Çanakkale'nin vergi ve ihracat şampiyonları ödüllerini aldı

Güncelleme Tarihi:

Çanakkalenin vergi ve ihracat şampiyonları ödüllerini aldı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2010 21:27

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) ile Çanakkale Ticaret Borsası, kentte yüksek düzeyde vergi ödeyen ve ihracat yapan işadamlarını ödüllendirdi.

Ödül törenine katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Eğer, Türkiye zengin olmak istiyorsa, işsizlik sorununu çözmek istiyorsa, girişimci sayısını arttırmalı” dedi.
Çanakkale'de, yüksek düzeyde vergi ödeyen mükellefler ile yüksek düzeyde ihracat yapan işadamları için Kolin Hotel'de ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, AKP Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ile Müjdat Kuşku, CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz, ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Tezcan, ÇTSO Meclis Başkanı Niyazi Önen, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar ile çok sayıda işadamı katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Çanakkale'nin tanıtım filminin gösterimiyle başladı.
ZENGİNLEŞMEK İÇİN GİRİŞİMCİ SAYISI ARTMALI
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘Ekonominin Durumu, Sorunlar ve Öneriler’ konulu bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye'de zenginliğin, yoksulluğun ve issizliğin çözümünün tek olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Rıfat Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“Bugün Japonya'nın nüfusu 120 milyon ve 6,5 milyon girişimcisi var. Türkiye'nin nüfusu 72 milyon ve toplam 1 milyon 200 bin girişimcisi var. Aradaki fark bu. Eğer, Türkiye işsizlik meselesini çözmek istiyorsa, 72 milyon nüfusuyla zenginleşmek istiyorsa tek bir şeye odaklanması lazım. O da girişimci sayısını arttırmak ve ondan sonra da sürdürülebilir olarak devam ediyor olmasını sağlamak. Gerisi boş. Bakın Türkiye’nin nüfusunun yarısı kadın. 36 milyon erkekten 1 milyon 220 bin tane girişimci çıkarmışız. Peki 36 milyon kadından kaç girişimci çıkartmışız. Toplam 72. Hani israf haramdır kültüründen yetiştik. Hem bir tarafta israf haram diyeceksin, nüfusunun yarısını görmeyeceksin. Ondan sonra da zenginleşeceğim diye çabalayacaksın. Bu olmaz arkadaş. Eğer zenginleşmek istiyorsak, kadınların da girimcilik noktasında ön plana çıkmasını sağlayacağız. Başka yolumuz yok. İşte bütün Cumhuriyet dönemi boyunca çıkartabilmişiz 1 milyon 220 bin tane erkek girişimci. Eğer şimdi 1 milyon 220 bin de kadınımız olsaydı bugün işsizlik meselesini konuşmuyor olurduk. Burada kadın ve genç girişimcilerden ricam, illerinde genç kızlarımıza ve gençlerimize rol model olmaları. Genç kızlarımızın girişimci olmalarını heveslendiriyor olmamız lazım. Salondaki hem annelere, hem babalara ricam şu. Aman ha aman, kendi geleceğinizi sürdürmek istiyorsanız, sizden sonra isminizin devam etmesini istiyorsanız çocuklarınızın arasında haksızlık yapmayın. Bakın bugün Türkiye’de 100 yıllık müessese yok. 100 yıl önce bu topraklarda üreten tesis, ticarethane vardı. Ama bir tanesi ayakta yok. Niye peki hiç düşündünüz mü? Haksızlık üzerine kurulan her türlü düzen yıkılmaya mahkumda ondan. Sizden sonraki nesillere haksızlık üzerine bir düzen bıraktığınız zaman yıkılıyor. Niye, kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında ayrımcılık yapıyoruz da ondan.”
