Üreyil'in cenaze töreni öğle vaktinde Ataşehir'de bulunan Selman-ı Farisi Camii'nde gerçekleştirildi. Kılınan cenaze namazı sonrasında Metin Üreyil'in cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedildi. Metin Üreyil'in ailesi, cenaze töreninde konuştu.
Metin Üreyil'in eşi Sinem Üreyil, "Eşim saat 13.47'de benim yanımdaydı. Mehmet Ali İpek'i aradı. Hatta ben görüntülü arama uygulaması üzerinden aradım. Ondan sonra Metin dedi ki, "Abi dedi parayı verecek misin? 'Evet vereceğim. Akşam gel abi buluşalım' dediler. Ondan sonra telefonu kapanıyor. Bir tane siyah bir araçla kapının önünden Metin alınıyor. Ondan sonra sırra kadem basıyor. Arabada üç kişi varlar. Mehmet Ali İpek de içeride. Eşimi saat 04.00'te öldürüyorlar kafasına silah sıkıp. Saat 04.00'ten sonra da artık hiçbir şekilde haber alınmıyor. Üç gün sonra 60 saatin sonunda polisler ulaşıyor. Eşim depoda bir çuvalın içinde ölü bulunuyor. Sonra bize haber geliyor. Eşim 5 gün önce ölmüş. Kocamın bunlardan 40 bin dolar alacağı vardı. Bu 40 bin dolar babasının parasıydı. Benim eşim kendi parası için bile gitmedi. Eşimin üzerindeki silahla benim eşimin kafasına sıkıp darbediyorlar. Elini kolunu bağladıklarını söylüyorlar ama o kadarını bilmiyorum. Ama eşim tanınmaz haldeydi ben onu teşhis edemedim. Ben onu sakallarından tanıdım. Onların evlatları da yansın. Onlar da benim gibi otopsi kapısında kocalarını beklesinler. Benim üç tane çocuğum yetim kaldı. Benim çocuklarım babalarını istiyor, eşimin hiçbir suçu yoktu. Onlarla bir kavgası husumeti bile yoktu. Gayet iyi bir şekilde aradı. 'Gel görüşelim' dedi. Adam alıp götürdü kocamı. Bilerek yaptılar bunu. Mehmet Ali İpek'in 40 bin dolarlık senedi bende var, bunu adli mercilere verdim. Hiçbir şekilde peşini bırakmayacağım. Arabayı kullanarak yardım istedi eşim" ifadelerini kullandı.
"BANA ANA DİYORDUN SEN BENİM OĞLUMU ÖLDÜRDÜN"
Anne Hürriyet Üreyil, "Oğlumu öldürdü. Ocağını söndürdü. Evimde ekmeğimi yedi, gitti orada da oğlumu öldürdü. Sen oğluma nasıl kıydın? Aynısı da sana gelsin. Benim ciğerim yandı. Benim oğluma sen işkence çektirirken bana hiç acımadın mı? Üç tane kızına acısaydın. Hani sen bana ana diyordun sen benim oğlumu öldürdün. Para senin olsaydı sen oğlumu bıraksaydın. Yaralı bıraksaydın, öldürmeseydin" dedi.
"ÜÇ TANE KIZI VARDI"
Baba Haydar Üreyil, "Beni öldüremediler oğlumu öldürdüler. Benim oğlumu en az 10 kişi öldürdü. Benim oğluma oyun oynadılar. Oğlumun düşmanlarını tanıyorum. Benim oğlumla ortak iş yaptılar, parasını vermeyip canını aldılar. Üç tane kızı vardı. İki yaşında, üç yaşında kızları vardı." şeklinde konuştu.
"ÖMÜR BOYU MÜEBBET CEZASI ALSALAR DA İÇİMİZ SOĞUMAYACAK"
Üreyil'in kız kardeşi Seda Üreyil ise, "40 bin dolar alacağı vardı. 27 Mayıs Cumartesi günü 14.20'den itibaren telefonla ulaşamadık. Endişelendik. Mehmet Ali İpek'i aradık. O parayı iki hafta öncesinden verdiğini Metin'i görmediğini söyledi. Asayiş Şube tarafından alınan ifadelerde kendisinin Metin'le görüştüğü belirlendi. Abime işkence çektirdi. Ondan sonra çuvala koyup, kendi apartmanının altındaki bodruma sakladı. Abimizin kanı yerde kalmayacak. Ömür boyu müebbet cezası alsalar da içimiz soğumayacak. Onların da canları yansın" dedi.