Umut ERDEM / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2010 00:00
Meclis, geçen hafta Türkiye’nin dört bir yanından gelen 13 kayıp çocuk ailesini ağırladı. Hürriyet’in görüştüğü ailelerin her birinin öyküsü yürek burkuyor.
Caner Sarıcan, 1990’da çalıştığı dükkana gitmek için evden çıktıktan sonra kayıplara karıştı. Baba Celal Sarıcan, o günden beri çocuğunu arıyor. Acılı baba Sarıcan, “Oğlumu ömrümün sonuna kadar aramaya devam edeceğim” diyor. Ölen eşinin gece gündüz uyumayarak “Ben yatacağım, o üşür mü?” düşüncesiyle üzerine çarşaf bile almadığını anlatan Sarıcan’ı hüzünlendiren başka bir olay da eski bir kitabı kurcalarken arasında bulduğu, eşinin el yazısıyla yazdığı şiir oldu. Anne Yeter Sarıcan’ın oğlu Caner’e yazdığı şiiri baba Sarıcan cüzdanında taşıyor. Şiirde, “Arz edeyim dinle anne halimi/ Gurbet eller büktü benim belimi/ Gel deyip bekleme sakın yolumu/ Anne bayramınız mübarek olsun/ Dinle kardeş dinle şimdi sözümü/ Çok özledim senin nurlu yüzünü” mısraları yer alıyor.
17 yıl önce 22 yaşındaki oğlu Hamit Özbilici’yi kaybeden anne Aysel Özbilici ise başka bir dram yaşıyor. Önce üzüntüden kansere yakalanan eşi, sonra da kalp krizi geçiren 21 yaşındaki kızı Özgür öldü. Özbilici yaşadıklarını, “10 sene yatağa girmedim, yerlerde yattım. Ciğerim hasta oldu” sözleriyle anlatıyor. ? Muş’un Bulanık ilçesinde yaşayan Mehmet Daşkın’ın 12 yaşındaki oğlu Nurullah ise geçen yıl “çarşıya gidiyorum” diyerek evden ayrıldı ve bir daha kendisinden
haber alınamadı. Baba Daşkın, “Böyle devam ederse annesi ölür. Karnı ayakları şişmeye başladı” dedi.