Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2003 02:20
Plaj, deniz, güneş deyince akla hemen Güney Ege ve Akdeniz sahilleri geliyor. Çanakkale denince ise savaş.Mitolojide on yıl süren efsanevi bir savaşa sahne olan Truva, kentin 30 kilometre güneybatısında.
Birinci Dünya Savaşı'nın en kanlı savaşları da Çanakkale Boğazı'nda yaşandı. İşte bu nedenle Üzerine destanlar yazılmış, türküler söylenmiş bir kent Çanakkale. Ama bu yazıda tarihi eserlerinin yanısıra denizine, sörf yapılan kumsallarına, kendine özgü mutfağına göz atacağız güzel boğaz şehrinin.
Çanakkale, sahip olduğu tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleri ile turistlerin ilgi odağı. Bu nedenle Çanakkale Savaşları'nın yapıldığı Gelibolu Yarımadası, Tarihi Milli Park alanındaki anıt ve şehitlikler yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Çanakkale Boğazı, bölgeye yerleşen tüm uygarlıkların önem verdiği stratejik bir nokta olmuş. Bu nedenle iki yakasına tarih boyunca bir çok kale kurulmuş. Örneğin Çanakkale'nin tam karşısında bulunan Kilitbahir Kalesi Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılmış. Çanak Kalesi ise tam şimdi şehrin bulunduğu yerde. Şehrin adı da bu kaleden geliyor.
Çanakkele'nin simgelerinden biri İskele Meydanı yanındaki Saat Kulesi. Aynı zamanda İtalyan Konsolosu da olan Emili Vitalis Gaptirole isimli tüccarın 1897’de 10 bin Fransız altını vererek yaptırdığı söyleniyor. Saat Kulesi'nin yapımında, pembe granit taşlar kullanılmış. Her kenarı 4.5 metre olan kare planlı yapı, beş katlı ve 20 metre yüksekliğinde. Kulenin üstünde kurşun kaplı bir kubbe var.
TÜRKÜLERE KONU OLAN AYNALI ÇARŞI
Çanakkale'nin türkülere bile konu olan Aynalı Çarşı'sı hakkında ise iki ayrı rivayet var. İlkine göre çarşı, 1889 yılında II. Abdülhamit'in padişahlığı sırasında, Çanakkale'nin önde gelen Yahudi ailelerinden birine üye İlya Halyo tarafından inşa ettirilmiş. İkinci rivayete göre çarşının geçmişi çok daha eskilere dayanıyor. Evliya Çelebi'nin, Seyahatname’sinde çarşıdan söz ettiği iddia ediliyor. Dolayısıyla İlya Halyo'nun 1889 tarihinde zaten var olan çarşıyı onarıp, kullanıma açtığı varsayılıyor.
Aynalı çarşı, İstanbul'daki Mısır Çarşısı'nın minyatürü. Gelibolu çıkarması sırasında, Mart 1915'te İngiliz zırhlısı Queen Elizabeth'in bombardımanı sonucunda yıkıldı. 1967 yılında kadastro uygulaması yapıldı ve ilk krokisi çizildi. Onarım sonrasında yeniden hizmete açıldı. Eskiden içindeki dükkanlarda ayna satıldığından Aynalı Çarşı olarak anılıyor. Askerler çarşıya çıktıklarında, buraya uğrar ve cep aynası satın alırlarmış. ‘‘Çanakkale içinde Aynalı Çarşı. Ana ben gidiyom düşmana karşı’’ sözleri ile başlayan Çanakkale Türküsü'nün, Çanakkale Savaşları'na katılan Kastamonulu bir asker tarafından söylendiği anlatılıyor.
BÖLGEYİ NASIL GEZECEKSİNİZ
Gelibolu Yarımadası içindeki Milli Park, 33 bin hektarlık bir alanı kapsıyor. Savaşın anıları ve izleri ile dolu. Buraları gezmek için Çanakkale'den Kilitbahir'e geçmek lazım. Vapurla veya otomobil de taşıyan dolmuş motorları ile Kilitbahir'e kolayca ulaşılıyor. Çanakkale'de şehitlikler ve anıtlar çok geniş bir alana dağılmış. Anıt ve şehitlikleri gezmek çok zamanınızı alacak. Bu nedenle açlığınızı bastırmak için yanınıza atıştıracak bir şeyler ve su almayı unutmayın.
Daha yolun başında, Hisarlık Burnu'nda 1915'teki Çanakkale Savaşı'nın anısına yapılan ve 40 metre yüksekliğiyle kilometrelerce uzaktan görülebilen Zafer Anıtı'yla karşılaşıyorsunuz.
