Güncelleme Tarihi:
İldem, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında, Filistin ve İsrail arasında yaşanan olayların son günlerde denetimden çıktığını ve bölgesel dengeleri bozucu bir nitelik kazandığını belirtti.
İldem, ''Arafat'ın tutsak tutulmasını onaylamıyoruz. Arafat'ın devre dışı bırakılmasının barış çabalarına katkıda bulunmayacağı, aksine kargaşayı artıracağı kanaatindeyiz. İsrail'in, işgal ettiği topraklardan çekilerek görüşme masasına oturması içten beklentimizdir'' diye konuştu.
İldem, ABD'nin Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı bölgeye gönderecek olmasının olumlu bir gelişme olduğunu da söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada, bölgedeki gelişmelerden duyduğu kaygıyı dile getirdiğini anımsatan İldem, son günlerde olayların denetimden çıktığını ve bölgesel istikrarı altüst edecek bir boyut kazanma eğilimi gösterdiğini söyledi.
ARAFAT İSRAİL'İN MUHATABI
İldem, şöyle devam etti:
''Biz, Filistin sorununun şiddet ve güç yoluyla çözüm bulmasının olanaksız olduğuna inanmaktayız. Bu bağlamda, Sayın Arafat'ın kendi karargahında tutsak olarak tutulmasını da onaylamıyoruz. İsrail'in muhatabı olarak gördüğümüz Sayın Arafat'ın devre dışı bırakılmasının, barış çabalarına hiçbir biçimde katkıda bulunmayacağı, aksine kargaşayı daha artıracağı kaygısını taşımaktayız.
Uluslararası toplumun çabalarını artırması gerektiği de önem verdiğimiz bir diğer noktadır. Dün ABD Başkanı Sayın George Bush'un yaptığı açıklamada, her iki tarafın da alması gerekli önemli mesajlar ve üzerinde durulması gerekli öğeler bulunmaktadır. Dün BM de yeni karar kabul ederek, 1402 sayılı Güvenlik Konseyi kararının gecikmeden uygulanması çağrısını dile getirmiştir. Bunu da önemli bir adım olarakgörmekteyiz. Gerçekten İsrail'in başta Ramallah olmak üzere işgal ettiği Filistin kentlerinden derhal çekilmesi ve tarafların Tenet Planı'nın uygulanması amacıyla görüşme masasına oturmaları içten beklentimizdir.''
''POWELL'IN GEZİSİ OLUMLU''
İldem, ABD'nin bu bağlamda önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini, bunun gerek Cumhurbaşkanı Sezer ve gerekse hükümetin içten inancı olduğunu belirterek, ''Bu bağlamda dün Sayın Bush'un, Dışişleri Bakanı Powell'ı önümdeki hafta bölgeye gönderme kararını da olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekteyiz. ABD'nin taraflara eşit mesafede, güvenilir bir aracı rolünü uygulaması, bu rolü sergilemesi gerektiği kanısındayız'' diye konuştu.
Türkiye'nin şiddet sarmalından kurtulunması ve barış görüşmelerine fırsat tanınması yönünde üzerine düşen katkıları esirgemeyeceğini ortaya koyduğunu kaydeden İldem, ''Bu katkılar çerçevesinde, gerektiğitakdirde Türkiye'de bir toplantı düzenlenmesi de yine dile getirdiğimiz bir husustur'' dedi.
ARAFAT'LA GÖRÜŞME YOK
Konuya ilişkin soruları da yanıtlayan İldem, ''Otadoğu'da barışın sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı'nın İsrail Cumhurbaşkanı ve Arafat ile görüşmeyi düşünüyor mu'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Ortadoğu Barış Süreci'nin yeniden rayına oturtulması, şiddetin ortadan kaldırılması konusu da dahil tüm dış politika konularında Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimizle eşgüdüm içerisinde gerekli adımları atmaktadır. Türkiye'nin şiddetin tırmanmasına ilişkin kaygı ve görüşleri değişik düzeylerde ilgili taraflara aktarılmıştır. Sayın Başkanımızın Sayın Arafat ile bir telefon görüşmesi olmuştur. Şu aşamada Sayın Cumhurbaşkanımız'ın sizinle paylaşabileceğim bir teması yoktur.''
SOYKIRIM TANIMLAMASI
''Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan'ın soykırım tanımlamasına katılıyor mu'' sorusuna ise İldem, ''Sanıyorum Sayın Başbakanımızın dünkü parti grubunda yaptığı konuşmaya ilişkin Başbakanlıkça yapılmış bir açıklama var. Açıklama yapılmış olduğuna göre onun hakkında ilave görüş serdetmem uygun olmaz'' yanıtını verdi.
TANK İHALESİNİN İPTALİ
İldem, bir gazetecinin, İsrail ile ilişkinlerin dondurulması konusunda kamuoyundan gelen baskılar olduğunu ve tank modernizasyonu projesinin iptal edilmesinin istendiğini belirterek, ''Çankaya Köşkü bu görüşü paylaşıyor mu'' sorusunu yöneltmesi üzerine, şöyle konuştu:
''Ortadoğu'daki şiddet olaylarına ilişkin kaygılarımız değişik düzeylerde dile getirilmiştir. Biz İsrail ile ve Filistin dahil tüm Arap ülkeleriyle yakın ilişkiler sürdüren bir ülkeyiz. Ve her iki tarafın da güvenine sahip bir ülke olarak kaygılarımızı, endişelerimizi ve gerekli mesajları zamanında ve etkili bir şekilde aktarmayı görev kabul etmekteyiz.
Bölgesel istikrarın korunması açısından yaklaşarak ve dostane ilişkilerde dostun gerçekleri söylemesi gereğinden yola çıkarak bunu yapmaktayız. İsrail'in Sayın Arafat'a davranışını, Ramallah başta olmak üzere halen sürdürdüğü işgali tasvip etmediğimizi ortaya koyduk.
Ancak her konuyu kendi çerçevesi ve ölçüleri içinde değerlendirmek uygun olacaktır. Esasen değişik düzeylerde yapılan açıklamalar da bu yöndedir. Buradan farklı bir görüş açıklama durumunda değiliz.''