Camın sihri Beykoz'da

Güncelleme Tarihi:

Camın sihri Beykozda
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2004 00:00

Türkiye'nin ilk cam eğitimi veren Beykoz Öğümce Köyü'ndeki “Cam Okulu”nda (Cam Ocağı), 2 yılda uluslararası platformda kendini kanıtlamış cam ustalarının da katılımıyla verilen eğitimlerle yaklaşık 400 kişi kurs gördü, binlerce öğrenci ise atölye çalışmalarında camı tanıdı.Türkiye'nin ilk “cam okulu” olan ve adı şimdiden dünyanın önemli cam okullarıyla birlikte anılan Cam Ocağı'nın kapıları, cama ilgi duyan herkese açık. Okulda, 2 günlük atölye çalışmalarına ve dünyaca ünlü cam sanatçılarının verdiği iki haftalık eğitimlere devam edilirken, camı geniş kitlelerle buluşturmak için sıra dışı etkinlikler de düzenleniyor. 26 Mayıs 2002 tarihinde eğitime başlanan okulda, “cam üfleme, lampworking ve boncuk yapımı, mixed media, füzyon, kalıpla cam şekillendirme ve kuma sıcak döküm” gibi farklı teknikler öğretiliyor.Yaşları ve meslekleri farklı öğrencilerin bazıları mesleki gelişim, bazıları keyifle uygulayabilecekleri bir hobi edinmek, bazıları da kendilerine farklı bir iş alanı yaratabilmek için kurslara katılıyor. Beykoz Öğümce Köyü'nde 20 dönümlük alana kurulu Cam Ocağı yerleşkesi, Riva Deresi kıyısında yer alan konaklama merkezi, dere kenarındaki keyifli oturma mekanı, havuzlu avlusu, yüzme havuzu ve yeşillikler içindeki bahçesiyle, 2 haftalık eğitime katılanlara doğa ve sanatla iç içe geçirecekleri keyifli bir tatil imkanı da sunuyor. VAKIF KURUCUSU YALÇINKAYACam Ocağı Vakfı'nın kurucusu tekstil mühendisi Yılmaz Yalçınkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cama olan yakınlığının çok eskilere dayandığını anlatarak, şunları söyledi: “Camı daha yakından tanımak ve uzun zamandır ihmal ettiğim bu eski dosta daha fazla zaman ayırmak istiyordum. Yaklaşık 10 yıl önce başlayan öğrencilik serüveni sırasında, Almanya'dan Amerika'ya, İtalya'dan İsveç'e tam 12 ülkedeki cam okullarında eğitim aldım. Bu ziyaretlerimin birinde de, ABD Seattle'daki Pilchuck Cam Okulu'na gittim. Dünyanın en prestijli cam okullarından biri. 'Neden bizde böyle bir kurum olmasın?' dedim ve bu noktadan sonra her şey önceden planlanmış gibi işledi. Paşabahçe'nin eski kristal fabrikası ve bulunduğu arazinin satışa sunulduğunu öğrendim, burayı satın aldım. Temmuz 2002'de de Cam Ocağı Vakfı'nı kurdum.” “Vakfın birinci amacının, camın güzel sanatların bir dalı olarak gelişimine katkıda bulunmak olduğunu” vurgulayan Yalçınkaya, “Cam Ocağı'nı her geçen gün biraz daha ileriye götürmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!