Gelibolu Yarımadası boyunca Türk ve yabancı orduların şehitleri anısına yapılmış başka anıtlar ve Avustralya (Anzak), İngiliz ve Yeni Zelanda şehitlikleri de var. İngiliz limanına bakan tepede bulunan Çanakkale Savaşları Müzesi'ne mutlaka zaman ayırın. Çanakkale Şehitliği, ilk kara çıkarmasını göğüsleyen ve tüm personeli şehit düşen 57. Alay'ın şehitliği, Atatürk Siperde Anıtı, Mustafa Kemal'in saatinin parçalandığı Conkbayırı Atatürk Anıtı, Seyit Onbaşı Anıtı, Conkbayırı Anıt Kitabeleri, Atatürk Evi Müzesi, Mehmet Çavuş Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği, savaş siperleri, Bigalı Köyü’ndeki Mustafa Kemal'in Karargahı hep Milli Park içinde bulunuyor. Bu geziler öncesinde Kabatepe'de bulunan Tanıtım Merkezi'nden ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Gelibolu Yarımadası'nda Küçük Anafartalar Köyü'nü geçip, Saros Körfezi Büyük Kemikli Burnu'na giderken karşınıza Lagün Gölü çıkar. Gölde kuğu, yaban ördekleri, kazlar ve flamingolara rastlayacaksınız. Gölün yanından geçen asfalt yollardan ilerlendiğinde, Tuzla Koyu'na çıkılıyor. Göz alabildiğine uzanan kumsal ve içinde tek bir çakıl taşı bulunmayan berrak ve Ege'nin güney sahillerine göre daha az tuzlu deniz sizi çağırıyor.
PİKNİK DE YAPABİLİRSİNİZ
Çanakkale il merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Güzelyalı sahili denize girmek için en uygun yerlerden biri. Sıcak havalarda bile esintisi var. Deniz akıntılı olduğu için su biraz soğuk. Güzelyalı'ya Çanakkale'den sürekli dolmuş seferleri var. Rüzgar sörfü meraklıları için bir hatırlatma: Hiç eksik olmayan rüzgarıyla Güzelyalı Türkiye'nin en gözde rüzgar sörfü merkezlerinden birisi.
Çanakkale çevresinde çok sayıda piknik alanı var. Mayıs başından eylül sonuna kadar çimlere uzanıp keyif yapmak mümkün. Örneğin Çanakkale-İzmir yolunun 15. kilometresindeki İntepe Kır Gazinosu'na gidin. Çamlar arasındaki Seyir Terası'ndan boğazı ve savaşın geçtiği yerleri seyredin.
NE YENİR?
Sardalya Balığı: Çanakkale çevresinde en bol çıkan balık. Sardalya her mevsim yenen bir balıktır. Özellikle Haziran Temmuz ve Ağustos aylarında yağlanır. Izgarasına doyulmaz.
Peynir Helvası: Taze peynir ve şeker ile yapılır. Normal ve fırınlanmış olmak üzere iki türü vardır.
Çavuş üzümü: Bozcaada'da yetişir. Sofralık üzümdür. İri, sarımsı yeşil taneli, bol sulu ve tatlıdır. Ağustos sonu çıkar, eylül en bol olduğu zamandır.
Bayramiç Tahin Helvası: Bayramiç ilçesinde geleneksel ustalar tarafından yapılır. Kışlık helva diye de bilinir. Susam ve şekerden yapılır.
NASIL GİDİLİR?
Çanakkale'ye İstanbul'dan karayolu ile iki ayrı yönden gidiliyor. Birinci yol, Trakya üzerinden Çanakkale'ye ulaşmak. Tekirdağ, Gelibolu-Eceabat yolunu izliyorsunuz. İstanbul'dan TEM otoyolu Kınalı çıkışından Tekirdağ sapağını takip ederek, Keşan-Gelibolu'ya geliyorsunuz. Hem buradan, hem de Eceabat'tan feribotla Çanakkale'ye geçiş yapılıyor. Yolculuk yaklaşık 25 dakika sürüyor. Gelibolu ve Eceabat'dan 24 saat feribot seferi var. Yaz aylarında talep fazla olduğundan feribotların kalkış saatleri belli değil, doldukça kalkıyor. Feribot ücreti yolcu 1 milyon 100 bin, bisiklet-motosiklet 2 milyon, otomobil- cip 9 milyon, karavan 30 milyon lira. İzleyebileceğiniz diğer yol Yalova, Bursa, Bandırma üzerinden olabilir. Ancak bu yol daha uzun. Özel araçları ile yola çıkanlar ve direksiyonda fazla oturmak istemeyenler İstanbul'dan feribotla Bandırma'ya geçip kendilerine daha kolay bir ulaşım sağlayabilirler.