Güncelleme Tarihi:
ŞAİR Can Yücel 1999 yılında vefat etti. Vasiyeti üzerine, âşığı olduğu Datça’nın İskele Mezarlığı’nın denizi gören bir tepesine defnedildi. Mezarını, son dönemde, ‘ucube’ olarak nitelenen heykeli ‘İnsanlık Anıtı’nı savunma mücadelesi ile gördüğümüz Mehmet Aksoy yapmıştı. Sanatçı, bugün, mezarın ortaya çıkış hikâyesini şöyle anlatıyor: “Can Yücel’in vefatından sonra kızı Su ve eşi Güler Yücel’in yanına gittim. Mezarını yaptırmak istediklerini dolaylı yoldan söylediler. Bu adam pahalıdır, para isterse biz nasıl öderiz diye düşünürlermiş. Ben bilmeden ‘Bu işi bana bırakın’ dedim. İçindeki çocuğu daima canlı tutan bir adamdı Can Yücel. Işığı en iyi geçiren cins taşı oyarak, gün ışığını geçirir hale getirdim. Öyle ki ışık arkadan vurduğunda ana rahmindeki cenin görünüyordu. Bunun adı da ‘Can Taşı’ olsun dedim. Önünde de içinden su geçen bir göbek bağı uzanıyor. İşte o sonsuz döngüye işaret eden su anlamına geliyor. Böylece o göbek bağıyla, Can’ı yeniden hayata bağladım.”
Heykellerimi gömeceğim
Aksoy, defalarca saldırılsa da mezarı tekrar tekrar yapacağını söylüyor: “Can Yücel büyük birikimi olan çok önemli bir şairdi. Babası Hasan Âli Yücel de inanılmaz bir entelektüel ve eğitimciydi. Ben böyle bir adamın mezarını yaptım. Şimdi yıktılar. Yıktılar işte, ne yapacağız? Biz istedik ki o mezar parçalanmış şekilde dursun, herkes görsün. Ama taşlar toplanmış. Güler Hanım’ın evinin bahçesine koysunlar o taşları. Ben daha güzel bir taş bulup mezarı aynı şekilde yapacağım nasıl olsa. Yine yıkılsın, bir daha yaparız. Her yıkımda kazanan biz oluruz. Zaten bundan sonra yaptığım heykelleri gömeceğim. Öldükten sonra ardımda hiç değilse birkaçı kalsın.”
Can mezarında dimdik duruyor
Can Yücel’in mezarının üzerine “Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi” dizesi işlenmişti. Konuşmamız sırasında, saldırıdan sonra bile sapasağlam kalan bu dizeye atıfta bulundu Aksoy: “Mezar ölen değil, geride kalanlar için yapılır. O adamın taşıdığı insanlığı dışarı yansıtmak için. Can, ‘yalansız’ ve onurlu yaşadı. Aynı onuru ben de taşıyorum. Eminim, Can Yücel mezarında dimdik duruyor şimdi. Çok güzel bir şiir okuyor.”