Güncelleme Tarihi:
Şehidin torunu, PTT memuru Feride Tülüce (46) büyük amcasının vefatı üzerine gittiği Konya’nın Bozkır ilçesi Sorkun kasabasındaki evde büyük dedesine ait olduğu anlaşılan, tülbente sarılı, sararmış küçük bir defter buldu. Üzerinde kan olduğu görülen defter, Çanakkale şehidi Hüseyin’in askerlik cüzdanıydı. Tülüce, "Büyük dedemin Çanakkale’de şehit düştüğü, yıllardır masal gibi anlatılırdı. Medresede okuduğunu da öğrendik. Çok gurur duyduk." diyor. Devlet arşivlerinde tarih araştırmaları yapan Mehmet Havuş, ailenin kendisine ulaştığını, tarihi belgenin nasıl korunacağına dair onları bilgilendirdiğini söyledi.
"2011 yılında, Çanakkale’de şehit olan büyük dedemin oğlu Musa Uluçay’ın vefatı dolayısıyla Konya’nın Sorkun kasabasına gittim. Büyük dedemin evinde eşyalarını incelerken, ahşap oymalı bir dolaba baktığımda, tülbende sarılmış küçük bir defter fark ettim. Nazikçe açıp içene baktığımda, cüzdandaki yazının Osmanlıca olduğunu anladım ve okutmaya karar verdim. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nden Osmanlıca bilen bir hocaya okuttum. Hoca bunun bir askeri cüzdan olduğunu, dedemin medrese eğitimi aldığını ve Çanakkale savaşına katıldığını söyledi. Bunu öğrendiğimde duygulandım ve gururlandım. Cüzdanın üzerinde bir kan izi olduğunu da söyledi."
Devlet arşivlerinde Kurtuluş Savaşı dönemine dair gün yüzüne çıkmamış tarihi belgeleri tarayan, sergiler açan Mehmet Havuş, cüzdanın kendisine, bu tür aile tarafından ulaştırıldığını belirterek, "Defteri inceledim, fotoğraflarını çektim, defterin sağlıklı koşullarda korunması için neler yapılabileceği konusundaki tecrübemi aileye aktardım. Defter ailede." diyor.
İKİ SAVAŞA KATILMIŞ
Defterde Mehmetoğlu Hüseyin Bozkır’ın Sorgun kariyesinden 1915’de askere alındığı yazılı. Hüseyin, 6 Haziran 314 tarihinde (1898) kura çekip askere gitmiş. Bu savaş Girit ayaklanmasının bastırıldığı, Yunanlıların Balkanlarda harekete geçtiği Dömeke savaşı. Kurayı 2 Orduyu Humayun 56. kura dairesinde kendisi çekmiş. Doğum tarihi Hicri 1293 (1877), Bozkır doğumlu, Karacahisar Medresesi’nde talebeymiş. Mehmet Havuş o dönemde cepheden cepheye uzun askerliklerin yapıldığını hatırlatıyor ve "Çannakale Savaşı öncesi belki evine dönüyor ama tahminen 1914’teki seferberlikle yeniden askere alınıyor ve Çanakkale’de şehit oluyor" diyor.