Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 17 sayfalık iddianamede, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve NTV muhabiri Yağız Şenkal müşteki olarak yer aldı. İddianamede, şüpheli Murat Şahin’in, ekonomik durumunun iyi olmadığı, kirasını ödeyemediği ve 10 gün boyunca yapacağı eylemi planladığı anlatıldı. Şahin’in Can Dündar’ın duruşmasının olduğunu bildiği İstanbul Adalet Sarayı’na sabah erken saatlerde gelerek keşif yaptığı ve keşif sonrasında gün içinde adliyeden ayrılıp olayda kullanacağı ve daha önce şüpheli Sabri Boyacı’dan temin ettiği ve evinde sakladığı silahı alarak tekrar adliyeye döndüğü ifade edildi.
Şahin’in daha sonra adliye dışındaki meydanda mağdur Can Dündar’ın adliyeden çıkmasını beklediği Dündar çıkınca meydana doğru ilerlediği kaydedilen iddianamede, “Şüpheli Murat Şahin’in Can Dündar’ın karşısına geçip üzerinde bulunan silahını doldur boşalt yaptıktan sonra 'vatan hainisin' şeklinde söz sarf edip önce baş bölgesine doğrulttuğu” aktarıldı. İddianamede, şüphelinin daha sonra silahını eğip Dündar’ın bacaklarını hedef alarak iki kez ateş ettiği, yere çarpıp seken mermilerden birinin mağdur Can Dündar’ın hemen bitişiğinde bulunan mağdur gazeteci Yağız Şenkal’ın bacağına isabet ettiği belirtildi. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli Şahin’in cüzdanında yalnızca 40 TL para çıktığı başka da herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı vurgulandı. Soruşturma aşamasında alınan HTS kayıtlarına da değinilen iddianamede, olayda kullanılan silahın şüpheli Sabri Boyacı tarafından şüpheli Murat Şahin’e verildiği anlatılarak, “Saldırıyı şüpheli Sabri Boyacı ile birlikte Sabri Boyacı'nın patronu olan şüpheli Habib Ergün Celep ile birlikte planlayıp organize ettikleri, şüpheli Murat Şahin’e para ve silah temin ettikleri, şüpheli Murat Şahin’in aldığı paranın bir kısmı ile kira borcunu ödediği, bir kısmını da olay yerine geliş- gidişlerinde bindiği ticari taksi için harcadığı sonuç ve düşüncesine varılmıştır” denildi. İddianamede HTS İnceleme Raporu’na göre; şüpheli Murat Şahin’in kullandığı telefon hattı ile 10 Mart 2016 ile 7 Mayıs 2016 tarihleri arasında olayın azmettiricisi şüpheli Sabri Boyacı ile karşılıklı 87 görüşmesinin olduğunun tespit edildiği belirtildi.
ŞAHİN’İN EŞİNİN DE İFADESİ ALINDI
İddianamede, şüpheli Murat Şahin’in eşi Sezen Şahin’in ifadesine de yer verildi. Maddi durumlarının iyi olmadığını belirten Sezen Şahin, komşuların yardımları ile geçinmeye çalıştıklarını, eşinin son 10-15 gündür devamlı takıldığı kıraathaneye takılan Arnavut Sarı Sabri (Sabri Boyacı) adında bir şahısla samimi olmaya başladığını söyledi. Sabri’nin son günlerde eşini telefonla sık sık aramaya ve çağırmaya başladığını kaydeden Sezen Şahin, eşinin de evden çıkıp gider olduğunu, anlattı. Murat Şahin’in Can Dündar’ı gazete ve televizyonlardan tanıdığı ve hiçbir iletişimi olmadığı anlatılan iddianamede, “Şüphelinin gazeteci Can Dündar’ı ajan olarak gördüğü ve Can Dündar’ın birkaç makale ve köşe yazısını okumuşluğu olduğu, bu kişinin devletin özgür iradesine müdahale ettiğini düşündüğü” anlatıldı.
KENDİ KENDİME” BEN SES GETİREN EYLEM YAPACAĞIM” DEDİM
Bu düşüncelerin kendisinde zaten var olduğunu ancak olaydan yaklaşık 3 hafta kadar önce bir şehit cenazesinde tamamen oluştuğunu kaydeden şüphelinin “Kendi kendine o anda karar vererek ‘Ben eylem yapacağım ve ses getireceğim” dediğini, bu düşüncesini uygulamak için Dündar’ın mahkemesi olduğu günü seçtiğini ve bu eylemi yapmak için yaklaşık 3 hafta kadar önce arkadaşı Sabri Boyacı’ dan silah istediği ifade edildi.
“ÖLDÜRMEK İÇİN DEĞİL KORKUTMAK İÇİN ATEŞ ETTİ”
İddianamede, Şahin’in yalnız olarak Sabri Boyacı’dan parasız ve karşılıksız bir şekilde temin ettiği Baretta markalı silahı alarak adliyeye geldiği anlatılarak, şüphelinin Dündar’ı vurmak için değil korkutmak için ateş ettiğini, Dündar’ın ajan olduğunu düşündüğü belirten ifadesine değinildi. İddianamede, kendisini kimsenin azmettirmediğini ve gün boyu hiç kimseyle telefon görüşmesi yapmadığını kaydeden Şahin’in, şüpheli Sabri Boyacı’nın kendisine bu silahı verdiğinde şarjöründe 4-5 adet fişek olduğunu, bu fişeklere herhangi bir eklemede bulunmadığını” anlatan ifadesi kullanıldı. Dündar’ın devlet erkanını kötülemek maksatlı yazılar yazdığını iddia eden şüpheli Şahin, kahve ortamında vatandaşlardan bazı sözler duyduğunu, Suriye'de ve ülkemizde gerçekleşen tecavüz olaylarından çok etkilendiğini, kendisine ‘Sen devlet için ne yaptın’ dediklerinde doğru söylediklerini aktardı.
“AMACI MESAJ VERİP HERKESİ BİLİNÇLENDİRMEK”
Devlet için sadece askerlik yaptığını bunun dışında önemli bir şey yapmadığını düşünüp kafasında kurduğunu kaydeden Şahin ifadesinde, Can Dündar’ın İngiltere ve Fransa gibi değişik devletlere gitmiş ve devlet aleyhinde konuşmalar yapmış olduğunu, bunların kendinde biriktiğini, amacının mesaj vermek ve herkesi bilinçlendirmek olduğunu söyledi. Savcılık, Murat Şahin’in olay anındaki hal ve hareketlerinden amacının görsel ve yazılı basından kamuoyunca bilinen mağdur Can Dündar’ın ayaklarına doğru ateş ederek korkutmak olduğunu belirttiği iddianamesinde, “Olay anındaki davranışlarında öldürme kastıyla hareket etmediği görülmektedir” ifadesini kullandı. Şüpheli Murat Şahin’in ateş etmeden önce mağdur Can Dündar’a adliye dışındaki meydanda topluluk içinde alenen söylediği ‘Sen vatan hainisin’ şeklinde sarf ettiği sözünü de hakaret olarak nitelendirdi. Savcılık ayrıca, şüpheliler hakkında “Basit Yaralama, Silahla Tehdit, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” takipsizlik kararı verdi.
11 YIL HAPİS İSTEMİ
İddianamede saldırı girişiminde bulunan Murat Şahin'in 4 yıldan 11 yıla kadar, Şahin'e silah temin ettiği öne sürülen Sabri Boyacı ve azmettirici olduğu öne sürülen Habip Ergun Celep’in 2 yıl 8'er aydan 7'şer yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.