OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 24, 2002 00:00
Polisin suçluya ulaÅŸma konusunda bilim ve tekonolojiden yararlanarak elde ettiÄŸi baÅŸarılar, Sherlock Holmes'u kıskandıracak nitelikte. ÖrneÄŸin minik Nergis'in canını alan minibüs ÅŸoförünün yakalanması olayında olduÄŸu gibi. Canavar, olaydan sonra minübüsü yıkamasına raÄŸmen, lastik ve tampondaki doku parçalarını yok edemedi.Mayıs güneÅŸinin vurduÄŸu Ceylan Sokak'tan gelen çocuk sesleri baÅŸtan çıkarttı küçük Nergis'i. Biraz nazlanınca, annesi Åžerife Kaya dayanamadı ve ‘‘Hadi çık’’ dedi. YeÅŸil tokasının arkada topladığı sarı saçlarını uçuÅŸtura uçuÅŸtura sokaÄŸa koÅŸtu Nergis. Bir de parkları olsaydı ne mutlu olacaktı. Ama yoktu. YEŞİL ZEBANÄ°Nergis, arkadaÅŸlarının arasına karışalı henüz bir saat olmamıştı. Sokağın köşesinden yeÅŸil bir minibüs hızla dönüverdi. Motorundan çıkan seslerle bir cehennem zebanisini andırıyordu. Hız kesmeden sokakta ileriye atıldı. Çocuklar, çığlık çığlığa çil yavrusu gibi dağıldılar. ‘‘YeÅŸil renkli zebani’’ aynı hızla çocukların arasında daldı ve toz toprak arasında gözden kayboldu.Her ÅŸey birkaç saniye içinde olup bitmiÅŸti. Ortalık sakinleÅŸtiÄŸinde küçük Nergis, boylu boyunca yatıyordu sokakta. YeÅŸil kelebekli tokası fırlamış, dağınık sarı saçları kan içindeydi. Nergis ölmüştü. Çam Sokak'ta bir battaniyenin altında yatan küçük kanlı bedenin çaresiz görünümü, kazayı soruÅŸturan BaÄŸcılar Merkez Karakolu Amiri Sururi Saydam'ın yüreÄŸini sızlattı.TOKADAKÄ° KANSururi Saydam, az ileride duran, kana bulanmış tokayı delil olarak poÅŸete koydu. Tanıklar, minibüsün sokaÄŸa hızla gidiÄŸini, her ÅŸeyin bir anda olduÄŸunu, plakasını alamadıklarını anlattılar. Minibüs, tamponun sol tarafıyla kaçmaya çalışan Nergis'in başına çarpmıştı. Daha sonra da yere düşen Nergis'in sarı saçlı başı üzerinden arka tekerleÄŸiyle geçmiÅŸti.Tanıklar, bir de yeÅŸil minibüste kırmızı-beyaz ÅŸeritler olduÄŸunu söylediler. Tüm deliller bu kadardı.Sururi Saydam, sokakta kimi gördüyse konuÅŸtu. Biliyordu, her bilgi kırıntısı onu canavara bir adım daha yaklaÅŸtıracaktı.ESNAFIN TANIKLIÄžIEsnaftan biri, yeÅŸil minibüsün ara sıra bu sokaktan geçtiÄŸini söyleyince, çevre sokakların araÅŸtırılmasına karar verildi. Polis ekibi, 3 saat sonra, 4 sokak ileride tarife benzer bir minibüs buldu. Bakır Turizm'e ait 34 DFF 63 plakalı Otoyol marka minibüsün ÅŸoförü Sadi Yurteri'nin ifadesine baÅŸvurdular. Åžoför Yurteri, karakolda susma hakkını kullandı. Savcılıkta de ‘‘Suçsuzum. Ben yapmadım’’ deyince serbest kaldı.Ama Sururi Saydam, bulduklarında minibüsün yeni yıkandığını hemen farketmiÅŸti. Canavar, göz göre göre ellerinden kaçıyordu. Nergis'in battaniyenin altında yatan küçük bedeninin görüntüsü gözünün önünden hiç gitmiyordu. Bu, bir kaza deÄŸil, cinayetti.Minibüste mutlaka çarpışmadan bir iz kalmış olmalıydı. Surusi Saydam, kararını verdi. Ertesi gün bir tamirciyi yanına alıp minibüsün ön tamponunu, ön saÄŸ çamurluÄŸunu, ön saÄŸ ve iki arka tekerleÄŸini söktürdü. Delil olarak da Vatan caddesi'ndeki Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderdi. Tabii, kaza günü bulduÄŸu kanlı tokayı da.BEKLENEN SONUÇLaboratuvar sonuçları, tam beklediÄŸi gibi çıktı. Lastikler ve minibüs yeni yıkanmıştı. Ama ön tamponun arkasında, arka tekerleklerde kan ve doku parçalarına rastlandı. DNA testleri, Nergis Kaya'nın tokasından alınan örneklerle karşılaÅŸtırıldı. Ortaya çıkan sonuç, ÅŸoför Sadi Yurteri'ni iÅŸaret ediyordu. BaÄŸcılar 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde Sadi Yurteri hakkında, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet verildiÄŸi iddiasıyla dava açıldı. Sanık tutuksuz yargılanıyor.Â
button