Can dostum

Herşeyi hızla okuyup aklınızda tutabilseydiniz ya da çok kolay bir biçimde son derece güzel bir kadını etkileyebilseydiniz neler olurdu?

Hollywood'un genç yeteneklerinden Matt Damon, 1992'de henüz kimsenin tanımadığı bir Harvard öğrencisiyken bu konuda 50 sayfalık bir öykü yazmış. Damon, ödev olarak yazdıklarının, günün birinde Altın Küre kazanacağından habersiz yakın arkadaşı ve şimdi kendisi gibi ünlü bir oyuncu olan Ben Affleck'e göstermiş öyküsünü. Daha sonra Damon ve Affleck, bu öyküyü senaryo haline getirmeye başlamışlar. Ve ortaya bu hafta sinemalarımızda da gösterime giren Altın Küre Ödüllü, Can Dostum (Good Will Hunting) çıkmış.

Matt Damon ve Ben Affleck'in yarattıkları Will Hunting ilginç bir kişilik. Karşı konulmaz bir karizmaya sahip... İsyankar... Yaşamının ilk yirmi ylı boyunca başı bir türlü beladan kurtulamamış. İşçi sınıfının yoğun olduğu Güney Boston'da yaşayan Will, barlara gider sık sık ve her kavgaya karışır. Temizlik işleri için gittiği MIT dışında da üniversite ile hiç bir ilgisi yoktur. Oysa inanılmaz bir hafazısa vardır Will Hunting'in. Beyni de tıpkı bir kütüphane gibidir. Günün birinde üniversitede terapist olarak görev yapan Sean McGuire'ın dikkatini çeker bu genç.

Gus Van Sant'ın yönettiği, yapımcılığını Lawrence Bender'in üstlendiği Can Dostum'da Will Hunting rolündeki Matt Damon ve Sean McGuire rolündeki Robin Williams'tan başka Will ve Sean'ı biraraya getiren profesör Lambeau rolünde Stellan Skarsgars; ve Will'in en iyi arkadaşı Chuckie rolünde Ben Affleck ve Will'in dikkatini çeken hatta aşık olduğu Harvard öğrencisi Skyler rölünde Minnie Driver oynuyor.

Can Dostum'un yapımı için Weinstein çok başarılı bir yapımcıyı, Miramax'la 1992'de Rezervuar Köpekleri'yle başlayıp Oscar'a aday gösterildiği Ucuz Roman'la devam eden uzun süreli bir ilişkisi olan Lawrence Bender'i aradı.

Yönetmen Gus van Sant, Affleck ve Damon'ın senaryosunu çok beğenmiş. ‘‘İyi bir hikakeydi, okur okumaz bu projede çalışmak istediğime karar verdim’’ diye anlatıyor van Sant.

Oyuncu kadrosunun bir kısmı daha senaryo yazımı sırasında belliydi. Komedi türünde olduğu kadar, dramatik rollerde de çok başarılı bir aktör olan Robin Williams'ın rolü kabul etmesi Damon ve Affleck'i tam anlamıyla şok etti. ‘‘Kendimizi piyango kazanmış gibi hissediyorduk’’ diyor Affleck. Van Sant'ı hem kişi hem de profesyonel olarak beğenen Williams, aynı zamanda senaryoyu da çok beğendiğini belirtiyor.