HİÇBİR İŞİ YAPMAZLAR ORDUSU YETİŞTİRİYORUZ
Türkiye'deki işsiz sayısının 5 milyon 100 bin olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye'nin nüfus yaşı ortalaması 28 yaş. Neredeyse her 6 kişiden birisi işsiz demektir. Biz, komşusu açken tok yatan bizden değildir prensibiyle büyüdük. Yanı başımızda her 6 kişiden birinin yüzü gülmüyorsa bizim yüzümüzün de gülmesi mümkün değil. Ayrıca her yıl bu 5 milyon 100 bin işsize 700 bin kişi katılıyor. Türkiye'nin gelecekteki en önemli sorunu işsizlik. Türkiye hızla girişimci sayısını arttıracak. Yetiştirdiği insanı istihdama yönelik olarak yetiştiriyor olması lazım. Her gün bana yüzlerce iş başvurusu oluyor. ’Arkadaş ne iş yaparsın?’ diye soruyorum. ‘Her işi yaparım’ diyor. Demek ki hiç bir işi yapmazlar ordusu yetiştiriyoruz. Okutuyoruz, okutuyoruz, ama hiçbir konuda kolunda altın bileziği olmayan insanları yetiştiriyoruz. Bir taraftan sanayi de ben kaynakçı arayacağım, bir tarafta bilgisayar operatörü arayacağız. Ama öbür tarafta da her işi yaparım abilerle uğraşacağız. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de mesleksizlik. Bu çerçevede bir çalışma başlattık. Beceri 2010 kursu açtık. Hedefimiz yılda 200 bin kişiyi meslek sahibi yapmak. Maalesef eğitim sistemimizde yapamadığımızı kurslar düzenleyerek yaptık” diye konuştu.
KAYIT DIŞI VARSA, İNSANLAR DEFOLU DEMEKTİR
Konuşmasının son bölümünde ise bürokrasiyi eleştiren Rıfat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Burada bürokrasiye epeyce bir giydirme oldu. Bir de ben söyleyeyim. Herkes Türk özel sektörünün önünün açılmasına yardımcı olmalı. Bürokrasiden de özellikle ricam, işadamlarının önünü açın. Bürokratlarımızla yapmış olduğumuz toplantılarda diyorum ki, ‘ya bu siyasetçilere her türlü kanunu çıkarttırdınız. Ama bir yasayı çıkarttıramadınız. Onu da çıkarttırsaydınız hiç bize merhaba demeyecektiniz.’ Soruyorlar ‘hangi yasayı çıkarttıramadık’ diye. ‘Bürokratın çocuğu da bürokrat olacak.’ Eğer bunu da çıkartsalardı var ya hiç kimse size selam sabah vermezdi. Diyorum ki, gelecekte sizin çocuklara işi biz vereceğiz. Onun için bizim önümüzü açın ki, yarın çocuğunuzun önü açık olsun. Kayıtlı ve kayıtsız ekonomi tartışılıyor. Kayıtlı ekonominin olabilmesinin tek şartı sistemi değiştirmek. Dünyanın en pahalı akaryakıtını biz kullanıyoruz. Dün Aksaray'dan Ankara'ya gidiyorum. Yazmış adam ucuz mazot. Fiyat rafineri fiyatının altında. Çünkü üzerinde yüzde 73'lük vergi yükü var da ondan. Siz kaçıracak kadar vergi koyduğunuz zaman insan oğlu Türkiye’de değil dünyanın hangi ülkesinde olsa aynısını yapar. Hem bir taraftan bana kayıt altına gir diyeceksin, hem bir taraftan da üzerimdeki vergi yükünü artıracaksın. Olmaz. Bakın, kayıt dışı ekonominin olduğu yerde demokrasiden de bahsedemeyiz. Açık söylüyorum. Çünkü kayıt dışı varsa insanlar defolu demektir. Defolu insanlar her zaman hürce hakkını arayamazlar. Sistem çürük. Türkiye'de bugün demokrasi eksik ve noksan diyorsak, önce gireceğimiz yer kayıt dışı ekonomi. İnsanları defosuz yapmak. Bakın sadece işadamları olarak biz üzerimize falan alınmıyoruz. İşadamı dışında da, bu ülkenin en üst makamından en altına kadar kim tapuda muamele yaptıysa hepsi defolu arkadaş. Yarın getir bakayım şu daireyi sen kaça aldıydın desem, hiç kimse hesabını veremez. O zaman hangi demokrasiden bahsedeceğiz. O zaman ne yapıyoruz biliyor musunuz. Herkes taşeron arıyor. Dünyada böyle bir demokrasi anlayışı yok. Eskiden di o taşeronlar. Eğer demokrasi istiyorsak, güçlü ekonomi istiyorsak bu işin ağababası, anayasası biziz. Ama daha güçlü ve zengin olmak istiyorsak Türkiye günün şartlarına göre bütün işleyen sistemi yeniden yapılandırmalı. Biz mevzuata uygun ölmek istemiyoruz. Koşmak istiyoruz. Koşabilmek için de siyasetten ve bürokrasiden tek bir istediğimiz var. Para pul istediğimizi zannetmeyin. Rakibimiz hangi şartlarla üretiyorsa, hangi şartlarla alıp satıyorsa bize onu sağlayın. Gerisini biz yaparız.”
ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Tezcan, Çanakkale’nin geleceğinin çok parlak olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında, ulaşım ile ilgili projelerin hayata geçirilmesi halinde Çanakkale’ye yakışır yeni farikaların yapılacağına dikkat çekti. Özellikle termal ve doğa turizminin büyük gelişme göstereceğini belirten Tezcan, “Böylece ilimiz 10 yıl içinde 40 bin öğrencisiyle bir üniversite kenti, katma değeri yüksek tarım, hayvancılık, su ürünleri işleme fabrikaları ile önemli bir sanayi kente, turizm kenti, enerji kenti olacaktır. Böylece Avrupa Birliği’ne komşu Kuzey Batı Ege’de örnek bir il yaratılacaktır. Bunun için ilimizde ve çevre illerde yapılacak master planı çalışmalarına katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz. Dünyada global kriz devam ederken, hiçbir işçi çıkarmadan işsizliğe sebep olmayan dünya markası ve Türkiye'de ilk 500 sanayi kuruluşu içinde yer alan Çanakkale Seramik, Kalebodur, Akçansa, Dardanel, Enerjisa ve Türkiye ihracat şampiyonu İÇDAŞ ile Doğtaş, Tahsildaroğlu, Kalemaden ve diğer örnek firma sahipleri ile yöneticilerine de teşekkür ediyoruz. Çanakkale'ye doğru yatırım yapan ve yapacak her müteşebbise kucak açmaya hazır olduğumuzu da bir kez daha ifade etmeyi borç biliyorum” dedi.
ÇTSO Meclis Başkanı Niyazi Önen ise konuşmasında özel sektöre dikkat çekerek, “Özel sektörün önünü açmaktan korkmayın ve özel sektörün önünde engel olmayın” diyerek çağırıda bulundu.
Konuşmaların ardından Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2008 ve 2009 yılında en yüksek düzeyde gelir ve kurumlar vergisi ödeyenler ile ihracat yapan ilk beşe girmiş kişi ve kurumlara ödülleri verildi. 2009 yılında en yüksek Gelir Vergisi ödeyenler sıralamasında birinci Ali Tamer Balçık, ikinci Mehmet Arabacı, üçüncü Nebahat Kaymak, dördüncü Kadir Tınmaz ve beşinci Nusret Yılmaz olarak açıklandı. 2009 yılında Kurumlar Vergisi'nde en yüksek vergi ödeyenler sıralamasında Tahsildaroğlu Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. birinci, Kale Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. ikinci, GESTAŞ Deniz Ulaşım Turizm Ticaret A.Ş. üçüncü, İda Gıda Tarımsal Üretim İç ve Dış Pazarlama Limited Şirketi dördüncü ve Özel Çanakkale Arkaz Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi beşinci oldu. 2009 yılında en çok ihracat yapan firmalarda ise İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş., Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş., Dardanel-Önentaş Gıda Sanayi A.Ş. ve Ulubay Soğuk Depo İşletmeciliği ve Ticaret Limited Şirketi ilk beş sırayı paylaştı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!