Çamlıca Camisi'nin mimarları konuştu

Güncelleme Tarihi:

Çamlıca Camisinin mimarları konuştu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2012 10:54

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Çamlıca’ya yapılacağını açıkladığı ve 1'incilik ödülüne hiçbir eserin layık görülmediği yarışmada 2'nci gelen Çamlıca Camisi Projesi’nin mimarı, bu konuda tecrübeli olduğunu daha önce Sivas Terminal Projesi'ni hazırladığını söyledi. Uzmanlar ise mimarinin, benzetildiği Sultanahmet Camisi ile ilgisi bulunmadığını söylüyor.

Haberin Devamı

Proje için açılan yarışmanın jürisi, önlerine açık isimleri olmaksızın rumuzla gelen yarışmacıların kim olduklarını yarışma sonuçlandıktan sonra öğrendi. 2'nci seçilen projenin sahipleri Hayriye Gül Totu ile Bahar Mızrak’ı ilk tebrik eden eşleri ve çocukları oldu. Sonucun kendileri için de sürpriz olduğunu belirten 2 kadın mimar, yarışma öncesi tanınan 40 günlük süreyi değerlendirdiklerini belirtip, 35 gün geceli gündüzlü çalıştıklarını anlattı.

İŞTE, O CAMİ / FOTO GALERİ

Kamuoyunda pek tanınmayan Turkuaz Yapı Mimarlık ve Müteahhitlik’in kurucularından Mimar Bahar Mızrak 2000'de Lefke Üniversitesi’nden, 2004- 2009 arasında Çekmeköy Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü görevinde bulunan Hayriye Gül Totu ise 1998'de Selçuk Üniversitesi mezun oldu. 10 yıldır arkadaş oldukları Totu ile aynı dönemde üniversiteye başladıklarını belirten Mızrak, Marmara Depremi’ni Gebze’de yaşadığını ve deprem yüzünden okulunu 2 yıl geç bitirdiğini söyledi.

Haberin Devamı

UYGULARKEN GELİŞTİRECEKLER

Projenin kendi hayat görüşlerini yansıttığını söyleyen Mimar Mızrak, sonucu medyadan öğrendiklerini belirterek, yaptıkları cami projesinin ilk olmadığını söyledi. Kısa süre içinde ortaya çıkardıkları projeyi uygulama aşamasında geliştirebileceklerini ifade eden Mızrak, aralarında Sivas Terminal Projesi olmak üzere çok sayıda projeye imza attıklarını ve daha önce uygulanmamış cami projeleri olduğuna vurgulayarak, “Zaten başörtülüyüz, cami bizim hassasiyet yaşadığımız bir konu. Gördüğünüz gibi biz de bilimin ve sosyal hayatın içinde varız” dedi.

Yurt dışındaki cami örneklerini de yakından incelediklerini, Medine’deki Mescid’i Nebevi başta olmak üzere diğer camilerden esinlendiklerini söyleyen Mızrak, eleştirilere de karşılık verip şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“Böyle bir projeyi yapamayacağımızı hiç düşünmedik. Çok heyecanlandık. 1'incilik beklemiyorduk. ‘Başlamak da başarmaktır’ diyerek niyet ettik ve yaptık. İnşallah güzel oldu. Yarışmaya katılanlar arasında çok güzel projeler var. Ama bizim için cami budur. Bir yerden esinlenmeye gerek yok. Siz, bir şair niye duygusal ya da kahramanlık şiirlikleri yazıyor diye eleştirebilir misiniz? Yani modern biz şey yapamayacağımızdan böyle bir proje yapmadık. Bu bir inanç meselesi. Biz bu caminin doğru olduğunu düşünüyoruz. Projeyi de şartnamede belirtilen değerler doğrultusunda yaptık. Tasarımda bir sınır yoktur. Mühendislikte iki kere iki dörttür, ama mimarlıkta değildir. Bu projeyi kimi iyi kimi kötü diye eleştirecek. Biz bunu göze alarak yarışmaya girdik. Bütün eleştirilere saygı duyarım, ama saygı duyulmasını da isterim. Bu önceden sipariş edilmiş bir proje değil. Daha baştan ‘Zaten birincisi’ belli diye eleştirildi. Bir sürü ünlü mimar, bizimki 1'inci olmaz diyorduk ama derece bekliyorduk. Zaten 1'inci çıkmadı. Projenin üzerinde tekrar çalışacağız.”

Haberin Devamı

ÖDÜLÜ CAMİYE BAĞIŞLACAKLAR

Mızrak, cami projesiyle ilgili muhataplarının Cami Yaşatma Derneği olduğunu ifade etti. Yarışmanın sonuçlarını her gün caminin internet sitesinden takip ettiklerini anlatan Mızrak, “Bizim projenin uygulanacağını Hürriyet’ten öğrendik. Evde şaşkınlık oldu. Eşim de çalışmamızı destekliyordu. 9 yaşındaki kızım annesiyle gurur duydu. Sonra Hayrile Gül Tortu ile istişare ettik. ‘Ödülü nedir, ödülü ne yapacağız’ dedik. Para bizim için bir şey ifade etmiyor” diye konuştu.

Mızrak, yarışmadan kazandıkları parayı, tamamı hayırsever vatandaşların bağışlarıyla inşa edileceği açıklanan cami yapımına bağışlayıp bağışlamayacakları yolundaki sorumuza ise “Bu bizde kalsın” diyerek, ödül parasını bağış yapabilecekleri sinyalini verdi. Mızrak, Başbakan Erdoğan tarafından aranıp tebrik edilip edilmedikleri yolundaki sorumuzu ise “Hayır” diye yanıtladı.

Haberin Devamı

SADECE CAMİ DEĞİL, SOSYAL TESİS

Caminin ana kubbesisinin 72,5 metre olan yüksekliğinin, İstanbul’da yaşayan 72,5 milleti, 34 metre olan ana kubbe çapının İstanbul plakasını, 107,1 metre yüksekliğindeki minarelerin de, Türkler’in 1071’de Malazgirt Savaşı ile Anadolu’ya girişini simgelediğini anlatan Mızrak, “Bu bir cami ama aynı zamanda bir sosyal tesis olarak tasarlandı. Burası sadece ibadet için değil, aynı zamanda bir yaşam alanı olacak. İçinde bin kişilik çok amaçlı konferans salonu, atölye, kütüphane, resim ve sanat galerileri var” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!