Güncelleme Tarihi:
Bunlardan en vahimi Hasan Basri Gök (24) ve Mehtap Sayar (28) adlı iki hemşire arasında geçiyor. Gök, Sayar’a “Mehtap, çocuğu öldür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur?” diyor. Mehtap Sayar da “Öldürcem de öldürsem bir dert biliyorsun yani” diye cevap veriyor. Bu konuşmayı “E-91” olarak kodlayan savcılık, sorguda Hasan Basri Gök ve Mehtap Sayar’a gösterdi ve ne anlama geldiğini sordu.
YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ
İfadesinde etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini ve her şeyi anlatacağını söyleyen Gök, “Bebek ‘pre ex’ (beyin ölümü gerçekleşmiş) olduğu ve satürasyonu (oksijen değeri) ellilerde olduğu için (normal şartlarda 90 üzerinde olması gerekiyor) hücre ve doku ölümü gerçekleşmiş oluyor. Makineye bağlı bir şekilde bebeğin yaşamasının mümkün olmayacağından ötürü bu cümleleri kullandım. Kurduğum cümleler için pişmanım. Mehtap Sayar isimli şahsın çalıştığı hastane olan Reyap Hastanesi’nde doktor olmadığı için ne yapacağını bilmediği konuşma içeriklerinden anlaşılmaktadır”sözleriyle kendini savunmaya çalıştı. Mehtap Sayar ise “Görüşmelerin çoğunu hatırlamıyorum” diyerek bir cevap veremedi.
‘TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR’
İddianamede elebaşı Dr. Fırat Sarı’nın “sağ kolu” konumundaki hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın dikkat çeken telefon konuşmaları da var. Örgüt için 11 hastanenin hasta takibini yapan Taşçı, telefon konuşmalarının dinlendiğini, “örgüt” suçundan yargılanacaklarını söylüyor. Hakan Doğukan Taşçı’nın kendilerine yönelik denetimlerden de önceden haberdar olduğu anlaşılıyor.